sanırım bu sıralar dünya satranç şampiyonası'nı takip ettiğim için kafamdan ne geçirsem hemen onun hakkında ne stratejiler olabilir diye düşünmüyor değilim, o sebeple az evvel kalecilerin futbol takımındaki en önemli ve en kilit rolü üstlendiklerini düşünürken aklımdan ışık hızıyla geçen düşünceyle "yoksa..." diyerek elimdeki kahve fincanını yere düşürdüm.

evet, futbolun bug'ını bulmuştum... hemen anlatayım

bir takımın teknik direktörü olduğumuzu ve önümüzde bir maç olduğunu düşünelim. hafta içi antrenmanlarında takımımıza sadece savunma yerleşimi ve uzaktan şutlar çalıştırıyoruz. sadece bu ikisine odaklanıyoruz tüm takım olarak. maç günü geldi diyelim. ilk 11'e ideal kadrodan dokuz kişi ve 2 tane çöp oyuncu koyuyoruz. bu iki çöp oyuncu büyük ihtimalle ileri uç mevkiden oyuncular olacak, yeteneksiz veya u21 takımından herhangi bir oyuncu olabilir. maç başladı mı? hemen o çöp oyunculardan biri rakip takımın kalecisini sakatlıyor. neticesinde kırmızı kart görüyor (sarı görse ne ala). rakip takım mecbur oyuncu değişikliği ile yedek kaleciyi oyuna sürüyor. bu sefer diğer çöp oyuncu yeni giren kaleciyi sakatlıyor ve kırmızı kart görüyor. rakip takım mecburen oyuncu değişikliği yapacak ve kaleye herhangi bir oyuncu geçecek.

bildiğiniz gibi kaleci dışında bir futbolcunun kaleye geçmesi o takım için intihar demektir. çünkü isabetli olan şutların %90'ı gol olacaktır. ayrıca 2 oyuncu değişikliği yapıldığı için geriye sadece bir oyuncu değişikliği hakkı kalır, bu da takımı epey yoracak ve teknik direktöre oyunu değiştirecek imkanları kısıtlamaktadır. diyeceksiniz ki "lan futbol cahili, 9 kişiye 11 kişi kaldın" evet doğru. o andan itibaren oyun şeklimizi 5-2-1 veya 5-3-0 olarak değiştiriyoruz. 2 kişi eksik oynamak epey zor ama bütün hafta savunma odaklı çalıştık ve kalabalık bir savunmamız var. kontra ataklarda veya pasla çıkacağımız hücumlarda çekeceğimiz uzaktan şutlarla skoru değiştirebilmek işten bile olmayacaktır. durum kötüye mi gidiyor, 3 değişiklik hakkımız duruyor, rakibin ise sadece bir tane var.

bu yöntemi ahlaki yönden eleştirenler de olacaktır

kaleci sakatlamak futbolun güzelliklerinden sayılmasa da her gün değişen futbol dünyasına yeni bir soluk katabilir. tabii ki sakatlama derken kaleciye uçan tekme dalalım demiyorum. sadece taktiksel bir yöntem olarak görün bunu. satrançtaki feda gibi, bir oyuncuya karşılık kaleciyi devre dışı bırakıyoruz. gerçekçi bakarsak oyuncumuzun kaleciye oyuna devam edemeyecek şekilde müdahale etmesi yeterli olacaktır, aşırıya kaçmak gereksiz olur. tabi ki bu teknik direktörün insiyatifine kalmış, direktifleri o verecek.

bu yöntemi biraz daha düşündüm ve en çok amatör liglerde işe yarayabileceğine karar verdim. süper lig gibi bir ortamda böyle bir şey yaşansa büyük ihtimal çok tartışılacak, tff'deki para babaları endişelenecek, iş pfdk'ya kadar gidecektir. ancak daha düşük bütçeli liglerde çok başarılı sonuçlar alınabilir.

bir de şöyle düşündüm. bu taktik düzenli uygulandığında daha iyi sonuçlar verecektir kuşkusuz. çöp oyuncularımız cezaları bittikçe kadroya tekrar alınır ve kalecileri tekrar saf dışı bırakırlar. böylece bir döngü yaratılmış olup, belli bir futbolcu grubu yaratılabilir sırf bu görev için. ayrıca sakatlanan kaleciler rakip takımlara da zarar verecektir. uzun vadede her maçta bu taktiği uyguladığımızda rakiplerimize kadro anlamında zarar verdiğimiz gibi topladığımız puanlarla rahatlıkla şampiyon olabiliriz.

dediğim gibi satranç tahtası gibi görmek lazım bazen futbolu. yeni bir soluk heyecan getirebilir.

edit: darth maul şöyle bir öneride bulundu, bence olur'u var: "çöp oyuncu kaleci sakatlayacağına onla yumruklaşsa daha iyi olmaz mı? ikisi de kırmızı görür."

edit2: gelen yoğun tepkiler(uyarılar) üzerinde daha önceden yazdığım "amatör veya 2. , 3. ligler" yerine sadece "amatör ligler" ibaresini bırakıyorum. entryler ve mesajlarda belirtildiği gibi bu taktik profesyonel liglerde işe yaramayacaktır. bu görüşe katılıyordum ama daha kesin bir dille belirtmek yerinde olacak gibi. teşekkürler.