gibi: 6. sezon 7. bölümünün anlaşılmamasını garip bulduğum, ve son bölümü izlerken bir 12 angry men hissiyatı aldığım ve buna mukabil şekilde her bölümüyle çok eğlendiğim bir dizi.

çok güzel bölümdü, izlerken kafam karışsa da bölüm bittikten sonra "demek öyleymiş" dediğim birçok an oldu. sosyal medyaya bakınca ufak ayrıntılar yakalanmış olsa da, önemli ayrıntılar ve olay örgüsünün anlaşılmadığını gördüm.

aslında olaylar şöyle

- bu kaplıca turu düzenli olarak yapılıyor. bunu anlıyoruz, fakat asıl soru: yılmaz bu kaplıca'yı nereden öğrendi? ümran hanım olmasın?

- bu sonuca da şuradan ulaşıyoruz: otobüs şoförünün yılmaz'ın lanetinin kaldırılması olayından tanışıklığı var. şoför diyor ki: "bizim ümran hanımla bartın'dan tanışıklığımız var." demek ki, bu turlara ümran hanım da katılmış. kadının şarap gibi olduğunu söylediğine göre de uzun yıllar bu şarap tadılmış :)

- şoför zaten "benim paraya ihtiyacım yok" deyip daha sonrasında anonsçu olarak ek iş yaptığını söyleyerek yalan söylemiş oldu. bu çeteye düzenli olarak para ödediğini anlamak da mümkün bundan, demek ki bu çetenin elinde görüntüler olmalı.

- peki bunu nereden anlıyoruz? çeteyi ve kaplıcaları savunan teyzenin: "yılmazcım aramızda bilmeyenler var, bana soruyorlar hot tub'ın ne olduğunu, sen söyler misin" derken tehdit ediyor aslında, çok net. zaten sahne biraz ilerlediğinde sulhi bey ne diyor: ben bu tişörtten 26 tane aldım. otobüsteki yolcu sayısı ne? 27. bakın burada çok önemli bir ayrıntı var, yazının sonunda oraya geleceğim.

sulhi bey; baktı ki yılmaz ve millet susmuyor ve son kozunu oynuyor. herkesin mahrem görüntülerinin olduğu telefonunu verip galerisine baktırmak istiyor ama tişörtlü fotolar bittiğinde gerçek şantaj görüntülerini bir tek doktor dayı görüyor. doktor dayı fotoları görünce ve uzun uzun bakınca, sulhi beyin bu planı suya düşüyor. bizimkiler bu fotoları görmüyor.
sulhi bey, yılmaz'ın swinger partisinden olmadığını anlayınca tişörtlü fotolarını ilk açıp yılmaz'a gösteriyor ve yılmaz'la birlikte ersoy ile ilkkan sulhi beyin tişörtlü fotolarını görüyor.

yani burada gözdağı vermek istiyor ama doktor dayı yüzünden bu koz başarısız oluyor.

- işte ayaklanmanın devam etmesinin nedeni de buydu, çünkü olan bitenden rahatsız olmuşlardı. zaten 1 numarada oturan amcanın "bunları öldürüp ormana atalım" tepkisi boşuna değil ve tek kurtuluşu yılmaz'ın teorisi.

doktor dayı görüntüleri görünce sulhi beye destek vermek için o efsane yürüyüşü gerçekleştiriyor ve telefon kozundan sonra düşüncelere dalan sulhi bey, son bir kez daha şansını deniyor ve o anlamsız krem muhasebesini anlattıktan sonra "ben de sizi şikayet edeceğim" diyerek, olan biteni yayacağını ima ediyor ve herkesi susturuyor.

genel olarak toparlamak gerekirse

12 angry men'e selam gönderildiği gibi, burada topluma da bir gönderme var. 12 angry men filmindeki henry fonda'nın oynadığı karakter, bu bölümde bizim yılmaz oluyor ve henry fonda'nın oynadığı karakter gibi bir ikilime düşen yılmaz, henry fonda'nın oynadığı karakter gibi dik bir duruş sergileyemiyor. en sonunda da makul şüpheleri de olsa, çoğunluğa yenik düşüyor ve "suçsuz" diyor; çünkü elinde kanıtı yok ve herkes onun aleyhinde oy vermeye başlıyor. henry fonda'nın oynadığı karakter gibi rüzgarı ters çeviremeyince de yılıyor ve o da "suçsuz" diyor...

velhasıl-ı kelam, gelelim en bomba yere

sulhi beyin tişört muhabbetinden de anlayacağımız üzere, bizim ekipten swinger partisine gitmeyen bir tek yılmaz. yani, ersoy ile ilkkan gitmiş. zaten, yılmaz ilk mikrofonu eline aldığı zaman ikisinin de polis konusu açıldığında polisten korkmalarından ve ilkkan'ın yün battaniye aşkından anlıyoruz :)

vay sizi çakallar!

radyo dinleyen dayının bu ekipten olmadığını düşünen varsa da, muavinle yine aynı sayıya ulaşmak mümkün.

kaşıntı olayını da unutmadan söyleyeyim: sulhi bey ile handan hanım tahminen pire ya da mantar taşıyor olmalı. her hot tub'a girip her kişiyle de münasebet kurduklarından ötürü, herkese bu hastalığın bulaşması çok da şaşırtıcı değil :)

işte olan biten bu...

Gibi Dizisinin Metin Bölümü Aslında Bir Kapitalizm Eleştirisi mi?