hobbes'un gerçekliği ve calvin'in yaşadıklarının gerçek olup olmadığı meselesi hep muğlaktır. nitekim bill watterson da hiçbir zaman bu konuda net açıklama yapmamış, hayali demekten uzak durmuştur. ama olayın tam olarak calvin'in geniş hayal gücüyle alakalı olmadığına dair benim çok detay sayılabilecek bir delilim var. şimdi genellikle bunun için öne sürülen kısım hobbes'un calvin'i sandalyaye bağlaması olayıdır. eğer hobbes gerçek değilse calvin'in bunu nasıl yaptığı gerçekten muamma olarak kalıyor.

ben ise farklı bir macerada biri dikkat çekmiş, diğerleri çekmemiş üç detaya dikkat çekmek istiyorum. calvin transmogrifier'ını duplicator'a dönüştürüyor. ve duplicator ile kendisinin klonunu yapıyor.

bu karikatürde annesi calvin'i (veya klonunu) kurabiye alırken yakalıyor ve odasını temizlemeye gönderiyor, fakat hemen sonrasında televizyonun başında calvin'i (ya da klonlarından birini) görüyor. calvin burada annesinin onu azarlayıp odasını toplamaya gönderdiğinden haberi yokmuş gibi davranıyor. bu delil 1. bunun aslında real olmasıyla tutarlı bir açıklamaya sahip olabileceğini yadsımıyorum. nitekim calvin her klonu için farklı bir karaktere bürünüyor olabilir.

ikinci delil serinin geri kalanıyla da alakalı. biz hiçbir zaman calvin anne-babasıylayken "hayali" olayları görmüyoruz. yani mesela calvin birçok kez dinozora dönüşüyor, küçülüyor, büyüyor fakat kareye anne-babasından biri girince biz onu normal calvin olarak görüyoruz. fakat yukarıdaki karikatürün ilk bandında, son karede iki calvin'i aynı anda görebiliyoruz. bu benim calvin ve hobbes'u ilk kez okurken de dikkatimi çekmişti yıllar önce. bu kanonla uyumsuz bir kare. fakat olay gerçekse, yani calvin gerçekten kendini klonlamışsa bu anlam kazanıyor.

üçüncüsü de aynı maceradan. maceranın sonunda calvin klonlarını solucana dönüştürerek onlardan kurtuluyor.

eyvallah. sonrasında ise bu solucanları annesine götürüyor. eğer klonlarını solucana dönüştürmemişse bu solucanlar nereden geldi? klonları her zaman solucan mıydı? eğer öyleyse başlangıçta, klonlar kendini kopyalamadan önce neden bir tane vardı?

tabii ki bu, bu tartışmayı sonlandıracak şeyler değil. yine de olay tamamen calvin'in hayal gücünden ibaretmiş deyip geçmenin kolay olmadığını düşündürtecek şeyler gibi geliyor bana bunlar. çizerin bilerek aydınlatmaması da işin cabası.

her ne olursa olsun, calvin & hobbes epey muhteşem bir işti. ilk kez bitirdiğimde çok buruk hissetmiştim. şu an tekrar okuyorum, sanırım yine öyle olacak.

15 Günlük Şarj Süresiyle Cezbeden HUAWEI WATCH GT 2'nin İncelemesi