TEKNOLOJİ 7 Ekim 2021
22,7b OKUNMA     330 PAYLAŞIM

Elektrikli Bisiklet Kullanmaya Başlayacaklar İçin Net Bir Giriş Rehberi

Elektrikli bisiklet fiyatları, motoru, aküsü nasıldır? Alırken nelere dikkat etmek gerekir? Buyrun başlangıç rehberine.
iStock

elektrikli bisiklete yeni başlayanlar, merak edenler için özet bilgi vereyim... ben de senelerin e-bisiklet kullanıcısı sayılmam ama kısa zamanda derleyip topladığım genel mevzular, ve kaynaklarda bulunmayan tecrübelerim aşağıdaki şekilde.

öncelikle çok zevkli.

burda hedef, "ben e-scooter gibi yayılayım, o kendi gitsin" olmamalı. bisiklete biniyorsun, hem pratik bir ulaşım aracı, hem çevreye zarar vermiyorsun, fosil yakıt kullanmıyorsun, ses, gürültü egzoz dumanı yok ama en önemlisi spor yapıyor, hareket ediyorsun. kasların çalışıyor, nefesin genişliyor falan falan. menzil konusunda bu mevzuyu açıklayacağım.

neden e-scooter yerine e-bisiklet?

bir kere daha konforlu, oturarak gidiyorsun, ne kadar büyük teker o kadar konfor ve yollardaki bozukluklara karşı o kadar tolerans. çok daha yüksek menzil (pedala basarsan 50-100 km. ye kadar) ve batarya bittiği anda ortada kalmıyorsun, normal bir bisiklet ile aynı gene bas pedala git. gidiş daha stabil ve hakimiyet daha kolay. oturduğun için iki ayağın gerektiği anda boşta. yokuş performansı, vites kullanımı ve pedallama ile beraber arada uçurum yaratıyor.

neden e-scooter? sorusunun da kendine göre cevapları olabilir. bu saydıklarım orda pek yer alamaz. takdir sizin.

modeller, tipler

kadro yapısı olarak katlanır, katlanmaz diye ayırabiliriz. arabanın bagajına atayım, evde tutarım ve çok yer kaplamasın derseniz katlanır alabilirsiniz. ancak katlandığı zaman da öyle kutu gibi koli gibi kompakt bir hal almıyor. internetteki görseller tek açıdan çekilmiş, 4 taraftan katlı halini görmeye çalışın. evet bagaja girecek kadar küçülüyor ama orta ya da daha büyük bir bagaja ve hatırı sayılır bir hacmin kaplıyor. buna iyi karar vermeniz lazım. devamlı katlayıp taşıma durumunuz olmayacaksa, kırk yılda bir katlar koyarım derseniz çok anlamlı değil. pratik ve hızlı bir şekilde katlamak biraz tecrübe gerektiriyor. bu tip mekanizmaların kullanım ömrü de kurcalama sayısı ile ters orantılı bunu da dikkate almak lazım. kilit mekanizmaları her gün aç/kapa yapmayı çok sevmeyebilir. gene de önemli bir işlev. ihtiyaca göre şart bile olabilir.

genel olarak üç motor tipi var. önden çeker (ön tekerin içinde bir hub motor mevcut), arkadan çeker (aynısının arkada olanı) bir de middrive denen, ortadan çeker diyebileceğimiz, pedal dişlisinin (aynakol) göbeğinde olan motor.

önden ve arkadan motorların mantığı basit

pedalın dönmesini algılayan bir sistem, pedal yarım tur döndükten sonra bisiklet ayarlandığı hıza ulaşana kadar destek sağlıyor. arkadan biri iter gibi. evet bu çok keyifli bir şey. pedal çevirmeyi kestiğiniz anda destek duruyor. çevirince devam.

middrive denen ortadan çekiş de diyebileceğimiz sistem ise orta göbek içinde yerleşik motor ile aynı işi yapıyor. en büyük fark burada: bu, tekere değil pedala güç veriyor. genelde daha yüksek wattlı motorlar ve daha güçlü bir itiş. (pedala güç verdiği için bisikletin vites oranlarından faydalanıyor, düşük viteste hızdan kaybedip güçten kazanabilirsiniz, klasik dişli mantığı)

daha pahalı, daha profesyonel bir sistem. bu sistemle alınabildiği gibi, standart bisikletler için de buna dönüşüm kitleri var.


gelelim kullanım mantığına

genelde bir kumanda ünitesi var. digital bir ekran olabilir ya da sadece led ışıklardan oluşabilir.

kimisi 3 kimisi 5 seviye ayarlanıyor, büyük farklar yok. her kademe size belirli bir km ye gelene kadar destek verip, sonra kenara çekiliyor. örneğin 1. kademede iseniz 0-6km arası hızda ittiriyor sonra sen sağ ben selamet. 2. kademe yaparsanız bu 0-10km km hıza kadar destekliyor. diğer seviyeler için de aynı. mantık böyle.

bu nedenle konforlu ve pratik bir kullanım için el gazı denen tertibat şart. bu sistem e-scooter lardakinin tamamen aynısı. ayarlanabilir bir gaz düğmesi, ne kadar basarsan o kadar güç şeklinde. (o sırada pedal çevirmeyi gerektirmiyor, e-scooter ne ise tamamen aynısı.) bazı modellerde standart iken bazılarında opsiyonel. bence olmazsa olmaz.

neden şart? bisiklet kullanıyorsanız otobanda şehirlerarası yolculuk yapmıyorsunuzdur büyük ihtimal ile. ve hızınız değişkendir, zaman zaman yaya hızına düşmek zorunda kalabiliyor zaman zaman ise maksimum hızlara çıkabiliyorsunuz demektir. (çoğu modele bu limitlendirilmiştir 25km/saat olarak). bu tip bir kullanımda destek seviyesini devamlı kontrol etmeniz gerekebilir. şöyle ki: (bu kısma dair internette net bilgi veren pek bulamadım. o yüzden özellikle yazıyorum.) burası gerçekten çokomelli.

ayarınız 1-2 civarı. hareket ettik gidiyoruz. hız 10km/s oldu örneğin, hız artınca destek kesildi, yük tamamen sizde. arkadan ittiren adam elini çekmiş gibi olur. destek arzu ettiniz 3-4-5 yükselttiniz ok. siz basıyorsunuz o iteliyor güzel. yavaşladık hatta yavaş seyirde (bazen yaya hızında) gitmeniz gerekti. ayarı 1-2 seviyelerine getirmedi iseniz pedalı hafif çevirdiğinizde, talep etmediğiniz hızda güç verecektir çünkü onun hedefi örneğin 15-20 km ye kadar yükselene kadar destek vermek. hıza bağlı bir mantık olduğu için kumanda etmek lazım. arabanın manuel vitesi gibi. ancaaaak el gazı var ise tabi bunlara gerek yok. destek ayarı kaç olursa olsun, tetik mekanizması ayarlı olduğu için, desteği hassas bir şekilde kolayca ayarlayabiliyorsunuz. gerektiği zaman, ihtiyacınız, keyfiniz ne kadar gerektirirse...

değişken hızlarda gidecekseniz, ayarınız 1 de kalır. el gazı ile canınız istediği seviyede kendinizi şımartabilirsiniz. ha sabit hızla gidilecek bir imkan var, ver o zaman 2-3-4-5 kafana göre.

kafanız karışmasın, her iki durum da son derece keyifli ve güvenli.

piyasadaki modellerin %90'ı böyle olmakla beraber bambaşka bir destek mantığı daha var. (bkz: shimano steps) bunlarda kademeler km'ye göre değil, destekleme oranına göre değişiyor.

1-sen az ittir, ben çok ittireyim 2-yarı yarıya olsun, sen sağ ben selamet 3-ben yoruldum az basacağım, yük sende aslanım. gibi bir mantığı var. (evet pahalı olan bu tabii ki. sormaya bile gerek yok)

menzil meselesi

tabii ki ne kadar ekmek o kadar köfte mantığı burda da var. pilin kapasitesine göre değişen bir durum ama pedal basma performansınıza göre daha çok değişir. 10 yerine 12 amperlik bataryanız varsa menzil %20 artarken, pedal çevirirken hissettiğiniz direnç ile bu oran %100 artabilir.

kendi ilerleyen bir şeyi ittirir gibi düşünün. ilerleten mi siz olacaksınız ittiren mi? o denge ayakta kendi kendine oluşuyor. özetle: tek batarya ile en uzun menzil gibi bir hedef tutturmaya çalışırsanız, motor desteğini sadece gerektiği zaman ve gerektiği güçte kullanmaya başladığınızı fark edersiniz ki bence en ideal kullanım şekli budur. söylemiş miydim bilmiyorum ama gayet zevkli...

ekipman

kask illaki lazım. eldiven, hem soğuktan korumak, hem düşmelerde elleriniz korumak hem de avuç içi konforu için iyidir. ne kadar çok reflektör, fosforlu göze çarpan materyal o kadar görünürlük o kadar iyi. ihtiyaca göre, taşıma çantaları, bagajlar, telefon tutucular vs. size kalmış. kullanılacak alan, yapılacak km. ve çıkılacak hıza göre, gözlük de şart olabilir.

benim kullandığım model şudur: (bkz: alba fold 2)


ben lcd renkli gösterge + 9,6 amper batarya opsiyonları ile beraber aldım. detaya girmeyeceğim, kendi başlığında ve linkte bilgiler mevcuttur.

aldığım yer: alba ankara servis ve bayi (bkz: yade bisiklet) on numara bir arkadaş. tavsiye ederim.