Dramatik Hikayesiyle Fil Adam Filmine İlham Veren Talihsiz İnsan: Joseph Merrick
1862 birleşik krallık doğumlu joseph merrick, çocuk yaşlarda fil hastalığına yakalanır, vücudunda deformasyonlar başlar. söylemlerinden, fiziksel olarak engelli olduğu tahmin edilen annesi, joseph daha küçükken yaşamını yitirir. annesinin ölümünden sonra babası çocuklu başka bir kadınla evlenir. üvey annesi diğer çocukları kadar yakışıklı olmayan joseph'i dışlar, ona kötü davranır. bu zulme dayanamayan küçük joseph evi terk eder.
görünümünden dolayı hiçbir yerde iş bulamayan joseph, kentte biçare dolanırken bir sirke denk gelmiş. burada çeşitli şovlarla insanları eğlendiren/korkutan tuhaf görünümlü ve kıyafetli insanları görünce, herkes tarafından "korkunç" bulunan vücudunu sergileyerek para kazanabileceğini fark etmiş, çaresizce... yine aynı sirkte sam torr ile karşılaşmış ve hikayesini anlatmıştır. şovmen torr, hikayeyi süsleyerek bunu bir gösteri haline getirmiş ve birlikte para kazanmışlar.
gösterinin açılışı: "hayat sürprizlerle dolu. bu ucubenin zavallı annesinin talihini düşünün, yere yıkıldı... hamileliğinin dördüncü ayında bir fil tarafından yere yıkıldı... afrika'nın bilinmeyen bir adasında. sonuç açıkça ortada. bayanlar ve baylar, işte korkunç fil adam!"
sonrasında işler tamamen joseph'in kontrolünden çıkmış, şovmenin "kafes hayvanı" muamelesi yaptığı bir sömürü aracı ve gelir kaynağı haline gelmekten kurtulamamıştır. sergilediği bir gösteriyi izlerken londra hastanesi'nde cerrah olarak çalışan doktor frederick treves'in ilgisini çeker üzerinde çeşitli tetkikler yapılmak üzere hastaneye yatırılır. kraliyet ailesinin ve asilzadelerin de ilgisini çeken joseph, zamanla ülke çapında bir şöhrete kavuşur. hastane kurulunun aldığı bir karar ile kaldığı oda, yaşamının sonuna kadar kendisine tahsis edilir. yeni yaşam şartlarına yavaş yavaş adapte olur ve içindeki zarif, hümanist, yaratıcı ve sanatkar yapı açığa çıkar.
kafatasının çok büyük olmasından dolayı hayatı boyunca oturarak uymak durumunda kalmıştır. 11 nisan 1890'de normal insanlar gibi uymak isteyip sırt üstü yatar ve 27 yaşındayken boğularak yaşamını yitirir.
john merrick’in, wiedemann sendromu olarak da bilinen nadir görülen bir konjenital bozukluk olan proteus sendromuna sahip olduğu 1986 yılına kadar bilinmez. fil adam'ın kemik ve saçları üzerinden yapılan dna testleri sonucunda bu hastalık 2003 yılında kesinlik kazanır.
hayat hikayesi, 1980 yılında david lynch'in yönettiği "the elephant man" adlı film ile beyaz perdeye aktarılmıştır.