KÜLTÜR 8 Eylül 2016
480b OKUNMA     1167 PAYLAŞIM

Eşcinsellerin, Diğerleri Tarafından Anlaşılmadan Anlaşmak Amacıyla Ortaya Çıkardığı Dil: Lubunca

Kelavca ya da LGBTi Argosu olarak da bilinen bu dilin kökeni sanılanın aksine epey eskiye dayanıyor.
iStock.com

etimolojik olarak incelendiğinde, çingene dilinden, rumca'dan, arapça'dan gelme kelimeler barındıran, bu nedenle osmanlı istanbul'unun gerçek bir kültür karışımı olduğu döneme dayanan tarihsel kökeni bulunan cumhuriyet'ten önce oluşmuş eşcinsellerin gizli kalmak, korunmak için öbürleri anlamadan anlaşmasını sağlayan bir dil.

sözlük:

-a- 

alıkmak : (1) yapmak,etmek örn: habbe alıkıyorum (yemek yiyorum) (2) kur yapmak,ilgilenmek,sarkmak örn: kız,benim mantime alıkma, yolarım!
albergo : otel
altım: yanımdaki
abuş(lapuş) alıkmak. öpüşmek

-b-

badem: göz
balamoz : yaşlı erkek
babilof : bok
balina: asker
but : çok, büyük... örn: but şugar (çok güzel), but similya (büyük penis)
belde : para örn: beldeli koli (para karşılığı yapilan cinsel ilişki)
beldeli koli: paralı karşılığı sevişmek
beldeli laço : satılık erkek
badem sekeri : bahriyeli

-c-

concon : testisler(hayalar)
cangal : ayakkabı
cici : meni
cici naşlatmak : boşalmak
cıvır : kız

iStock.com


-ç-

çark yapmak : dolaşmak, aranmak, volta atmak örn: her akşam taksimde çarka
çıkarım.
çarka çıkmak: sokakta dolaşıp koli aramak
çorlamak : çalmak, hirsizlik yapmak örn: su laço benim cüzdanimi çorladi (su
herif benim cüzdanimi çaldi)
çorcu : hırsız
çerçeve: yüz

-d-

digin : hem aktif,hem pasif, çift tarafli erkek

-e-

elvan : orta boy penis örn: -laçonun similyasi but muydu? -hayir, elvandı.
ezik(yapmak): dövmek,bağırmak,kötü söz söylemek

-g-

gullüm : eglence, girgir
gacı : kadin
gacıvarı : kadinsi
gerimben

-h-

habbe : yemek örn: gel, habbe alikalim (gel yemek yiyelim)
happutka: kadınlık organı,
hatay'a gitmek: 31 çekmek (hatay'ın plakası)

iStock.com


-k-

kür : yalan
kür alıkmak: yalan söylemek
kür koli vermek: sevişiyormuş gibi yapmak & bacak arasında
kezban : saf, tecrübesiz,hiçbir şeyden haberi olmayan
kaşar : tecrübeli
kevaşe: orospu
köfte yapmak : karşı tarafın penisiyle oynamak
koli : cinsel iliski, sevişmek
koliye naşlamak: sevişmeye gitmek
kolika : makyaj
kakiz naşlatmak: sıçmak
kolika alıkmak: makyaj yapmak
kürdan : küçük örn: kürdan similya (küçük penis)
kolitirika naşlatmak: tüyleri kesmek,ağda yaptırmak

-l-

lapuş yapmak : öpüsmek
lubunya : pasif escinsel
laço : yetiskin aktif erkek (20-30 arasi)
laçovari : erkeksi
laki: ahlak polisi
lavaj : anüs temizliği örn: koliden önce mutlaka lavaj yapın

-m-

manti : genç aktif erkek (15-20 arasi)
madi : kötü, huysuz,pis,çirkin,bela,delilik.
madilik : kötülük, bela çıkartmak,delirmek
malamoz:yaşlı erkek. duruma göre zengin yaşlı erkek.
minco : popo,kiç,anüs
maydanoz : saç
motofor : bok
muş : burun

-n-

naşlamak : (1) gitmek,kaçmak örn: naslayin, paparonlar geliyor. (kaçin,
polisler geliyor)
naşlamak : (2) penisin sertlesmesi örn: similyam nasladi. (penisim kalkti)
nafta : orta yasli erkek (30-45) arasi
nakka trika : tüysüz
naciye: esrar

iStock.com


-p-

pare: para
puri : yasli escinsel
putka : kadin cinsel organi
paparon : polis
pöçük(digin): erkek gibi görünüp koli veren
piyiz(alıkmak) : içki içmek
pişar naşlatmakişemek
papik: kafa yapmak için alınan

-s-

similya : penis
sipali (belde): para
sipet : oral seks
sipsi : sigara
sirkaf : ev örn: benim laçoyu koli için, arkadasin sirkafina götürdüm.
(sevgilimi seks yapmak için arkadaşın evine götürdüm)
sürüngen : parklarda, barlarda escinsel arayip, onlarin sirtindan geçinen,
hirsizlik yapan, güvenilmez erkek

-s-

şugar : güzel, hos, tatlı... örn: ay, but sugarsin abla... (çok hossun abla)
şugariyet : takı, ziynet eşyası
şovşak : bluğ çağı erkek çocuk
şorşak : cocuk
süpet alıkmak : oral seks
şebzü : beşyüz

-t-

tariz : asik,sevgili örn: bizim mahallenin bütün mantileri bana tariz.
(mahallenin bütün çocuklari bana asik)
taliga : araba
talikatör : taksici & arabayı kullanan kişi
tarika : bıyık
trika : sakal
tita : meme
tato : hamam
tikel : bak örn: laçoya tikel, similyayı naşlatmış (adama bak. penisini
kaldırmış)
tutmak : hoşlanmak örn: sarışınlar beni tutmaz ama şu manti beni tutar
(sarışınlardan hoşlanmam ama şu çocuktan hoşlandım)

-v- 

vakko alıkmak : telefon numarası vermek