Dün Gece Marmara'da Meydana Gelen 4.3'lük Deprem Hakkında Bilinmesi Gerekenler
boğaziçi üniversitesi kandilli rasathanesi verilerine göre saat 00:57'de, 13.7 kilometre derinlikte ve 4.6 moment magnitüd büyüklüğünde (ml: 4.3); afad verilerine göre ise saat 00:57'de, 9.9 kilometre derinlikte, 4.1 moment magnitüd büyüklüğünde gerçekleşmiş depremdir. öncelikle bölge halkına ve hissedenlere geçmiş olsun diyorum.
bu, en büyük, deprem olmadan önce 3.0, 2.2 ve 2.3 büyüklüğünde öncü; esas deprem olduktan sonra ise 3.3, 2.7, 1.6, 1.4, 1.8 ve 1.7 moment magnitüd büyüklüğünde artçı deprem gerçekleşmiştir. depremlerin tamamı, marmara denizi, güzelköy açıkları'nda meydana gelmiştir.
ayrıca şunu da ilave etmeliyim: deprem, dalga geçilecek ve küçümsenecek bir olay değildir. sizin "4.6" diye küçümsediğiniz depremden "501.187.233.627 joule" enerji çıkmaktadır. bu depremin enerjisi ise; 119.79 ton tnt patlayıcıya, hiroşima'ya atılan atom bombasının 0.008'ine, nagasaki'ye atılan atom bombasının ise 0.06'sına eşittir. bunun yanı sıra, 4.6'lık bir deprem, 3.6'lık bir depremden 10 kat daha güçlüdür ve 30 kat daha fazla enerji yaymaktadır. yani 7'lik bir depremin enerjisini atmak için ortalama 30 adet 6 büyüklüğünde deprem gerekmektedir. o sebeple, "küçük depremler, büyük depremlerin enerjisini azaltır, yıkıcılığını düşürür." argümanı doğru değildir. bunu da belirtmem gerekmekte; her depremin enerjisinin bir kısmı yeryüzüne yayılıp, bizim hissettiğimiz etkiyi yaratırken, geriye kalan kısmı ise diğer fay hatlarını etkilemektedir. yani yaşanan her deprem, bir sonraki yaşanacak depremin tarihini öne çekmekte, o güzergah boyunca olan ve sıkışmış durumda bulunan fay hattını tetiklemekte, o'na baskı yapmaktadır.
şiddet ve büyüklük kavramında ise; "büyüklük", depremin ortaya çıkarttığı enerjidir ve günümüzde moment magnitüd olarak ölçülür. "şiddet" ise bu depremden ortaya çıkan enerjinin bölgede yarattığı yıkımın temsil edilmesinde ve tasvir edilmesinde kullanılır. 7 büyüklüğündeki deprem, her yerde 7 büyüklüğündeki enerjide ölçülmüştür. ancak bu depremin hissedilmesi belli başlı şartlara göre değişmektedir ki bu da "şiddet" denilen kavramı açıklar. temel olarak, depremin merkez üssünden ayrıldıkça şiddet düşmektedir; ancak bu demek değildir ki depremin merkez üssünden uzak olan evler güvende, olmayan evler değil. sadece burada "risk" denen faktör değişmektedir ki sinan özeren hoca bunu "riskolma ihtimali x olduğu zaman yaptığı yıkım" diyerek çok güzel açıklamıştır. riskten burada bağımsız değişkendir, evinizin sağlamlığı, zemininizin kalitesi, binanızın tarihi de çok önemlidir. varsayalım ki 7.5 büyüklüğünde bir deprem oldu; depremin merkez üssüne çok yakın ve hatta direkt merkez üssünde olan bir bina deprem yönetmeliğine göre yapılır, zemin etüdünde bulunulur, malzemesi kaliteli seçilirse yıkılmayabilirken, depremden kilometrelerce uzaktaki çürük zemin üzerine iyi yapılmamış bir bina yerle bir olabilir. nitekim, 17 ağustos 1999 gölcük depremi'nde de bunun tezahürü görülmüştür. gölcük'te yıkılmayan evler varken, istanbul'da yerle bir olan binalar bulunmaktadır.
deprem en fazla tekirdağ ilinin şarköy ilçesinin hoşköy, gaziköy, güzelköy, kirazlı ve uçmakdere köylerinde hissedilmiştir. depremin bu köylere mesafesi 8 kilometre ile 12 kilometre arasında değişmektedir. deprem, istanbul'a (merkez) ise 136 kilometre uzakta gerçekleşmiştir.
afad'ın twitter hesabında yaptığı açıklamaya göre depremin güçlü olarak hissedildiği bölgelerden herhangi bir olumsuz haber gelmemiştir.
deprem başlığındayken, bu konular hakkında merakı olanlara, beklenen büyük istanbul depremi hakkında, depreme hazırlık hakkında, ülkedeki aktif faylar ve geçmiş depremler hakkında bilgilenmek isteyenlere naci görür'ün daha birkaç ay önce çıkan "türkiye'de deprem az gittik uz gittik" kitabını öneririm. hem deprem ve jeoloji hakkındaki temel bilgileri çok güzel derlemiş, hem de bunları halkın anlayacağı dilde basite indirgeyerek anlatmış. kesinlikle öneririm.