Çok Uzun Yaşayan Devasa Sekoya Ağacı ve İlginç Özellikleri
Sekoya ağacı nedir?
sahil sekoyası (sequoia sempervirens). devasa yapılı bir ağaç, kızıl servi (american redwood) olarak da bilinir.
bir zamanlar (tarih öncesi) dünya'da büyük ölçüde yaygın bir ağaç iken şimdi yalnız abd'nin kaliforniya eyaletinde doğal olarak yetişir. 1940'lı yıllarda çin'de de yetişen bir sekoya cinsi bulunmuştur.
ülkemizde yetişmiş bireyleri bulunmaktadır ancak anavatanındaki kadar boylanmaz. gövdesi kızıl renkte, yaprakları çift sıra şeklindedir ve porsuk ağacına benzer. kozalakları küçüktür ve dalların ucunda bulunur.
dünyanın kayda geçmiş en uzun gövdeli ağacı bu ağaçtır, 1000 yıldan fazla yaşayabilir.
Sekoya ağacının ilginç özellikleri
devasa boyutuna rağmen kökleri, toprağın fazla derinine kadar inmiyor. bununla beraber yanlara doğru inanılmaz yaygın, bu yüzden etrafında başka ağaçlardan hazzetmiyor, daha doğrusu başka ağaçlar olduğu zaman zayıflıyor ve ölmeye başlıyor zira toprağın içerisindeki mineralleri başka ağaçlarla paylaşamıyor.
aynı şekilde kökleri güneş ışığına gereksinim duyduğu için, etrafında başka ağaçların gölge yapması sağlığını tehdit ediyor. bu yüzden çok enteresan bir mekanizma geliştirmiş. etrafındaki ağaçların ölmesi kendi yaşamı için elzem olduğundan, bu ağaç yangına başka herhangi bir ağaçtan çok çok daha fazla dayanıklı. bir sekoyayı yakmak mümkün lakin bunun için özel çaba harcayıp uğraşmak gerekiyor. standart bir orman yangını sonucunda etraftaki tüm ağaçlar yanıp, yok olurken sekoyalar tam tersine bundan faydalanıyor, ölmedikleri gibi, işlerine geliyor. çünkü hem etraftaki ağaçlardan kurtulmuş oluyorlar, hem de yanan ağaçların külleri yeni mineral olarak hayatlarına hayat katıyor.
ortalama bir sekoyanın (doğal ortamı olan kaliforniya'da), hayatı boyunca on - on beş yangın geçirmesi son derece sıradan bir durum ve örneğin yosemite'de dibi yangın sebebi ile siyah olmayan bir sekoya görmeniz hemen hemen imkansız. aynı sebepten, yangın sonucu dış kabuklar yanıp döküldüğü için bir sekoyanın yaşını halkalarını sayarak öğrenmek de mümkün değil.