Her şey Richard Moore'un, aslında gayet normal görünen bu tweet'i atmasıyla başladı:

Ardından Ertem Şener, Büyükelçinin attığı bu tweet'i darbeye bağlıyor ve tweet'i alıntılayarak bunları yazıyor:

Ertem Şener'in tüm bu küfür, hakaret ve itham dolu tweet'lerine Büyükelçi Moore tek bir tweet atarak cevap veriyor ve geceyi noktalıyor:

Dün gece sosyal medyada olay yaratan bu ilginç tartışmaya Ekşi Sözlük'ten gelen tepkiler ise şöyle:

esad'ın sahipleri diye ingilizlere küfretmiş. esad'ın sahibi putin oğlum. maçan yiyorsa "dostum putin"'e küfretsene.

cemaatin, herkesleri boğaziçi'ne, harbiye'ye falan gönderdiği yıllarda kendisine muğla tarihi layık gördüğü kişilik. çok da şeetmemek lazım.

açık ve net bundan sonra ingiltere vizesini unutsun.

mr. moore yazacağı küçük bir notu dışişleri bakanlığına ilettiği an bir daha birleşik krallık topraklarına dünya kupası finali anlatmak için bile ayak basamaz.

artık acun'un fransa 98'i evden anlattığı gibi o da ingiltere'deki maçları istanbul'daki stüdyo'dan anlatır.

nerde o eski sorunlari olan ama binlerce yillik devlet geleneği ve sahip oldugu diplomatik olgunluk ile saygı gören turkiyemize. nasil bi kabileye dönüştük biz. bir mac spikeri ingiliz elçisine köpek diyor ya. allahim nasil bi skece düştük biz.

kaç gündür trt arşivi izliyorum. eskiden program sunucuları ne kadar kibar, naif, saygılı, beyefendi/hanımefendiymiş. bugün de ortam bunun gibi küfürbazlara kaldı. ne kadar övünsek az. ülkenin bu hale gelmesinde bunun gibilerin oynadığı rol hiç de küçük değil.

başıma birşey gelmeyecekse önceleri beğendiğim bir maç spikeriydi. maç anlatırken saçma ve bazen anlamsız tabirleri olsa da, bu durum maçı ondan dinleyenleri güldürür, bu dinamik anlatımıyla maçın da ekran başındakiler için canlı geçmesine katkıda bulunurdu bana göre. özellikle barcelona-arsenal finalindeki anlatımından çok keyif almıştım. hatta bir dönem melih gümüşbıçak yerine süper lig maçlarını anlatmasını dilediğimi bile hatırlıyorum.

sonra ne olduysa bu adam başka bir tarafa evrildi, artık sunduğu maçlarla değil beyaz futbol gibi bir ucube programla anılmaya başlandı ve kendisine karşı sempatimi yitirmeye başladım. şimdi de büyük resim görmeye başlayınca ve edepten yoksun twitler atmaya başlayınca, hepten kendini kaybettiğini kanıtlamış oldu.

kısacası; maç spikerliği dünyasının gelecek vaad edip fos çıkan genç yetenekleri arasında yerini alan isim olmuştur kendisi. haa köşeyi dönmüştür orasını bilemem, ama kariyerini mahvettiği kesindir.