DÜNYA 9 Ekim 2025
12,3b OKUNMA     111 PAYLAŞIM

Çoğu Arap Ülkesinin Bayrağı Neden Birbirine Benziyor?

Arap dünyasının bayrak tasarımları neden genelde birbirine benziyor? Neden hep aynı renkler var?

merhaba bayrakseverler, ben doktor sheldon cooper. size bayraklar dünyasının renkli köşelerinden "fun with flags" ile daha önceden üzerinden üstün körü geçtiğimiz bir konu ile dönüş yapıyorum. daha önceden, benzer bayraklar konusunda (bkz: #177176203) bahsini açtık; evet, bugünkü konumuz: pan-arap bayrakları.

pan-arap bayrakları; yani arap dünyasının bayrağı değil, arap dünyasının birliği fikrinin bayrakları. aradaki fark, kanuni sultan süleyman ile muhteşem yüzyıl dizisindeki süleyman karakterleri arasındaki fark kadar büyük. biri gerçek, diğeri ise izleyici çekmek için dramatize edilmiş bir temsil. bilmem bu örnek anlamlı bir anlatı oldu mu?

şimdi bayrağın kökenini anlamak için 20. yüzyılda ortaya atılan ilk arap isyan bayrağı'na değil de, biraz daha geriye gitmemiz gerekiyor.

arapların tarihindeki renkler, modern bayraklardan çok önce, hilafetlerin sembollerinde yaşamaya başlamıştı

siyah, abbasiler’in rengiydi. bağdat’tan yönettikleri devasa imparatorlukta, siyah sancaklar "abbas’ın soyundan gelmek" iddiasının simgesiydi. işte bu sebeple de ışid (daeş) de bu siyah zeminli (üzerine kelime-i tevhid içeren) bayrağı kullandı.

beyaz, emeviler’e aitti. zira onlar, kendi tabirleri ile "karanlığa karşı ışık" iddiasındaydı. zira yukarıda da dediğim gibi, siyah abbasi rengiydi, dolayısıyla beyaz seçmek politik bir karşı hamleydi. bayrak renklerinde bile kutuplaşma vardı anlayacağınız, sevgili okur.

yeşil, muhammed’in kabilesi kureyş’in rengi olarak bilinir. muhammed'in kızı fatima'dan gelen fatımi hanedanlığı olarak da geçer. aynı zamanda hem şii, hem de sünni taraflar tarafında, ortak olarak islam rengi gibi kabul gördü.

kırmızı ise haşimi kabilesinin, yani muhammed’in soyundan gelenlerin, özellikle de hicaz ve levant bölgelerindeki arapların rengiydi.

yani dört renk, tarih boyunca dört farklı arap soyunun, kendi içindeki bölünmenin ama en çok da hilafetin sembolüydü. ama sonra 1916 yılında, şerif hüseyin bin ali denen bir adam çıktı ve "why not both." türevi bir iddia ortaya attı: "neden hepsi bir olmasın?"

keza, osmanlı’ya karşı arap isyanını başlatılırken ortak bir simgesi olmalıydı.
ve tarih sahnesine bu şekilde pan-arap renkleri çıktı: siyah, beyaz, yeşil ve kırmızı.

üstte siyah (abbasiler),

ortada beyaz (emeviler),

altta yeşil (fatımiler),

ve bunları birleştiren kırmızı bir üçgen (haşimi kabilesi).

"neden dikdörtgen değil de üçgen?" sorusunun cevabı olarak, çokça arap aristokrasisinin simgesi gibi cevaplar bulabilirsiniz. ama gerçek cevap yukarıda gizli, zira osmanlı'nın bayrağı kırmızı zemin üzerineydi. bu yüzden kendileri ile çelişmek istemediler.

nihayetinde, bu bayrak, osmanlı’ya karşı isyan savaşlarında kullanıldı, ama sonra neredeyse tüm arap dünyasının "birlik sembolü" oldu.

bugün aşağıdaki ülkelerin bayraklarına dikkat ederseniz, o isyanın izlerini hala taşıdıklarını görürsünüz

ürdün: 1916 bayrağının neredeyse aynısı. sadece dizilim farklı ve kırmızı üçgenin ortasına beyaz yedi köşeli bir yıldız eklenmiş.

filistin: ürdün bayrağı ile aynı, sadece yıldız yok.

suriye (eski): pan-arap renkleri ve 1958-61 arasında mısır’la kurulan birleşik arap cumhuriyeti’nin hatırası olarak kalan iki ülkeyi simgeleyen iki yıldız.
suriye (devrim ve devrim sonrası): üç yıldız, bağımsız suriye cumhuriyeti, 1932–1958 bayrağından gelip, esasında suriye, lübnan ve filistin’i temsil ediyordu. pan-arap idealine göre bu bölgeler arap birliğinin bir parçası olarak düşünülüyor du. ama mevcutta coğrafi değil, siyasi ve ideolojik bir mesaj taşıyor. en azından anlatı şu: özgürlük, demokrasi ve direniş.

irak: aynı renkler, "allahu ekber" yazısı. pan-arap mirasına dini motifi kısaca.
mısır : beyaz ortalı kırmızı-siyah yatay düzen ve selahaddin eyyubi’ye gönderme de yapan, arap sosyalizminin ve nasırcılığın sembolü kartal.

yemen: mısır’ın kartalsız versiyonu. pan-arap idealinin sade ama kararlı temsilcisi.

birleşik arap emirlikleri: renk seçim sıralaması farklı, ama büyük fark üçgen yok, dikdörtgen var.

kuveyt: fars denizi ülkeleri üçgen konusunda değişiklik istemiş belli ki, siyah bir kao sik üçgen, daha doğrusu yamuk var.

sudan: bir kuzey afrika/doğu afrika ülkesi de olsa, kültürel ve tarihsel olarak arap etkisi altında kalmış olduğundan kültürel crossover demlenmesi. yeşil üçgene sahiptir.
sahra arap demokratik cumhuriyeti: üç renkli yatay alanlar, kırmızı üçgen ile birleşiyor buraya tamam her şey iyi güzel de, ortasında hilal ve yıldız var. resmen uzakta kaldığı için, konudan da uzak kalmış gibi tarihi bilmeden yaptık bu bayrağı gibi olmuş.

şimdi gelelim bu bayraklarda farklı olanlara

libya (eski): sadece yeşil bir bayrak, monokrom minimalizm... esasında herhangi bir arap tarihine yönlendirme amacından ziyade, kaddafi'nin yeşil kitap ideolojisini simgeliyordu.
libya (yeni): 1951–1969 yılları arasında kullanılan libya krallık bayrağının yeniden benimsenmiş versiyonudur.

tunus: 1831’de husaini hanedanlığı tarafından kabul edilmiş bayaktır. bu bayrak, bana sanki türk bayrağının küçük bir kardeşi gibi geliyor hep; bir daire ve hilal ile "farklıyım ama akrabayım da" diyor.

yani mısır'dan doğu'ya gidildikçe osmanlı'ya isyan edilmesi görüşü hakim değil denilebilir. zira bu ülkeler daha çok, fransız, italyan veya ispanyol sömürgesi altındaki bölgelerde farklı yerel sorunlara sahip olmaları neticesi ile oluşmuş diyebiliriz.

yine arap coğrafyası'nda olmasına rağmen bayrak olarak ayrılanlar da yok değil

suudi arabistan: suudlar yönetimi ele geçirene kadar özellikle hicaz bölgesinde haşimi egemenliği vardı. onların bayrağı da kırmızı zemin üzerine kelime-i tevhid içeriyordu. suudlar'ın yeşil seçimi, haşimi kırmızısına bir karşıtlık değil, dini ve ideolojik ayrıcalığı vurgulamak için bilinçli bir tercihi.

umman: pan-arap renklerini kullanıyor gibi görünse de, siyasi mesajı pan-arap birliği değil, yerel tarih ve dini otoriteye odaklıdır. yani görsel olarak diğer arap bayraklarına yakın olsa da, mesaj ve tarihsel bağlam tamamen farklıdır. yerel tarih ve mezhep öne çıkarılır.

1970’lerden itibaren arap dünyası, artık her biri kendi yorumunu taşıyan bayraklarla yola devam etti. birlik hayaldi, bir ütopyaydı, gerçekler ile yüzleşince her koyun kendi bacağından asıldı, her ülke kendi yoluna gitti. ama renkler aynı kaldı. niyekim; eğer bir kavramı yeterince karmaşık hale getirirsen, insanlar onu derin sanır.

ve böylece, renklerin ardındaki politik spektrumun aslında tek bir ton - yeşil- etrafında döndüğünü anlamış olduk; ideoloji değişse de sembol hep aynı kalıyor… bazinga!