PSİKOLOJİ 28 Nisan 2025
3,8b OKUNMA     139 PAYLAŞIM

Depremin İnsan Psikolojisinde Bıraktığı Hasarlardan Biri: Hayalet Deprem Sendromu

Büyük depremler, sadece fiziki tahribata sebep olmakla kalmaz; insan psikolojisinde de derin ve uzun süreli tesirler bırakır.

büyük zelzeleler, sadece fiziki tahribata sebep olmakla kalmaz; insan psikolojisinde de derin ve uzun süreli tesirler bırakır. depremi yaşamış fertlerde sıklıkla karşılaşılan durumlardan biri, herhangi bir gerçek sarsıntı olmaksızın yerin hareket ettiği hissine kapılmaktır. bu duruma bilimsel literatürde "hayalet deprem sendromu" ya da "phantom earthquake syndrome" adı verilmektedir.

bu sendromun oluşumunda birçok fizyolojik ve psikolojik mekanizma rol oynamaktadır. beyindeki denge ve hareket algısından sorumlu vestibüler sistem, yoğun stres altında hassaslaşır ve normalde algılanmayacak olan küçük titreşimleri veya vücut içi hareketleri bir dışsal sarsıntı gibi yorumlamaya başlar. zelzele gibi travmatik bir hadise sonrasında beyinde güvenlik tehditlerine karşı aşırı bir uyarılma hali oluşur. özellikle travma sonrası stres bozukluğu (tssb) belirtileri gösteren fertlerde, sürekli bir "tehlike algısı" mevcuttur ve bu algı, gerçek olmayan sarsıntı hislerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlar. yani beyin, henüz tam olarak güvenli bir ortamda olduğuna ikna olamamakta ve alarm sistemini devre dışı bırakmamaktadır.

ayrıca kaygı düzeyindeki artış da bedensel farkındalığı değiştirebilir. kaslarda artan gerginlik, kalp ritmindeki hızlanmalar veya vücuttaki hafif içsel hareketler, fert tarafından bir sallantı hissi olarak algılanabilir. bu durum, kişinin her an yeni bir zelzeleye yakalanabileceği korkusuyla birleşince, hayalet sarsıntı algıları sık ve rahatsız edici bir hale gelebilir. bazı çalışmalarda, fertlerin bu hisleri, özellikle artçı depremlerin yoğun olduğu dönemlerde çok daha sık yaşadığı bulunmuştur. zihinsel olarak devam eden bir "tetikte olma hali", kişinin çevresindeki en küçük titreşimleri dahi büyütmesine sebep olur. bu algı bozulması, ferdin gerçek sarsıntı ile hayali sarsıntı arasındaki ayrımı yapmasını güçleştirebilir.

hayalet deprem sendromu zamanla azalma eğilimi gösterse de, bazı fertlerde profesyonel müdahale olmadan kendiliğinden düzelmeyebilir. özellikle belirtilerin ferdin günlük hayatını, sosyal ilişkilerini veya işlevselliğini ciddi şekilde etkilediği durumlarda psikolojik destek almak büyük ehemmiyet taşır. bilişsel davranışçı terapi (cbt) gibi yaklaşımlar, travmaya bağlı kaygı tepkilerini yönetmede ve beden-zihin algısını yeniden yapılandırmada tesirli bulunmuştur. ayrıca bazı fertlerde gevşeme egzersizleri, beden farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalar ve travmaya özgü destek grupları da iyileşme sürecine katkı sağlayabilir.

kaynakça: nihplosapa