Dünya'nın Çekirdek Tabakasında Kurulduğuna İnanılan Yeraltı Ülkesi: Agartha
neredeyse tüm dinlerde tıpkı 7 kat gök gibi yerkürenin de içten 7 katmandan oluştuğuna dair bir inanç vardır. özellikle budizm ve hinduizm gibi doğu felsefelerinde şamballa, agartha gibi ikili yeraltı uygarlıklarına yönelik inanış tartışmasız şekilde kabul edilir. yeraltı insanlarına ilişkin itikat klasik islami içeriklerde de ye'cüc-me'cüc, eski ahit ve yeni ahit'de ise gog magog, olarak yer bulur. insan benzeri varlıkların himalaya dağları'nın altında yer alan geniş mağara galerilerinde yaşadığı varsayılır. bu varlıkların gereklilik durumunda (örn: kozmik kaos nedeniyle) ülkelerinden dışarı çıktıkları savunulur. ibrani mistiszmi kabala'da 'yeraltı dünyası' inancı mevcuttur. kabala'daki yeraltı dünyasına yönelik görüş islam ezoterizmi tarafından da benimsenmiştir.
agartha, dünya'nın çekirdek tabakasında yeraltının derinliklerinde kurulduğu rivayet olunan efsanevi bir ülkedir. kavramsal olarak "oyuk dünya/hollow earth” teorisi kapsamında birtakım bilimsel sayılabilecek değerlendirmelere de konu edilmiştir. teori, dünyanın iç katmanlarında farklı boyutsal alanlar bulunabileceğini önerir. teori içeriksel açıdan ezoterizmin argümanlarıyla yakından ilgilidir. anlatılarda yer alan verilere göre agarthalılar kadim çağlarda dönemin şartları gereği yeraltına gizlenmişlerdir, bu kişiler atlantik okyanusuna gömüldüğü varsayılan kayıp kıta atlantis'ten sağ kalan bilgelerdir. dağların içinde, her ne kadar yeraltında olsa da ilkel değil, bilakis uygar ve ileri medeniyete sahip şehirler kurmuşlardır ve bu şehirler tünel ve geçit sistemleriyle dünyanın pek çok noktasıyla bağlantılıdır. uydu fotoğraflarında dünyanın kutup noktalarında yarıklar bulunduğu tespit edilmiştir ve bu yarıklardan giriş çıkış yaptıkları savunulur. çok hızlı yol alabilen yüksek teknolojik araçlar kullanılar. agartha'nın yeryüzüne açılan birden fazla kapısı olduğu söylenir. bilim ve teknolojileri çok gelişmiştir ve insanlardan binlerce yıl ileridir. yeraltında olduğu kadar yerküre yüzeyinde ve uzayda da aktifler. iç dünyasal ülkelerinde güneşin hareketleri; yani gün batımları ve şafaklar oluştuğu ve bu sürecin aynı dünya yüzeyindeki gibi işlediği, ırmaklar, denizler bulunduğu söylenir. varlıklar istemleri hâlinde gözle görülebilir şekilde materyalize olabilme imkân ve kabiliyetine sahipler; ama daha çok süptil kalmayı, gizlenmeyi tercih ediyorlar. farklı yıldız sistemlerindeki gezegenlerle ve bu gezegenlerin sakini varlıklarla bağlantıları var. uzaya gidip binlerce, hatta milyonlarca ışık yılı mesafeleri kısa sürede katedebilen çok gelişmiş uzay araçlarına sahipler. karar mekanizmasında "üstatlar konseyi" var ve bu üst kadro tarafından yönetiliyorlar. bu değerli üst varlıklar mükemmel fonksiyonlara sahipler. dünyalıların evrimsel süreçlerinde çok aktif konumdalar. özerk ve bağımsızlar. bedenleri insanlara benzer, ama hiç hastalanmıyorlar ve bedenlerini uzun süreler dinç tutabiliyorlar.
agartha'da; dünyevi evrimin, şimdiye kadar gelen geçen uygarlıkların tümünün evrimsel süreçlerinin, yaratılış, ruh ve beşeri tekamül düzeyleri ve fiziki bilime ait bilgilerin de kayıtları saklı. yani kozmik hafızaya erişimleri var ve hiyerarşik olarak kontrol altında alabiliyorlar. agartha, elinde bulundurduğu belki milyonlarca yıllık bilgi birikimiyle insanlığı spiritüel ilhamla donatmayı ve aydınlatmayı hedefleyen bilge varlıklardan oluşan bir yapı. dünyada radikal değişim başladığında ve altın çağa girildiği vakit insanlarla direkt bağlantıya geçecekleri ve düzenin kurulmasına yardım edecekleri rivayet edilir.
aslında dünyanın fiziksel merkezinden ziyade, iç içe geçen ve birbirinden bağımsız boyutlarla ilgili bir yerdir. çünkü bu varlıkların yapıları materyal dünyasındaki gibi katı ve kütlesi olan cisimden değil, süptil (eterik/akaşik) maddeden oluşmaktadır.