Fenerbahçe Beko Koçu Dimitris Itoudis'in Kovulması Doğru muydu, Yanlış mı?
Kovmayı haksız bulan bir yorumla başlayalım
itoudis bu kötü gidişatta belki de en az suça sahip olan kişiydi, hakkı yenildi.
tamamen suçsuz denilemeyecek olsa da 1.5 yıllık gidişata baktığımızda kendisinin elindekilerle yapabileceğinin en iyisini yaptığına ve gerçekten kulübün menfaatine çalıştığına inanıyorum. en azından kadroyu kurup aniden amerika'ya kaçan ahlaksız igor kokoskov gibi değildi, camiayı sahiplendi, elinden gelenin en iyisini yaptı.
özellikle bu sene bu adamın başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. sezon açılırken derya yannier'in calathes ve bjelica hakkındaki facia açıklamalarından sonra durumu toplaması bile ne kadar becerikli olduğunu gösteriyor. adama gidip bir de serbest atış atan calathes aldılar, aldıkları da basket hayatı bitecek şekilde sakatlandı. bunun üstüne fenerbahçe beko tam takım olarak 3-4 maç yapabildi, hoca da mecburen zeka seviyesi eksilerde gezen bazı topçulara güvenip maçlara çıkmak zorunda kaldı.
hocanın tarzı alışkın olduğumuz obra gibi olmayınca ve bu durum sahada biraz serbestlik görünce azıtan topçularla birleşince çoğu maçı bu kadar sakatlığa rağmen tek topta kaybeden hoca tam daha düzgün bir fikstüre girerken ve takım sakatlıkları da azalmışken yollar ayrıldı. devre arası çıkacak fırsatlarla çok daha düzgün bir takım yaratılacağına ve hocanın da toplayacağına inanıyordum fakat bu rezil yönetim şaşırtmayarak eleştiri oklarını üstlerinden almak için hocayı yemeyi seçti. hoca dorsey'le yaşadığı sorunları dahi dışarı yansıtmadan bir şekilde çözmüşken, beyinsiz bazı topçulara basketbolu baştan öğretirken, yönetim sadece eski ve mevcut oyuncular hakkında atıp tutmakla meşguldü.
işler düzelme evresine girmişken gidişatı bozan yönetimle yine çok dayandı. belki bir gün yollarımız yeniden kesişir ancak hikayemiz burada maalesef yarım kaldı şimdilik.
Kovmayı haklı bulan bir yorum da şöyle
- adam geldiğinden beri bir takım kimliği yaratamadı. hani derler ya "kartvizitini koydu", 2 senedir bir tane imza hücumu göremedik. savunma takımı mıyız, değiliz. hucüm takımı mıyız, değiliz. mesela barcelona bir savunma takımı, real madrid bir hucum takımı. geçen seneki anadolu efes geçiş hucumlarında ve dış şutlarda etkili bir hücum takımıydı. olympiakos iyi bir savunma takımıydı. bizim hiçbir zaman bir kimliğimiz olmadı.
- doğru düzgün bir hücum setimiz yok. 3 hücumdan 2'si izolasyon+el üstü üçlük. savunmada kriz anlarında dakikada bir sistem değişiyor. bir bakıyorsun 5 kısa sahada, 1 dakika sonra çift uzuna dönüş o da olmayınca şapkadan artık ne çıkarsa.
- sezon başı 34 yaşındaki calathes'e bel bağladık. guduric'i oyun kurucu oynatıp top getirtme ve elinde 20 saniye topla oynatma huyundan vazgeçmedi. guduric'in sıçıp ikram ettiği maçların haddi hesabı yok. takım ne zaman bir ritim yakalasa guduric'i sahaya atıp ritmi bozuyor. ve bu nedense hep yaptığı bir şey. aslında kötü oyuncu değil ama itoudis'in verdiği role hiç uygun olmamasına rağmen hatada ısrar ediliyor.
- bu sezon transfer ettiği oyuncuların tamamı hayal kırıklığı. uzun yıllardır bu sezonkiler kadar başarısız transferler görmemiştik.
- bu sezon maça çok iyi başlayıp elimizle verdiğimiz kaç maç var ben saymayı unuttum. 15 sayı öne de geçsek rakip birazdan farkı kapatıp öne geçer hissi hep var. takıma güven sıfır. bu durum vasat takımlara karşı bile böyle.
- oyuncuların kişisel gelişimine zerre katkısı yok. itoudis geldikten sonra ciddi gelişim gösteren oyuncu var mı, yok. tam tersi willbekin, dorsey, motley gibi potansiyelli oyuncular hep geriye gitti. sertaç amatör küme oyuncusuna dönüştü. belki biraz nigel hayes istisna olabilir.
- 99 maçta 37 yenilgi almış. fenerbahçe beko gibi büyük bütçeli bir takım 99 maçta 37 kez yenilmemeli. üstelik bu istatistiğin içinde türkiye ligi de var.
- moustapha fall'ı durduran enden oyunculardan biri olan jekiri gibi iyi bir savunmacı ve görev adamını gönderip yerine papagiannis gibi savunması neredeyse olmayan ve istikrarsız bir ismi transfer etmenin mantığı nedir? jekiri savunmasıyla olympiacos serisine damga vurmuştu. üstelik maliyeti düşük bir isimdi.
- 11/11 yapıp o rehavetle istanbul'a rakı balık yapmaya gelen real madrid olmasa üst üste 7 maç kaybedecekti. euroleague bu sezon real madrid ve barcelona hariç birbirinden kötü takımlardan oluşuyor. fenerbahçe ve biraz da pao hariç gerisi vasat bile değil. oly bile vezenkov gittikten sonra sıradan bir takıma dönüştü. ve sen bu takımlara üst üste maçlar kaybediyorsun. takımla bağı tamamen kopmuştu. yukarıda da dediğim gibi 15 farkla öne de geçsek biz bu maçı kaybederiz endişesi yerleşmişti herkese. euroleague'de üçüncü periyotları kaybetme serimiz 7 maça çıktı. o soyunma odasında artık ne yaşanıyorsa geri dönüşler hep sıkıntılı. bu da direkt koça yazar doğal olarak.
- sadece itoudis yetmez tabii ki. transfer planlamasında payı olan başka kim varsa derhal istifa etmeli. yeni transferler takıma katkı yapacağına aşağı çekti inanılır gibi değil. bu rezillikler sadece koçla kapatılamaz.