E-Devlet'teki Soyağacı Bilgisini Yanlış Yorumlamamak Adına Bilinmesi Gerekenler
uzun bir süredir köklerimi araştıran bir kişiyim. üstelik bunu da sadece soy bilgisi değil, y-dna ile de ele aldım. bu nedenle benim soy bilgim için en uzak 1870'li yılları gösteren sorgulama beni pek de tatmin etmedi. üstelik ortalama vatandaş için ağır dezenformatif bir içeriğe dönüştü. pek çok kişi soy bilgisini yanlış yorumluyor ve anlamsız sonuçlara ulaşıyor. bazı konularda insanları aydınlatmak istiyorum:
- bulgaristan, makedonya, arnavutluk, romanya, yunanistan; kısaca tüm balkan göçmenlerinin tamamına yakını, zamanında balkanlara yerleştirilmiş iç anadolulu türk topluluklarıdır. yani bu bölgelerden anadoluya göç edenler, bulgar, makedon, yunan değil, türk ve müslümandır. zaten diğer türlü olanların anadoluya göç etmesi için bir gerekçe yoktur.
-balkanlardaki tek istisna bosna'dır. nitekim, gerçekten de önemli bir oranda müslüman boşnak topluluğu balkanlardan anadoluya göç etmiştir. yunan, bulgar ve makedon topluluklar genetik olarak türklerden çok farklı bir fenotipe sahip değildir. sarışınlık, renkli gözlülük, boy rengi gibi özellikler benzerdir. bu nedenle balkanlardan göç eden ve açık tenli, açık saç renkli slav fenotipine sahip göçmenler boşnak'tır. geriye kalan balkan göçmenlerinin çok büyük çoğunluğu ise türk'tür.
- kırım tatarlarının anadoluya göçleri 1700-1950 yılları arasında (özellikle eskişehir'e), çerkeslerin 19. yüzyılın tamamında (1860-70 arası yoğun olmak üzere), müslüman gürcü, abhaz ve osetlerin 1800'lerin ikinci yarısında, azeri, nogay ve karapapakların da yine 19. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşmiştir. kafkasya'dan karayolu ile göç eden topluluklar anadolu'ya erzurum üzerinden (o dönemde artvin, ardahan ve kars rus topraklarıdır) girmiş, bir kısmı bölgeye (özellikle erzurum'un kuzey ilçeleri ve rize'ye) yerleşmiş, bir kısmı ise anadoluya yayılmıştır. karayolu dışında çerkes ve abhazlar denizyolu ile yoğun bir şekilde anadoluya göç etmiştir. başta doğu karadeniz illeri olmak üzere, tüm kuzey anadolu hattı boyunca çerkes kampları kurulmuştur. buralardaki çerkesler tokat, yozgat gibi iç anadolu bölgesine, marmara bölgesine ve balkanlara yerleştirilmiştir. balkan savaşlarının sonrasında, balkanlara yerleşen çerkesler, türklerle birlikte tekrar anadoluya göç etmek zorunda kalmıştır.
- kırım-kafkas göçleri, balkanlardan farklı olarak çok daha uzun bir süreç olup, hemen hemen 19. yüzyılın tamamını ve 20. yüzyılın ilk çeyreğini kapsamaktadır. bu nedenle soy bilgisi 1800'lerin ortalarına kadar kuzey doğu anadolu, doğu karadeniz ve iç anadolu'nun hafif doğusundaki illerde yer alan kişilerin ataları aslında kırım-kafkas göçmeni olabilir. örneğin, 1865 yılındaki bir soy bilgisinde atanın nüfusunun kayıtlı olduğu yer hatta doğum yeri samsun yazsa bile, ailesinin göçmen olma ihtimali bulunmaktadır (şuanda türkiye'de doğan suriyeli çocuklar). ancak soyu 1800'lerin başına kadar giden kişi (eğer sistemde var ise) net bir şekilde o bölgenin insanıdır ve kırım-kafkas göçmeni değildir.
- çerkes, nogay, gürcü göçmenlerinde o dönemde kafkasya'daki osmanlı hayranlığı sebebiyle yoğun olarak türkçe - osmanlıca isim bulunmaktadır. 19. yüzyıldaki atalarınızın türk olmasa bile türkçe - osmanlıca isme sahip olması doğal karşılanabilecek bir durumdur.
- doğu anadolu ve hatta iç anadolunun çeşitli bölgelerinde her daim bir ermeni olma olasılığı bulunmaktadır. nitekim, müslüman pek çok ermeni, osmanlıca isimlere sahiptir. bu nedenle örneğin 1880 - van - hüseyin olan bir atanın ermeni olma olasılığı her zaman vardır. aynı durum istanbul ve izmir için yahudi konusunda da geçerlidir.
- osmanlı bir devlet politikası olarak, iran tehditine karşı anadolu'da ayaklanma çıkaran alevi nüfusu suriye'ye sürmüş, boş kalan topraklara ise ırak'tan getirdiği sünni kürt topluluklarını yerleştirmiştir. günümüz güneydoğu kürtlerini bu ıraklı kürtler, günümüz suriyeli alevilerin büyük bir oranını ise sürülen anadolu alevileri oluşturmaktadır. bu nedenle soy bilgisi suriye gözükenler aslında arap değil, türk'tür.
- genetik olarak baktığımızda anadolu türkleri, türk, çevre azınlık ve antik anadolu halklarının (hitit, lidya vs.) karışımıdır. bu nedenle atalarınız 200, hatta 1000 yıldır örneğin yozgat'ta yaşamış olsa bile bu saf türksünüz anlamına gelmez.
- soy bilgisinde ataları için endülüs veya diğer ispanya bölgeleri yazanlar, arap olma ihtimali çok daha yüksek olmakla birlikte, arap veya yahudi kökenlidir.
- soy bilgisinde ataları için hindistan, pakistan ve afganistan'a ait çeşitli bölgeler yazanlar da türk kökenli olup bölgede kalmış, sonradan anadoluya dönmüş kişilerdir.
- soy bilginiz 1900'lerden gerisine gitmiyorsa, çıkan bir yangında belgelerin yanmış olma ihtimali veya atalarınızın kaçakçı-dolandırıcı-eşkiya olma ihtimali vardır.
- doğum yerlerinde sıkıntılar mevcut. göçmenlerin doğum yeri göç ettikleri bölge, nüfusa geç kayıt ettirilenlerin yeri de yaşadıkları bölge olarak yazılmış. bu hatalar 50 yıl gibi yakın kayıtlarda bile bulunuyor.
- görüldüğü üzere soy işi oldukça karışık bir konu olup kesinlikle 150 yıllık kısa bir süre ile bir sonuca ulaşılamaz. avrupa'da kilise ve devletler bu konuda oldukça iyi çalışmış olup, kişiler 6-7 asırlık geçmişlerine gidebilmektedir. bizde ise pek çok aile için, hemen hemen osmanlı demografik yapısının tamamen değiştiği 18. ve 19. yüzyıllara kadar bile soy bilgisini almak pek mümkün değil.
- soy hiçbirşeydir. geçmişe takılmaya gerek yok, geleceğe bakın. mısırlı zengin bir dedenizden miras kalmadığı sürece yozgatlı, suriyeli, londralı olmanın bir farkı yok. siz kendinizi geliştirmeye bakın. ancak ırkçılık veya böbürlenme değil de, akademik amaçlarla veya sırf meraktan öğrenmek isteyenlere, gerçek anlamda, bilimsel bir şekilde kökenlerini bulabilecekleri national geographic'in genographic testi öneririm. bu test direk sizin dna'nız üzerinden soy haritanızı çıkardığı için hata ihtimali çok zayıf.
bu arada çok fazla soran oluyor. hayır arkadaşlar, dedenizin dedesi yunanistan'dan göçtü diye kimse size yunanistan vatandaşlığı vermez.