BİLİM 16 Mart 2018
54,6b OKUNMA     935 PAYLAŞIM

Dinozorları ve Tüm Canlıların %75'ini Yok Eden Ünlü Olay: Kretase-Tersiyer Kitlesel Yok Oluşu

Hala meteor kaynaklı gerçekleştiği %100 kesin olmamakla birlikte, dinozorları ve doğal yaşamın çok büyük bölümünü yok eden, 10 km çapındaki bir göktaşının çarparak Chicxulub kraterini meydana getirmesiyle başlayan süreç, dünya için kesinlikle muazzam bir dönüm noktası.
iStock


Önce temel birkaç kısa bilgi

düşen meteor öylesine bir yıkıma sebebiyet vermiştir ki oldukça uzun bir süre iklimi değişen bir dünya bırakmıştır geride. ilk vuruşun etkisiyle milyonlarca toprak kaya parçası uzaya atmosferin km'lerce yukarısına kadar çıkmış ardından tekrar geri düşerek büyük bir tahribata sebebiyet vermiştir. ilk önce atmosferin sıcaklığı inanılmaz derecede artmış, yangınlar çıkmış, bütün atmosferi büyük bir kül ve duman kaplamıştır. bilim adamlarının ölçümlerine göre metre kareye 10 kilowatt'a yakın sıcaklık düşüyormuş bu da bir pizza fırının sıcaklığı gibiymiş. bu kül ve dumandan dolayı atmosfer güneş ışınlarını alamamış bitkilerin yıkımına sebebiyet vermiş, tüm ekolojik sistem çökmüştür. dünyadaki canlı türlerinin %75'ini yok etmiştir.

kretase-tersiyer olayında, sanılanın aksine göktaşının çarpması değil çarpma sonucu atmosfere yayılan toz bulutunun iklimi değiştirmesi sonucu yaşam olanaksızlaşmış ve birçok mahluk telef olmuştur. belirli bir biyokütlenin altındaki canlılar hayatta kalabilmiş yalnızca. o dönemin memeli kemirgenleri dinozor tehlikesinden dolayı başını topraktan çıkaramazken meydanı boş bulunca yeryüzüne çıkıp "bir iki evrimleşek artık emuğagoyum" demişler ve pislik bizler ortaya çıkmışız. bunlar hep bilgi işte.

çarpma sonucu bu kraterin parçalarının mars'a, jupiter'e, avrupa'ya fırlamış olabileceği düşünülüyor. yani bilim adamları diyor ki bu çarpma sonucu marsa dünyadan hayat gitmiş olabilir.

Yok oluşu keşfeden jeolog Walter Alvarez'in hikayesi

alvarez, bilinen beş kitlesel yok oluştan birinin, k-t yok oluşunun, 66 milyon yıl önce bir asteroid çarpmasıyla gerçekleştiğini nobel ödüllü fizikçi babası luis alvarez ile beraber keşfeden jeologtur.

1969 yılında libya'da bulunan ve birkaç sene sonra lamont-doherty gözlemevi'nde çalışmaya başlayan walter alvarez, o dönemlerde hızla gelişmekte olan levha tektoniği teorisi ışığında italya yarımadası'nın nasıl oluştuğu üzerinde çalışmaya karar verir ve italya'nın yolunu tutar.

kendisini gubbio'da bir mostra önünde bulur, ki bu mostra lyell ve darwin'in de sıkı taraftarı olduğu üniformitaryanizmi kökünden sarsacak hipotezini ortaya atmasında çıkış noktasını oluşturur. 1,5 cm kalınlığa sahip kil tabakasının altında yer alan foraminifer fosilleri, üstünde yer alan foraminifer fosillerinden boyutsal olarak farklıdır. tabii bir de bazı türlerdeki ani ortadan kayboluş da dikkatinden kaçmaz. aşağı yukarı dinozorların ortadan kalktıkları zaman olarak bilinen döneme denk gelen bu olayın sebeplerini araştırmak ister.

yapılan analizlerde, kil tabakasından aldığı numunenin içerisinde astronomik miktarda iridyum elementi olduğu ortaya çıkar. yer kabuğunda iridyum miktarı oldukça azdır. asteroid kuşağı'ndan geldikleri bilinen meteoritlerde ise bu oran bir hayli yüksektir. ilerleyen zamanlarda danimarka ve yeni zelanda'dan da aynı zaman aralığını temsil eden katmanlardan alınan örneklerde benzer miktarda iridyum varlığına rastlanır. baba-oğul değerlendirdikleri pek çok ihtimalden sonra "çarpma hipotezi"nde karar kılarlar ve bu bulgularını diğer araştırmacılarla beraber 1980'de science dergisinde yayınlarlar.

Alvarez (ortadaki).

buna rağmen bilimsel camia tatmin olmaz; çünkü lyell ve darwin geleneğinden gelen ve üniformitaryanist anlayışa sahip yer bilimcilerde, toplu yok olmaların ani bir süreç değil; aksine yavaş yavaş gerçekleştiği görüşü hakimdir.

daha sonraki yıllarda ise bu çılgın hipotezi destekleyen ek kanıtlar bir bir gelmeye başlar. doğu montana'daki bir kil tabakasının içinde bulunan şoklanmış kuvarslar, ki çarpma kraterlerinde ve nükleer deneylerin yapıldığı bölgelerde gözlenir, önemli bir kanıt olarak göze çarpar. akabinde yucatan yarımadası'nda 180 km çapında bir krater yeniden keşfedilir ve göktaşının muhtemel çarpma yeri olarak gösterilir.

tüm bu kanıtlar en ateşli muhaliflerini bile en sonunda kendi saflarına çekmeye yeterli olur. 66 milyon yıl önce, 10 km çapında bir asteroid; eğik bir açıyla bugünkü yucatan civarına çarpmış, hiroşima'ya atılan atom bombasından bir milyar kat fazla enerji açığa çıkarmış, 100 metreden büyük megatsunamiye neden olmuş, ve "non-avian" dinozorlar da dahil olmak üzere pek çok türü yok etmiştir. denizlerde de plesiyozorlar, mosazorlar, belemnitler, ammonitler yok olmuştur.

bu kitlesel yok oluşa katkıda bulunan bir faktör olarak hindistan'da yer alan "deccan traps" da gösterilmektedir.

ilgili makale için:

http://earthscience.rice.edu/…timpact_science80.pdf

https://en.wikipedia.org/wiki/walter_alvarez