SEYAHAT 4 Mart 2016
56,5b OKUNMA     1163 PAYLAŞIM

Geri Dönmek İstenmeyen Yer: Tayland'a Gideceklere Tavsiyeler

Phuket'iyle, Phi Phi'siyle, Pattaya'sıyla ve daha nicesiyle, dünyanın en güzel tatil yerlerinden biri Tayland. Ülkemizden vizesiz olarak gidilebilen Tayland, tam anlamıyla gidip de dönülmek istenmeyen türden.
iStock.com

seyahat etmeyi seven her insanın, ömründe minimum 15 gününü ayırması gereken yeryüzündeki cennetlerden biri. hakkında oluşan "sex turizmi" etiketini kesinlike hak etmeyen, bundan çok daha fazlasına sahip güzel memleket.

kız arkadaşınızla gidecekseniz, "olum kayseri'ye pastırmayla gidiyorsun" tarzı onlarca komikli sözle karşılanacaksınız etrafınızca ama takmayın, zira burdaki o taylandlı kadın imajını yaratan şey esasen ladyboy'lar. tayland kadını kara kuru bir şey abi. seyahatiniz boyunca boylu poslu, daracık elbiselerle göreceğiniz kişiler aslında bildiğiniz ahmet abi, mahmut abi, ramazan abi yani.

sıradan bir seyahatin yanında ufak çaplı bir maceradır aslında tayland.

of, orda ne yiyeceğiz bu adamlar böcek falan yiyor muhabbeti var bir de. evet, kızarmış akrep, kızarmış çekirge, kızarmış hamamböceği yiyorlar ve açık açık satıyorlar ama zorla değil yani. türkiye'de dışarda kafelerde, restoranlarda ne yiyorsan onlarda da var. merak etmeyin aç kalmazsınız yani. sadece tayland yemeği yerseniz daha ucuza gelir. ortalama bir tayland yemeği 100 baht iken, onların european food olarak kategorize ettiği yiyecekler minimum 200 baht'tan başlıyor. gerçi 16 baht'ın 1 tl olduğunu düşünürsek, her türlü ucuz.

biz seyahate bangkok ile başladık. trafik olarak istanbul'u kesinlikle aratmayan, kalabalık ve dağınık şehir. turistlerin genelde takıldığı yer olan khaosan road ve onun civarı. konaklamak isterseniz tavsiye ederim. yalnız, "aman çok ses olur şimdi o caddede" derseniz, tam karşı sokağında da çok güzel sessiz yerler var. (hosteller için tavsiyede bulunabilirim)

Khao San Road, Bangkok - iStock.com

bangkok'ta hırsızlık çok fazla diye uyardılar ama açıkcası o tip bir olay ne bizim başımıza geldi ne de başkasını gördüm. bence daha enteresanı, sokakta sizi yalan yanlış yerlere yönlendirmeye çalışan garip insanlar. mesela x sarayına gidiyorsun, adam seni sokakta durduruyor, oraya gitme bak orası kapalı bugün, sen bu yönden y sarayına git diyor. kapalı falan da değil he. yolunuzdan şaşmayın, siz devam edin.

ulaşım için kısa mesafede tuk tuk iyi bir tercih olabilir. ama binmeden kesinlikle gideceğiniz yeri net bir şekilde söyleyin ve pazarlağınızı yapın. evet, pazarlık. bangkok'ta her şeyin başı pazarlık. hatta tüm tayland coğrafyasında. tuk tuk'a binerken, taksiye binerken, hediyelik bir şey alırken, hatta tura katılırken. hepsi için neredeyse yarı fiyatına anlaşabiliyorsunuz.

tur demişken, tayland'da her yer tur ile gilebilirsiniz. bangkok için konuşuyorum, ayuthaya ve yüzen pazara turla gidebilirsiniz. yarım günlük turlar oluyor bunlar ve gayet güzel minibüslerde gidiyorsunuz. baya uzak olduğu için bu tip yerler, tek başına gitmek hem külfetli hem de yorucu olabilir. sarayların olduğu kısma veya çin mahalallesine yürüyerek ulaşabilirsiniz eğer khao san road civarında kalıyorsanız.

uçaktan indikten sora khao san'a taksi ile 500 bahta götürüyorlar. (1 tl16 baht) yorgun değilseniz havaalnından kalkan sky train'e binip son durakta inerseniz ve ordan taksiye bindiğnizde toplam masrafınız 250 baht gibi bir şey oluyor.

bangkok'tan sonra phuket'e doğru yol aldık. şimdi öncelikle şunu şiddetle tavsiye ederim ki, phuket'ten sonra gideceğiniz bir yer varsa - mesela biz phi phi adasına geçtik ordan - kesinlikle ama kesinlikle, bangkok havaalanındaki o turist bilgilendirme masasında size yardım etmek isteyen insanların sözünü dinleyin. phuket'e indiğinizde sizi ordan alıp otelinize bırakacak, phuket'ten ayrılıp x bir yere gideceğinizin sabahına yine sizi hostelinizin kapısından alıp o yere götürecek organizasyonu çok cüzzi bir ücrete yapıyorlar.

bu arada şunu çok net söyleyebilirim, organizasyon konusunda baya iyiler. hiçbir aksama olmuyor.

eğer yazın gidecekseniz, phuket denize girmek için pek ideal bir yer değil bence. inanılmaz şiddetli ve büyük dalgalar var. zaten girmek de yasak. sürekl kırmızı bayrak var. phuket'in eğlence yeri bangla road. buraya kesinlikle uğrayın. kocaman, trafiğe kapalı bir cadde sağlı sollu barlar, kafeler. çoğunda da dans eden ladyboy'lar. evet, sizin o tayland rüyanızdaki kadınların %90'ı, bildiğin travesti. yalnız şunu söylemeliyim ki adamlar estetik ameliyatta bir dünya markası. anlarsan surattan anlıyorsun, başka türlü hayatta ayıramazsın.

gitmişken hard rock cafe'ye de bir uğrayın derim.

burdaki turlara katılarak, james bond adası, fil safarsi, kaplan krallığına gidebilirsiniz. gerçi james bond island dedikleri yer pek bir boka benzemiyor da işte, adı var.

James Bond Adası - iStock.com
Fil Safarisi - iStock.com

kafa dinleyeyim, daha güzel şeyler göreyim diyorsanız bence phuket'e maksimum 3 gün ayırmalısınız.

bizim ordan sonraki durağımız koh phi phi adası oldu. phuket'ten oraya gidiş feribotla 2 saat sürüyor. (phi phi için de kalacak güzel yerler önerebilirim) açıkcası tayland gezisi, phi phi öncesi ve sonrası olarak bölünebilir. öncesi, bangkok, phuket, giderseniz pattaya gibi yerler çok hareketli, gürültülü ve kalabalık yerler. phi phi ve sonrası olarak anlatacağım yerler ise daha huzurlu, ada hayatının yaşandığı, sakin, romantik, denizin tadını çıkartabileceğiniz yerler.

phi phi adası'na ayak bastığınız anda hayatınızdaki bütün o koşuşturmacadan, stresten, tedirginliklerden arınıyorsunuz. burdan sonra gideceğiniz diğer adalarda da çok rahatlıkla gözlemleyebileceğiniz o miskinlik müthiş bir şey. adamlar adeta, "amaaan boşver abi ya" trbinde takılıyorlar. koşuşturmaca yok, hızlı yürüme bile yok lan. millet yavaş yavaş yapıyor her şeyi. denize girecekseniz long beach'i tavsiye ederim.

burdan yine turla, o meşhur maya beach'e gidebilirsiniz. viking cave, monkey island gibi yerleri de yine o turun içinde gezebiliyorsunuz. yarım gününüzü alıyor. tavsiyem, kesinlikle long tail ile yaşamayın bu tecrübeyi. 200'er baht daha verin, speedboat ile gidin. dalgalar o kadar sert ve büyük ki, long tail'i kolayca yutabilir. kaldı ki lifejacket falan da yok. nerden mi biliyorum? bir arkadaşım...

Maya Beach, Phi Phi - iStock.com

phi phi'den sonra kesinlikle görmeniz gereken bir yer daha var ki, koh samui adası. en az phi phi kadar güzel bu ada, phi phi'den çok daha büyük bir yerleşim alanına sahip ve daha gelişmiştir. yalnız buraya gideceğniz tarihi iyi belirleyin, çünkü hemen dibindeki koh phangan adasındaki full moon party'i kesinlikl kaçırmamalısınız. hayatımda gördüğüm en efsanevi parti diyebilirim. gerçekten tecrübe etmesi müthişti. giderken yanınıza çok değerli şeyler almayın, zira metrobüsün içinden bile daha kalablık bir ortam var.

samui'den gidilmesini şiddetle tavsiye ettiğim bir diğer yer, koh thao ve koh nang yuan. buraya da yine turla gidebilirsiniz. gidiş yolunda şnorkel ile mercanları ve yüzlerce çeşit balığı gözlemleyebileceğiniz mükemmel bir yerde duruyorsunuz. 1 saat gibi bir süre, muazzam şeyler görüyorsunuz. nang yuan ise cidden muhteşem bir yer. üç tane minik adayı, incecik bir kumsal birleştiriyor. su o kadar berrak ki kafanı suya sokmadan bile her şeyi rahatlıkla görebiliyorsun.

Koh Thao - iStock.com

velhasılı, çok uzun ettim farkındayım. yapabilirseniz minimum 15 gün ayırın tayland'a. çünkü gerçekten buna değer. hatta 3 hafta mesela baya ideal.

sorularınız olursa memnuniyetle cevaplayabilirim. ben gitmeden önce blog'lardan baya bilgi toplamıştım. baya da işime yaramıştı.

gidecek olan varsa şimdiden iyi tatiller. hayatınızın en güzel günlerini yaşayacaksınız muhtemelen.

bu arada yazmayı unutmuşum, tayland'a iner inmez, havaalanında internet paketi alın. müthiş hızlı 15-30 günlük paketleri 30-40 liraya satıyorlar ve limitsiz. üstelik wireless gibi de kullanabiliyorsunuz.