jeanne calment 1875’te fransa’da doğdu (çocukken, babasının sanat malzemeleri dükkânını ziyaret eden vincent van gogh ile tanışmıştır.) jeanne lüks içinde bir hayat sürmüştü; varlıklı bir adamla evlenmişti ve eşi 67 yaşındayken vefat ettiğinde jeanne’e büyük bir daire ve yemek pişirip temizlik yapan yardımcılar bırakmıştı. kızı, damadı ve torunu da vefat ettiği için hayatta kalan bir mirasçısı yoktu; bu da ona eskrim, avcılık, dağcılık, yüzme, tenis, paten, bisiklet sürme ve müzik öğrenme gibi pek çok hobiyle ilgilenme fırsatı verdi. bol bol spor yaparak ve her gün çokça sigara içerek 90 yaşına kadar geliyor jeanne.

90 yaşına bastığında (1965) teyzemiz düşünüyor, hiç mirasçısı yok ve bundan sonra sağlığı iyiye gitmeyecek. o da andré-françois raffra isimli bir avukatla sözleşme yapıyor. buna göre avukat ona yaşadığı sürece her ay 2500 frank verecek ve o öldüğünde de dairesi avukatın olacaktır. fransa’da huzurevleri aylık 5000-12000 frank aylık ücret istiyorlardı yani avukat kadını evden çıkarıp bir huzurevine yatırmaktansa, nasılsa çok yaşamaz deyip ona karlı gelen bu anlaşmayı yapmıştı.

fakat teyzemiz bir türlü ölmüyor hatta bol bol zeytinyağı ve sigara tüketerek aklı başında yaşamaya devam ediyor. öyle ki zavallı avukat 1995 yılında 77 yaşında öldüğünde, ödemeleri avukatın ailesi yapmaya devam ediyor.

avukattan 3 yıl kadar sonra, 122 yıl ve 164 gün yaşayan teyzemiz sonunda vefat ediyor ve dünyanın en çok yaşayan kadını olarak rekorlar kitabına giriyor ( hala da rekor onda ). avukatın ailesi de o güne dek 918.000 frank ödemiş ki bu teyzemizin dairesinin değerinin iki katıymış.

her gün sigara içen ve haftada 1 kg çikolata yiyen teyzemize uzun ömrünün sırrı sorulduğunda, bunu zeytinyağı açısından zengin bir diyete bağladığı bildirilmiştir.

siz de zeytinyağını arttırın hayatlarınızda ama sigaradan kurtulun derim.