Fahişelikten Mafya Patroniçeliğine Uzanan İlginç Bir Hayat Hikayesi: Tilly Devine
tilly, 8 eylül 1900'de güney londra, camberwell'de doğdu. camberwell, londra'nın en kötü gecekondu bölgelerinden biriydi; buradaki hayatlar akıl almaz yoksulluk ve şiddet içeren suçlarla mahvoluyordu.
tilly 12 yaşında okulu bıraktı. o bölgedeki ticaret fabrikalarından birinde çalıştı. genç, hayat dolu, güzel ve sokak bilgisine sahip tilly, yoksulluktan kurtulmaya kararlıydı ve west end'in göz alıcı tiyatro bölgesinde bir sokak gezgini oldu.
1916'da avustralya imparatorluk kuvvetleri'nin 4. tünel şirketi'nde bir kazıcı olan avustralyalı james (jim) edward joseph ile tanıştı. 12 ağustos 1917'de evlendiler. tilly devine 1920'de avustralya'ya ayak bastığında, o ve kocası jim devine, sidney'in yeraltı dünyasına atıldı. tilly sokaklara seks işçisi olarak çıkarken, "koca jim" olarak bilinen eşi de uyuşturucu satıcılığı yapıyordu.
onlarınki tipik bir 'savaş zamanındaki sevgililik' evliliği değil; fiziksel ve sözlü şiddetin damgasını vurduğu, çoğu zaman aşırı alkol tüketimiyle şiddetlenen bir ilişkiydi. yine de bir fahişe olarak tilly'nin kazancı önemliydi ve kocasının korumasıyla sokaklarda çalışmaya devam etti.
çift, zamanla yeraltı dünyasında yükseldi. daha fazla güçle beraber daha fazla sorun da ortaya çıktı ve kısa süre sonra, rakip çeteler arasındaki bir savaş, sidney sokaklarını kana buladı. tilly, ekim 1918'de strand'de haraç istemekten tutuklandı ve hapse girmek yerine 40 şilinlik ağır bir para cezası ödedi. saldırgan davranış ve uygunsuz konuşma gibi fuhuşla ilgili suçlamalardan 79 mahkumiyeti vardı. 18 haziran 1921'den mayıs 1925'e kadar kötü niyetli yaralama nedeniyle iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. bir berber dükkânına girmiş ve bir adamı jiletle kesmişti.
basın tarafından "sidney'deki en kötü kadın" ve 'gecenin kraliçesi' olarak anıldı. her zaman dolu bir galeri tarafından tanık olunan mahkeme salonu performansları hakkında renkli raporlar ortaya çıktı.
1920'lerin sonlarında jim devine, yeraltı dünyası faaliyetlerine daha derinden dahil oldu, daha sonra kokain ve sly grog trafiğinin ve rakip jilet çetelerinin egemenliğine girerken, tilly bir 'mecdelli refakatçisi' olarak ortaya çıktı.
sidney'deki yasalara göre erkeklerin fuhuştan kar etmesi yasaktı ama yasada bir boşluk vardı; kadınları kapsamıyordu bu yasak. tilly bu durumu lehine kullanarak yasal olan kendi genelevini işletmeye başladı. böylelikle giderek zenginleşmeye başlayan yeraltının imparatoriçe adayı, kendisini ve seks işçilerini korumak için acımasız haydutları da koruma olarak işe aldı.
artık kocasının korumasına ihtiyaç duymayan ve kocasının kendisine karşı artan şiddetiyle engellenen kadın, ağustos 1943'te şiddet gerekçesiyle kocasından boşandı. 19 mayıs 1945'te evinde, 191 palmer caddesi'nde, bir denizci olan eric parsons ile evlendi. 1953'te taç giyme törenini görmek için londra'yı ziyaret etti. bununla birlikte, savaş ve savaş sonrası yıllarda, saldırı ve benzeri suçlamalarla periyodik olarak mahkemeye çıktı.
ikinci dünya savaşı'nın başında tilly devine; palmer street, woolloomooloo'daki mülklerden ve 'fedailer' ve korumalardan oluşan bir personelden oluşan köklü bir işletmeye sahipti.
savaş zamanı sidney'deki genelev hizmetleri talebinden yararlanmak için de rakibi kate leigh ile iyi bir anlaşmaları vardı. artık o, 'loo'nun kraliçesi' olarak biliniyordu.
tilly devine, palmer street'teki genelevini 1968'e kadar işletmeye devam etti. ancak 1950'ler ve 1960'larda işinin ölçeği ve önemi azaldı. 1955'te 20.000 sterlinden fazla gelir vergisi ve para cezası ödemek zorunda kaldı.
24 kasım 1970'de sidney'deki concord repatriation general hospital'da öldüğünde yirmi yıldır kronik bronşitten acı çekiyordu; cenazesi katolik ayinleriyle yakıldı. tilly devine 1970 yılında öldüğünde parasızdı ve neredeyse unutulmuştu. kaynaklara göre lillian may armfield'ın inatçı polisliği, tilly'nin gücünü elinden alan yeni çeteler ve hükümetin 1955'te ona koyduğu devasa vergi faturası arasında, sidney yeraltı dünyasının kraliçesi olarak geçirdiği günler 1960'larda sona ermişti. ve bir zamanlar kraliçe elizabeth'inkinden daha büyük (ve daha iyisi) olmakla övündüğü mücevher koleksiyonu da çalınmıştı.
vasiyeti düzenlendiğinde mülkü 11.007 dolar değerindeydi. varislerinden biri, ikinci evliliği sırasında evlat edindiği oğluydu. ilk evliliğinden iki çocuğu ondan önce ölmüştü. ölümünden bu yana, tilly devine neredeyse efsanevi bir konuma ulaştı. hayatındaki olaylar peter kenna'nın oyunu the slaughter of st teresa's day'e (1973) esin kaynağı oldu.