SİNEMA 9 Ekim 2020
31,9b OKUNMA     522 PAYLAŞIM

Credence Barebone, Gerçekten de Albus Dumbledore'un Kardeşi veya Çocuğu Olabillir mi?

Fantastik Canavarlar: Grindelwald'un Suçları filminin finalinde Credence Barebone'un Aurelius Dumbledore şeklinde isimlendirildiğini görmüştük. Bu da pek çok Wizarding World severin kafasını karıştırdı. İşte bu durumu ayrıntılı şekilde, görsellerle açıklayan harika bir fan teorisi.

aurelius dumbledore... aslında kim ya da "ne" olduğuyla ilgili akıllara durgunluk veren teoriler olan wizarding world karakteri. daha önceki yazılardan daha farklı bir açıdan ve teorilere kaynaklık eden bütün görsel kanıtlı ipuçlarıyla birlikte çok daha detaylı bir yazıyla bahsetmek istiyorum kendisinden. biraz uzun bir yazı olacak ancak sonuna kadar sabredin, siz de çok şaşıracaksınız.

öncelikle bahsetmemiz gereken çok önemli bir kişi var: paracelsus

kendisi isviçreli bir fizikçi, simyacı ve filozof. modern tıbbın kurucularından. rönesans dönemindeki tıp devriminin öncülerinden biri. ayrıca homunculus kavramını ortaya atan kişi. dahası, çok ilginç bir şekilde harry potter serisinin 5. kitabı harry potter and the order of the phoenix'te ve fantastic beasts serisinin ilk filmi olan fantastic beasts and where to find them'de de adı geçiyor:


hatırlarsanız serinin baş karakteri, fantastik yaratıklarla ilgilenen büyüzoolog newt scamander, new york'a geldiğinde yanında bir tane de frank ismini verdiği mitolojik esintili, harry potter serisindeki şahgaga'yı (buckbeak) andıran, altı kanatlı bir şimşek kuşu (thunderbird) getirmişti. filmin olayları sırasında tanışıp arkadaş olduğu büyüdışı (no-maj) jacob kowalski'ye sihirli valizinin içini gösterirken frank'i gördüğünde; "paracelsus'a şükürler olsun. kaçsaydın felaket olurdu" demişti. şimdilik iki filmden oluşan film serisinde adı sadece bu replikte geçti:

Newt ve Frank

kendisinin adının neden bu film serisinde geçirilmiş olabileceği ve aurelius dumbledore karakteriyle ne ilgisi olduğu ise bambaşka ve akıllara durgunluk verecek bir teoriye sebep olmuş durumda. zira rowling'in böyle ünlü şahısları ve isimleri sırf laf olsun diye eserlerine koymadığı bilinen bir şey. harry potter serisinin ilk kitabı harry potter and the philosopher's stone'a adını veren felsefe taşı'nın sahibi de yine tarihteki gerçek bir simyacı olan nicolas flamel'di örneğin ve o kitapta/filmde sadece ismine referans verilen flamel, fantastic beasts serisinin ikinci filmi fantastic beasts the crimes of grindelwald'da kanlı canlı olarak karşımıza da çıkmıştı.

artık teoriye başlayalım

Nicolas Flamel.

filmin sonunda serinin en kilit karakteri konumunda olan credence barebone'un gerçek adının aslında aurelius dumbledore olduğu anlaşılır. albus dumbledore karakterinin kardeşi olduğu iddia edilmektedir. kim tarafından? filme de adını veren, serinin baş kötüsü gellert grindelwald tarafından. gerçekliği serinin fanlarını oldukça kuşkuda bırakan bir bilgiydi bu çünkü harry potter kitaplarını okuyanlar bilir ki dumbledore'un sadece iki kardeşi vardır. erkek kardeşi aberforth dumbledore ve kız kardeşi ariana dumbledore... adı geçen başka bir kardeş yoktur. dahası aurelius'un yaşı harry potter serisindeki zaman çizelgesine göre albus'un öz kardeşi olabilmesi için uygun da değildir. zira doğduğu tarihte (1901) dumbledore'un babası azkaban hapishanesi'nde (1890) annesi de godric's hollow'daki evinde (1899) ölmüştür. bu nedenle iki karakterin öz kardeş olabilmeleri mümkün görünmemektedir. yine de grindelwald böyle olduğunu söylemektedir. bunu duyan credence hiddetinden dolayı içindeki oldukça büyük olan büyü gücünü kontrol edemez ve tam anlamıyla konuşmanın yapıldığı nurmengard kalesinin karşısındaki dağların yamaçlarını patlatarak yıkar.

ancak grindelwald'ın filmdeki bir sahnede credence karakterinden bahsederken kullandığı bir tabir komplo teorisyenlerinin zihinlerinde şimşekler çaktırmış bulunmakta. grindelwald, filmin başlarında müritlerine en büyük düşmanı olan albus dumbledore'u öldürebilecek tek varlığın credence olduğunu söyler. çocuktan bahsederken "kişi (person)" ya da "insan (human)" kelimelerini kullanmaz, "he is the only entity (tek varlık o)" der. yüz yüze oldukları sahnelerde de çocuğa üç kere "my boy (oğlum)" şeklinde hitap eder:


film serisinde henüz konuya açık açık girilmese de dumbledore'un eşcinsel olduğu, gençliğinde grindelwald'a aşık olduğu ve ikilinin muggle'ları devirip çoğunluğun iyiliği için (for the greater good) büyücülerin yönetimini hakim kılacak bir dünya düzeni getirme hayalleri kurup, bu konuda çalışmalar yapmaya başladıkları bilinen bir şeydir. ancak işler beklendiği gibi gitmemiş, yaşanan bir takım fikir ayrılıkları ve trajedilerden sonra ikilinin yolları bir daha asla aynı tarafta ve dostça olamayacak şekilde ayrılmıştır.

kitaplar bize bu kadarını söylerken, fantastic beasts serisinin ikinci filminde ikilinin gençken kan kardeşi olur gibi (ancak ellerini iki sevgili gibi birleştirerek) kan sözü (blood pact) adını verdikleri bir işlem yaptıkları, kanlarından oluşan iki damlayı kolye gibi bir nesnenin içinde mühürledikleri ve birbirleriyle savaşmama sözü verdikleri gösterilir. bir de üstüne kitaplarda bahsi hiç geçmeyen, adının aurelius dumbledore olduğu söylenmesine rağmen varlığı dumbledore ailesinin zaman çizelgesiyle hiç uyuşmayan, kendisinden "entity (varlık)" ve "my boy (oğlum)" diye bahsedilen ve iki rakip karakterin tam ortasında kilit bir konumda duran bir credence karakteri çıkar:

Blood Pact

komplo teorisyeni fanlar der ki credence (yani aurelius), dumbledore'un kardeşi falan değil, bizatihi grindelwald ve ikisinin gençliklerinde simya bilimini kullanarak yarattıkları, "çoğunluğun iyiliği için" denilerek baş konulan yolda süper insan tarzı güçleri olması hedeflenmiş bir homunculus'tur. yani dolaylı yoldan dumbledore ve grindelwald'ın oğludur. zaten ilk filmin sonunda obscurus formundayken bir sürü seherbaz tarafından patlatılmış olmasına rağmen bir şekilde ölmemiştir de.

paracelsus'un ortaya attığı homunculus kavramına göre geliştirilen teorilere bakılınca bu varlık kadın yumurtası kullanılarak değil, erkek spermi kullanılarak yaratılmaktadır. paracelsus spermin fermente olabilmesi için bir cam şişenin içinde 40 gün boyunca hamile bir kısrağın gübresinde bırakılması, sonra da her gün insan kanıyla beslendikten sonra bir 40 gün daha gübre ısısında bekletilmesi gerektiğini söyler. dahası, filmin senaryo metnine bakıldığında ve filmdeki sahneye dikkat edildiğinde grindelwald ve dumbledore ikilisinin blood pact'i bir ahırda yaptıkları görülür. ellerini kesip kanlarını akıtırlar ve kanlarının damlalarını gümüş bir muhafazaya koyarlar. paracelsus'un homunculus yaratma tarifindeki şartlara uyan bir ortam ve materyaller mevcut gibidir yani:

Blood pact sahnesindeki ahırın duvarına yaslı duran fıçı, ahşap merdiven ve bisiklet.

bu sahnede kesik olan ellerini iki sevgili gibi parmaklarını iç içe geçirerek birleştirdiklerini, dumbledore'un bu anı kelid aynası'na gözlerinde buruk bir gülümsemeyle bakarak hatırladığını ve aynanın, karşısındaki insanlara yüreklerindeki en derin ve umutsuz arzuları gösterdiğini de hatırlatayım. o gün ve o anda dumbledore'un unutamadığı ve geri dönmek istediği bir çeşit ritüel yapıldığı, ikili arasında özel bir an paylaşıldığı kesin. belki de bir sadakat, bir çeşit evlilik sözleşmesi:

Dumbledore, gençliğini izliyor.
Eller, eller ve eller.

söz konusu sahneyi de ekleyeyim. 1 dakikalık kısa bir sahne zaten. yukarıdaki bilgiler ışığında dikkat ederek tekrar bir izleyin. bakalım ilk izlediğinizde düşündüğünüzden çok daha farklı bir anlam görecek misiniz ikilinin "kan kardeşliği (!)" hakkında:

Kardeşten daha fazlası (Gellert & Albus).

ayrıca internetteki en meşhur homunculus çizimlerinden birine bakıldığında bir şişenin içinde duran bu küçük insanın kanatları olduğu ve bir elinde bir yılan, diğer elinde ise üç başlı bir ejderha tuttuğu görülüyor. filmde credence (aurelius) karakterini kastettiğine inanılan bir kehanetten bahsediliyor, kehanette ise denizden kanatlarıyla gelecek olan bir intikamcıdan:

"oğlan zalimce sürülür, kızdan ümit kesilir
geri gelir büyük intikamcı, denizden gelen kanatlarda."
(tyco dodonus'un kehanetleri)

Homunculus

hatta filmin finalinde paris'teki pere lachaise mezarlığında yaşanan çatışma öncesinde iki filmdir yana yakıla aradığı credence'a (aurelius) nihayet ulaşabilen grindelwald ona şefkatle sarılırken "bunların hepsi senin içindi credence" diyor ve oradan ayrılmadan önce yarattığı devasa alevler üç tane ejderhaya dönüşüp düşmanlarına saldırıyor:

Baba-oğul... mu acaba?
Cehennemin üç ejderhası.

simya bilimi kullanılarak yaratılabileceği varsayılan bir homunculus kavramı, bu varlığı temsil eden çizimde görülen ve filmde de açık açık verilen kanat ve üç başlı ejderha referansları... peki kahramanlarımızı bu ejderhadan kurtarmaya gelip nasıl durdurabileceklerini gösteren kim? tabii ki felsefe taşı'nın sahibi olan simyacı nicolas flamel! 1330 yılında doğan ve harry potter kitaplarına göre 665 yaşına kadar yaşayan nicolas flamel... paracelcus hangi yıllar arasında yaşıyor?: 1493-1541... bir diğer isviçreli bilim insanı ve analitik psikolojinin kurucusu carl gustav jung homunculus kavramını neyle eşit tutuyor peki? felsefe taşı'yla... serinin fantastik kurgusu içinde aynı dönemlerde yaşatılmış, simyacılıkla uğraşmış iki ünlü isim. birbirlerinin çalışmalarından haberdar olmaları, hatta belki bir çeşit simyacılar örgütünün içinde bulunma ihtimalleri kurgulanmış olabilecek iki ünlü isim:

Ejderha katili Flamel.

ne kadar aşırı uçuk bir teori gibi görünüyor olsa da aklınızda biraz daha tilkilerin dolaşmasına sebep olacak bir bilgiyle bitireyim: yine ikinci filmin en başında macusa'nın elinden kaçış sahnesinde grindelwald testral arabasının içine girdiğinde, adını antonio koyduğu eciş bücüş bir chupakabra'yı gözünün yaşına bakmadan aşağı atıyordu. filmin türkiye'de de yayınlanan senaryo metni kitabında rowling bu hayvanı nasıl tanımlamış dersiniz?: yarı kertenkele, yarı homunculus kan emici bir yaratık... grindelwald'ın hücre arkadaşı da olmuş, yanında gezdirdiği bir yarı homunculus:

Antonio the half-homunculus.

Grindelwald'ın Suçları orijinal senaryo metni - Yapı Kredi Yayınları - sayfa 1&2

son bir not olarak

yukarıda koyduğum homunculus çiziminde en alt sağda yuvarlak bir şekil var. aynı şeklin çok benzeri filmin fragmanlarında yer alan ancak kendisinden çıkartılan bir sahnede de vardı. yusuf kama'nın eline düşen tina'nın yer altı mahzeninde duvara çizilmiş olan lestrange soyağacını incelediği sahne. tahminen credence'ın kimliğiyle ilgili bir şeyleri açığa vurabileceği düşünülerek filmden çıkarıldı bu sahne. corvus lestrange adının altına denk geliyor bu şekil ve şeklin bulunduğu ilk çizimde şişenin etrafında siyah kargalar/kuzgunlar uçarken içindeki homunculus çocuğun saçları sarı renk... aurelius ismi latinceden geliyor ve anlamı altın demek, yani sarı renk. credence siyah saçlı olabilir, filmde yusuf kama kendisine "kuzgun" benzetmesi yapıyor olabilir ama dumbledore ailesi ve grindelwald sarışın. bir de ihtiyaç duyulması halinde dumbledore ailesine yardıma gelen anka kuşlarından bizim çok iyi bildiğimiz bir tanesinin kuyruk tüyleri sapsarı. fawkes'un... dumbledore ve grindelwald'un birlikte yaratıp adını aurelius (altın) koymuş olabilecekleri, "varlık" olduğu söylenen çocuğun ileride bir gün kuzgunluktan dumbledore'un sadık yardımcısı fawkes'a dönüşmeyeceği ne mâlum?:

Lestrange soyağacı, silinmiş sahne.

bütün bu çılgın teorilerin gerçeğe dönüşmesi mümkün olacak mı, nihayetinde çoluk çocuk izlenmesi hedeflenen aile dostu bir film serisinde rowling böyle uç noktalara giden karanlık hikayelere girmeye cesaret edebilecek mi, onu da bekleyip göreceğiz.