TARİH 22 Eylül 2017
114b OKUNMA     1158 PAYLAŞIM

Dünyayı Kurtarmasına Rağmen Neredeyse Hiç Tanınmayan Dev Bir Kahraman: Stanislav Petrov

Sovyetler ve ABD arasındaki gerilimin tavan yaptığı bir dönemde Sovyet uydu sistemlerinin başında olan Petrov'un hikayesi, filmlerde görseniz "bu kadar abartı da olmaz" diyeceğiniz türden bir savaş ve tesadüf öyküsü.

kesinlikle doğru zamanda doğru yerde olan bir adam, ve muhtemelen milyonların kurtarıcısı, ancak yaptığının büyüklüğünün aksine neredeyse hiç tanınmayan bir kahraman. tam adı stanislav evgrafovich petrov'dur.

söz konusu olay 25 eylül 1983'te gerçekleşmiş, o zamanlar yarbay olan petrov'un biraz da şansının yardımıyla verdiği doğru karar sayesinde dünya nükleer bir facianın eşiğinden dönmüştür.

olayın öncesine dönmek gerekirse, 1983 yılı abd - sovyetler arasındaki gerilimin en yüksek noktaya tırmandığı zamanlardandır.

abd 1982'den itibaren sovyetleri açık açık "kötülük imparatorluğu" diye tanımlamaya başlamış (bkz: evil empire), iki taraf da diğerinin bir nükleer saldırıyı ilk önce başlatacağını düşünerek sürekli diken üstünde durmuş, başkan ronald reagan 23 mart 1983'te yaptığı konuşmada (star wars adıyla da bilinen) sdi sisteminden bahsetmiş, sovyetler de böyle bir sistemin varlığının abd'nin ilk saldırıyı yapma cesaretini artırdığını düşünmeye başlamış, sonuç olarak sovyetler yönetimi de yapılacak en akıllıca şeyin böyle bir durumda en hızlı şekilde karşı saldırıyı başlatmak olduğuna karar vermiştir.

iki tarafta da yaşanan bu büyük parayonanın üzerine bir de 1 eylül 1983'te sovyetlerin çoğu abd vatandaşı olan 269 kişiyi taşıyan bir kore yolcu uçağını (boeing 747) düşürmesi ortamı iyice germiş, bu yedikleri bokun üzerine kgb de tüy diker gibi "bu durum bir nükleer saldırı başlangıcı olabilir" tarzında gizli raporlar hazırlamıştır.

Ronald Reagan

asıl olaya, yani yaklaşık 3.5 hafta sonraki 25 eylül'e dönersek

stanislav petrov'un başında bulunduğu uydu sisteminin görevi yaklaşan olası bir nükleer başlığı tespit etmek, dolayısıyla petrov vasıtasıyla sscb hükümetinin olaydan haberdar olmasıydı.

böyle bir durumda bunun anlamı kesin ve net olarak (belgelere dayanacak şekilde) sscb'nin bir karşı saldırı başlatmasıydı ve bu durumda kilit noktada (yani tespit sistemi ile hükümet arasındaki birim) yarbay petrov bulunuyordu.

moskova'ya yakın konuşlanmış sistemin başında olan petrov, yerel saate göre 00:40 civarında bir uyarıyla karşılaştı, erken uyarı sistemine göre sovyetler'e doğru gelmekte olan bir nükleer füze ateşlenmişti. petrov bunun yanlış bir alarm olduğunu düşündü, basitçe bir mantıkla; böyle bir durumda abd'nin tek bir nükleer füzeyle değil, bir çoğuyla saldıracağını düşünüyordu.


ama tam bu alarmın arkasından muhtemelen hayatının en zor kararını vermek zorunda kaldı

çünkü çok kısa süre aralıklarla uyarı sistemi ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci füzenin de sscb üzerine doğru gelmekte olduğu yönünde bir uyarı verdi. daha önceden sistemin güvenilirliği üzerine bazı endişeler dile getirildiyse de durum çok ciddiydi, emin olmayan petrov hükümete haber vermek için yalnızca bir kaç dakikası olduğunu biliyordu. standart radarlar ufuk ötesi mesafeyi tarayamadığı için onlardan bilgi alınamıyordu ve alabilmek için muhtemel nükleer füzelerin yaklaşmasını beklemek sscb'nin karşı bile koyamadan mahvolacağı anlamına geliyordu.

o anda aklından neler geçiyordu bilinmez, petrov hiçbir şey yapmadan beklemeyi ve bunun yanlış bir uyarı olduğunu düşünmeyi tercih etti. yanılması durumunda kısa bir süre sonra sovyetler çok ciddi bir felaketle yüz yüze gelecekti.

dakikaların ardından, hiçbir şey olmadı ve petrov bunun bir yanlış alarm olduğu konusundaki sezgisine güvenerek belki de dünyayı yanlış bir uyarı sistemi yüzünden başlayacak salakça bir nükleer felaketten korumuştu (sscb'nin dağılmasından sonra ortaya çıkan belgelere göre de böyle bir durumda sscb'nin izlemeyi kararlaştırdığı strateji kesindi: elindeki tüm nükleer güçle bir karşı saldırı başlatmak), o gün görevi olduğu şekilde hükümet ile temasa geçseydi yüksek ihtimalle dünyanın başına gelecek olan da buydu.

O yıllarda Petrov

bu olayın ardından

petrov defalarca sorguya çekildi, askeri uygulamalara karşı geldiği ve güvenilir bir asker olmadığı için işini kaybetti, önce daha küçük bir mevkiye düşürüldü, daha sonra da emekli edildi. sovyetler tarafından bundan başka bir ödül ya da ceza kendisine verilmedi.

askeri güvenlik doğrultusunda petrov'un yaptıkları 1998'e kadar gizli kaldı, alarmın da bir hata sonucunda ortaya çıktığı açıklandı (burada "hadi ya" diyoruz). dünya da ancak yıllar sonra kahramanını tanıyabildi. bu tür durumlarda da alışıldığı üzere petrov şu an nispeten fakir bir durumda emekliliğini geçiriyor. kendisine sscb/rusya tarafından herhangi bir pozitif yaptırım uygulanmasa da 21 mayıs 2004'te association of world citizens tarafından "world citizenship award" (dünya vatandaşlığı ödülü) verildi.

ironik bir not olarak aslında stanislav petrov'un görev çizelgesine göre o gün izinli olduğunu da ekleyelim. yerinde başka bir subay olması durumunda da muhtemelen dünya bunun tam tersi bir senaryoyla karşı karşıya kalacaktı.

Not: Petrov, 19 Mayıs 2017 tarihinde Rusya'nın Fryazino şehrinde hayata gözlerini yumdu. Her şey için teşekkürler "dünyayı kurtaran adam".