iklim, sıcaklık ve dahası

zaman olarak ekim sonunda gittik (27 ekim-2 kasım). hava gayet sıcaktı. sabahları bulutlu vs. oluyordu, ancak öğleden sonra güneşli ve sıcaktı. hani yazın haberlerde bangır bangır bağırırlar ya 12-3 arası güneşe çıkmayın diye, heh burda öyle bir şey yok. eğer havada bulut yoksa güneş her daim aşırı sıcak, tepede ve kaçınılması imkansız. o yüzden kaliteli,etkili ve yüksek korumalı güneş kremi önerilir. nolur noolmaz diyerek mutlaka aloe veralı bir güneş sonrası kremde yanınızda bulundurunuz.

kalınan yer

z otel'de kaldık. booking.com puanı oldukça yüksek, yorumları da çok iyiydi. ayrıca denizin en güzel olduğu yer nungwi bölgesi dedikleri için, bu bölgedeki puanı en yüksek otel burasıydı. çok memnun kaldık. otel çalışanları çok güleryüzlü, çok yardım sever, oldukça da temizdi. cibinlik olayına da bayıldım. temzilikçiler gündüz temizlik yapıyor ve akşam siz yemekteyken gelip cibinliği açıyorlar.

2.1) sabah kahvaltısı tabii ki bir türk kahvaltısı değil, ancak omlet,krep, pankek, yoğurt, ekmek vs. olduğu için aç kalmıyorsunuz. 

2.2) öğle ve akşam yemeklerini de otelin restaurantlarında yedik. genel olarak dünya mutfağı.. bir iki tanzanya yemeği de yedik ve tabii ki bol bol deniz mahsulu. fiyat olarak aşırı ucuz değil tabii ki ama bu standartta bir otel için uygun. 

2.3) içki fiyatları oldukça uygun -4-10 dolar arası- kokteyllerdeki alkol oranı yüksek. akşam 5-8 arası happy hour oluyordu, hem uygun hem 4 al 3 öde şeklindeydi. 

deniz ve beyaz kum

muhteşem. muhteşem. muhteşem. suyun sıcaklığı, berraklığı, kum hepsi muhteşem. kendimi windows wallpaper ında yüzüyormuş gibi hissettim. mutlaka palet ve şnorkel takımı götürün. su gel-git olmadığında aşırı berrak oluyor ve bir sürü renkli balık görebiliyorsunuz.

3.1) tur: mercan adaları'na şnorkel turuna katıldık. eğer şnorkeliniz yoksa tur size veriyor. gittiğiniz ilk anda denize girerken tur yapan arkadaşlar az buçuk size yapışıyor. eğer birine karar verirseniz diğerlerine bak ben şununla gidicem derseniz peşinizi bırakıyorlar. şnorkel turunda gördüğüm balıkların hepsi çok renkliydi. finding nemo'daki balıkların bir çoğunu gözümle gördüm. şnorkel turu için söyleyeceğim tek negatif şey toplamda 1,5-2 saat yüzüyorsunuz, 1 saat yemek molası.. kalan süre açık denizde azıcık ilkel bir botta geçiyor(2 saat gidiş-2 saat dönüş) . özellikle giderken gel-git olduğu için açık denizden gitti ve dalgalar bizi mahvetti. ancak açıktan gittiğimiz için de yunus gördük bir kaç kez.
baharat turu, stone town turuna katılamadık çünkü bizim gittiğimiz hafta seçim vardı ve bir çok yer kapalıydı.

güvenlik

her yer güvenli diyemem ama hırsızlık vs. gibi birşeylede karşılaşmadık. ancak ben otele gittiğim yerde yerel halkla da kaynaşmalıyım derseniz onu tavsiye etmem. otelin arka tarafında yaşayan halk aşırı fakir. ayakkabıları yok, suları yok ve hatta ben elektrikleri olduğundan bile şüpheliyim. gel git olduğunda halk hemen gelip denizden toplayabileceklerini toplayıp satıyor. daha çok tarım ve hayvancılık yapılıyor. bu arada halkın %95i müslüman.

hakuna matata

her şeyde, her yerde ve her zaman kullanıyorlar. problem yok gibi bir anlamı var. bi süre sonra siz de alışıyosunuz zaten.

kalınacak çokça yer var

freddy mercury sevenler, mercury'nin doğduğu evde kalabilir. otel haline getirilmiş, lakin evvelden rezervasyon yapmak gerekir.

benim tavsiyem; dreamer's ısland. zeki alasya metin akpınar'ın güler misin ağlar mısın filmindeki gibi deniz ortasında bir ev yapmışlar, güneş enerjisiyle aydınlanıyor, bar kısmı şehirle aynı fiyatlarda. priz yok, ama telefon ve pc'nizi şarj etmek için şehre götürüyorlar.

şehirde, adalarda yapılacak turların hepsini yarı fiyatına getirebilirsiniz bu mekana bakan insanlar sayesinde. çalışanlardan biri tatil için gelmiş, orada çalışmaya başlamıştı. böyle bir imkan da olabilir.

airbnb'de "comfy room in floating house" diye aratınız.

spicy tour, adalar turu, paje sahili, stone town, köle pazarı ve daha bir sürü şey

normalde şehri kendim gezmeyi severim, ama zanzibar'da makul fiyatlarla rehber aracılığıyla geziniz. hepsini ayrı ayrı yazabilirim. adalar'daki 80-200 yaş arasındaki kaplumbağaları görmeden dönmeyiniz. ançuezli pizza alıp gidiniz. her biri bir mikelanjelo, donatello, rafael, leonardo...

stone town'da hint ve arap mimarisi etkin. evlerin kapıları inanılmaz güzel, kare olanlar arap mimarisi, oval olanlar hint mimarisi. gezdiğim rehber oval kapıların, fil geçişleri için olduğunu, hindistan'dan etkilendiğini söylemişti. şehirde bolca hint tapınağı var, çeşit çeşit tanrı var. şanslıysanız, orda olduğunuz günlerden birinde hinduların dini kutlamalarına denk gelebilirsiniz. giysilerinize önem veriyorsanız girmeyin içlerine, her yanınız boya olacaktır.

balık pazarı güzel, ama çok iç açıcı-çeşitli değil. cidde'deki balık pazarı bile daha iyiydi. gel-git 100 metre civarında etkili oluyor. yerelden birini bulursanız, merkezden biraz uzakta çilek toplar gibi ahtapot vb... şeyleri toplayabilirsiniz. deniz çekilince suyu çekilen topraktan topluyorsunuz.

şehir merkezinde akşamları çok güzel bir pazar kuruluyor, envai çeşit deniz ürününü ızgara yapıyorlar. hayatımda yediğim en iyi ahtapotları burada yedim. karideslerine bulaşmayın.

reggae müzik çok etkin, eski kalede haftada 1-2 konser-etkinlik oluyor. ot satanlar sürekli sahildeki şehir meydanında. hindistan kadar olmasa da içimi oldukça yaygın.

origami benzeri bir palmiye yaprağı sanatı var. palmiye yaprağından taç, kravat, bilezik, çanta, yüzük, ayakkabı vs.. yapıyorlar. spicy turun en tatlı taraflarından biri bu hediyeler. gideceğiniz turu iyi belirleyin. referans alın, 1 dönüm de, 10 dönüm de olabiliyor gideceğiniz tarla.