Çocuklarla İletişimde Büyük Fark Yaratan "Ben" ve "Sen" Dili
ben dili bilinenin aksine "senin şunu şunu yapman bende şu şu duyguyu yaratıyor" dan ibaret değil. bir iki ön koşulu var.
öncelikle bu dil anlık olarak kullanılan bir yöntem olmayacak ailenin genel tutumu olacak. bir birey olarak birbirinin ve çocuklarının duygularını, düşüncelerini dikkate almayan bir anne - babanın çocuğu da başkasını duygusunu dikkate almamayı öğrenir. dolayısıyla sen "bu beni çok üzüyor" desen bile önemsemez.
ikincisi çocuğun senin duygunu anlayacak yaşta olacak. iki ya da altı yaşındaki benmerkezciliğin doruklarında gezinen ve her şeye kendi verdiği değer kadar önem atfeden bir çocuğa "cama vurduğunda üzülüyorum" dersen anlamayabilir.
üçüncüsü çocuğun daha büyükse bile genel olarak ilişkin iyi olacak. birbirinizi önemsediğiniz bir ilişki içinde olacaksınız. ben şimdi yolda tüküren bir adamı durdursam ve "yere tükürmen beni üzüyor" desem "sana iyi üzülmeler o zaman" deyip çeker gider. çünkü aramızda bir bağ yok. benim üzülmemi neden önemsesin ki? eğer çocuğunla ilişkin sağlam değilse bu dil işe yaramaz. önce ilişkini onarman gerekir.
son olarak 'ben' dilinin formülü
karşıdakinin yaptığı davranışın yorum katılmadan ifade edilmesi (vurma, bağırma, etrafı dağıtma vb.)
+
bunun bana olan somut etkisi (ben toplamak zorunda kalıyorum, yoruluyorum, yetiştiremiyorum vb.)
+
sende yarattığı duygu (üzülüyorum, telaşlanıyorum, kaygılanıyorum vb.)
yani;
kardeşinle kavga ettiğinizde üzülüyorum (yanlış cümle, bana olan etkisini söylemedim.)
kardeşinle sürekli kavga ettiğinizde...... (yanlış cümle, çocuğun davranışına yorum kattım)
kardeşinle birbirinize vurduğunuzda size nasıl yardımcı olacağımı bilemiyorum ve ikinizin arasında kalıyorum. bu sefer kendimi çaresiz hissediyorum. (doğru cümle. tabii sonrasında sorunlarını nasıl çözebileceklerini de zaman içinde öğretmek ve kural oluşturmak gerekecek.)
umarım biraz yardımı olur.