YAŞAM 3 Ocak 2017
118b OKUNMA     1822 PAYLAŞIM

Eşeğine Yüklediği Kitaplarla Ürgüp'teki Köylere Mutluluk Götüren Güzel İnsan: Mustafa Güzelgöz

Eşeklerine yüklediği sandıklar dolusu kitaplarla Ürgüp ve çevresindeki köylere kütüphane hizmeti götüren, halkının mutluluğu, huzuru ve refahı için çalışan dünyanın ve Türkiye'nin ilk eşekli kütüphanecisi Mustafa Güzelgöz'ün hikayesini ''retro sokagi mudavimi'' anlatmış.


1943 yılınına gidiyoruz. anadolu topraklarındayız.

hikayemizin baş kahramanı mustafa adında bir genç.askerliğini bitiren mustafa güzelgöz memleketine ürgüp'e döner. kafasında istanbul'a gidip çalışmak vardır.ancak ailesinin de isteğiyle memlekette kalmayı seçer. dönemin kaymakam'ı kendisine gençleri futbol çalıştırma şartıyla iş ayarlamayı teklif eder. artık mustafa için memuriyet başlamıştır. mustafa, ürgüp tahsin ağa kütüphanesinde çalışacaktır.bundan sonra o kütüphaneci mustafa'dır.


mustafa, kütüphanede oturmuş gelecek insanları beklemeye başlar. bir bekler, iki bekler ortada gelen giden yoktur. halkın kitap okumaya ilgisi yoktur.insanları özellikle davet eder ama durum değişmez. mustafa idealisttir. işini layığıyla yapma peşindedir.oturur ve düşünür daha faydalı ne yapsam da insanları buraya çeksem diye. ilk iş bir köşeye atılmış osmanlıca kitapları bulup kurtarmakla başlar. kütüphanecilikle ilgili kitapları okumaya başlayan mustafa, çevresindeki tüm kişilere de haber verip ellerinde ki kitapları kütüphaneye bağışlamalarına ikna eder. gerekli bürokratik engellerle de boğuşan ve kazanan mustafa kendisine bir eşek alır. marangoza gidip iki tane sandık yaptırır kendi çizimlerine göre. sonra içlerine de ödünç vereceği kitapların kaydı için defter bırakır.sandıkları eşeğe yüklediği gibi yola koyulur mustafa.


eşeğe kitapları yükleyen mustafa,köy köy dolaşmaya başlar.tam 36 köye hizmet eden mustafa'yı çocuklar şaşkınlıkla karşılar. ayaklarına gelen bu kütüphaneci idealist genç onlara okumaları için kitaplar verir, daha sonra geri geldiğinde okudukları kitapların yerine yeni kitaplar verir. kütüphanesinin kitap sayısını da civarda ki yardımlarla katlayan mustafa artık çocukların ilgi odağı eşekli kütüphaneci olur.

köylerdeki çocuklar mustafa amcalarını alkışlarla karşılar.ürgüp'te yalnızca iki gün geçiren mustafa, geri kalan günlerini eşeğiyle köy köy dolaşıp çocuklara kitap dağıtmakla geçiriyordur. artık civarda namı, ünü yayılmıştır eşekli kütüphaneci'nin. insanlar daha çok gelmeye başlamış ve daha çok okumaya başlamıştır.


mustafa amca artık köy kahvesinin alternatifi olarak kütüphanesini oluşturmuştur.hatta daha çok ilgilerini çeksin diye kütüphaneye bir radyo da koymuş daha çok insanı teşvik etmiştir. ancak mustafa amca hala kadınları kütüphaneye çekmeyi başaramamıştır. kadınlar o günün şartlarında evlerinde , yalnızca ev işleri ve çocuk büyütmeyle ilgileniyordur. mustafa amca, zenith ve singer'e mektup yazar.

- bana dikiş makinesi yollayın, ben de isimlerinizi kütüphaneye kocaman yazayım.


diye reklamlarını yapmayı teklif eder. bu zeki adamın sponsorluk anlaşması başarıyla sonuçlanır. iki firma da toplamda on tane dikiş makinesi yollar mustafa amcaya. kütüphanede salı günleri kadınlar günü olur. kumaşını alan kadın soluğu kütüphane de almaya başlar. kadınların büyük ilgisini çeken bu olay kütüphaneyi doldurur. sırada bekleyen kadınlara okumaları için kitaplar dağıtılır. ilgilerini çekebilecek dikiş-nakış,moda,yemek yapımı, çocuk bakımı kitapları kadınlar arasında popüler olur. okuma yazma bilmeyene okuma-yazma kursları verilir, dikiş bilen kadınlar dikiş kursları verir.


bununla sınırlı kalmayan mustafa amca, köylülerin spora ilgisi olsun diye spor faaliyetlerine girişir. gençlerin futbola olduğu kadar diğer sporlara da ilgisi olsun diye voleybol alanları yaptırır. bando ve folklor çalışmalarının öncüsü olur ürgüp'te. köylünün elinde ki ürünü yok pahasına sattığını gören mustafa amca, kooperatifçilik çalışmaları yürütür. 1963 yılına gelindiğinde dünya çapında düzenlenen ''halkına hizmet götüren gönüllüler yarışması''nda finale kalarak birinci olur. the lane bryant uluslararası insanlık hizmetinde gönüllü takdirnamesi ödülünü güçlü adaylar arasından sıyrılıp kazanır mustafa amca. daha sonra amerikalı büyükelçinin ziyareti sırasında, büyükelçi bu çalışmalarının ödülü olarak kendisine bir araba hediye eder.


ancak ''bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmaz'' derler ya, aynen öyle olur. valilik mustafa amca'ya görev tanımının dışına çıkıyor diye soruşturma başlatır. kendisi hakkında teftişe gelen müfettiş çalışmalarını aksattığını yazar raporuna.kütüphanecilik faaliyetlerini ilerletemediği ve ödenekleri şahsi çıkarı için kullandığı yönünde karar veren müfettiş bu ülkede muhteşem bir başarıyı cezalandırır.ve ne yazık ki sadece mustafa amcayı değil bir zihniyeti cezalandırır. soruşturma sürecinde yalnız kalan mustafa amca baskılar sonucunda 50 yaşındayken emekli olmak zorunda kalır.

mustafa amca 2005 yılında aramızdan ayrılır. mustafa güzelgöz bir kahramandır, genç cumhuriyetin örnek alınması gereken erken yaşta önü kesilen bir kahramanı. ölümünden sonra ürgüp'e onun ve eşeğinin bir heykelini diktirir yöre halkı.


Mustafa Güzelgöz'ün hikayesini kendisinden dinlemek isterseniz eğer: