SİYASET 23 Aralık 2019
43,9b OKUNMA     719 PAYLAŞIM

Çin'in Baskı Altına Aldığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Neler Oluyor?

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin adını bir süredir sadece Çin'in, Uygur Türklerine zulmettiği haberleriyle duyuyoruz. Yavaş yavaş dünyanın da dikkatini çeken bu bölgedeki kamplardan birine geçtiğimiz günlerde BBC de girdi ve kamplardan kurtulan Uygur Türkleriyle röportajlar yaptı. Peki neler oluyor burada? İşte olayın özeti.

çok sayıda xinjiang (sincan) uygur özerk bölgesi ve doğu türkistan doğumlu, orada arkadaşları ve ailesi olan hem uygur türkleri hem de han çinlileriyle tanışıklığım olduğundan bu entry de konuyla ilgili bana anlatılanları aktarmaya çalıştım.

hem uygur türklerinin hem de han çinlilerinin ortak söylemleri bölgede gerçekten aşırı islamcı bir terör örgütü bulunduğu gerçeğidir. çin'de ateşli silah elde etmek çok zor olduğundan bu örgüt genelde kesici alet ve ev yapımı bombalarla eylemler gerçekleştirmekteymiş.

çin hükümetinin etnik köken ayırt etmeksizin hem suçlulara hem de potansiyel suçlu gördüğü kişilere karşı çok katı politikalar izlediği çokça duyduğum bir konu. çin hükümetinin bölgede uyguladığı politika ise örgütle ilişkili olduğunu düşündüğü kişileri hapse atmak (çin'de hükümet suçlu olduğunuzu düşünüyorsa, aksi kanıtlanana kadar suçlusunuzdur), potansiyel olarak örgüte katılabileceğini düşündüğü kişileri ise eğitim kampları isimli kamplara göndermek şeklindeymiş. bu kamplarda çince eğitimi, çin tarihi, vatan sevgisi gibi konularda zorunlu eğitimler verildikten sonra örgüte katılma eğilimi ortadan kalktığı düşünülen kişiler kamplardan serbest bırakılıyor.


konuştuğum kişilerin bu şekilde alıkonan bir akrabası olmasa da kimsenin haber alabildiğini sanmıyorlar çünkü çinde gözaltına alınan film yıldızları, komünist parti üyelerinden bile gözaltı süresinde haber alınamıyormuş. bununla ilgili şu anda devam eden eski interpol şefinin gözaltını örnek gösterdiler. hatta anlattıkları kadarıyla meşhur tiananmen olayları sırasında dönemin devlet başkanı bile ev hapsine alınmış ve ev hapsi süresi boyunca kimse kendisiyle iletişim kuramamış.

çin hükümeti ayrıca bölge özerk yönetiminin olayların gelişme konusunda gerekli önlemleri alamadığı için birçok yetkisinde kısıtlama getirmiş ve uygurca eğitimi çince eğitim ile değiştirmeye başlamış. uzun vadede bölgedeki radikal eğilimin önüne geçmek için bölgeye ayrılan eğitim ödeneği arttırılmış.

kısa vadede çözüm olarak ise çin'de hükümetin tüm ülkede uygulama kararı aldığı güvenli şehir politikalarına bölgede öncelik verilmiş ve bölgedeki polis sayısı arttırılmış. ülkenin çoğu bölgelerinde güvenli şehir uygulamasına geçildiğinde sokakta polise rastlanmazken bu bölgelerde hem güvenli şehir hem de sokakta polis bulunmaktaymış.

konuştuğum hem uygurluların hem de çinlilerin ortak düşüncesi örgütün yabancı özellikle de amerika destekli olduğu şeklinde ve benzer girişimin daha önce tibet bölgesinde de yapıldığını düşünüyorlar ama o bölgeye direkt bir bağlantıları olmadığı için bunu spekülatif olarak değerlendirebilirsiniz.

çin başka ne yapıyor? uygurların dinlerini icra etmelerini engelliyor. bu, çin’in de inkar etmediği bir şey.

sincan uygur özerk bölgesi'ne çinli yığarak uygurları kendi ülkelerinde azınlık haline getiriyor. neredeyse her metrekareye bir cctv kamerası yerleştirip, sofistike yüz tanıma sistemleriyle her bir uyguru günün 24 saati adım adım izleyerek tüm yaşamlarını kaydediyor. uygurların toplu halde bulunmalarını yasaklıyor, her bir uygurun her türlü aktivite için güvenlik noktalarından geçmelerini şart koşuyor. uygurlara seyahat yasağı getiriyor.

hepsinden beteri; kanıt, mahkeme vs. aramadan bir milyonun üstünde uyguru sırf şüphe üzerinden eğitim kampı denilerek maskelenmiş toplama kamplarına tıkıp dışarıyla bağlantılarını kesiyor. yeterince iyi vatandaş olmadıkları için hapsedilen bu bir milyonun üzerinde uygura zorla iyi bir komünist olma, partiye hizmet etme ve çinli olma eğitimi veriyor. tabii içeri girenin kolay kolay sağ olarak dışarı çıkamadığını belirtmeye ihtiyaç yok.

çin yönetiminin uygurları hedefe alıp cezalandırması yeni bir şey değil, ancak 11 eylül 2001’den sonra eskiden milliyetçi/ayrılıkçı olarak yaftalayıp bastırdıkları uygurları, artık cihatçı diye yaftalayarak, batının gözünde bu baskıyı daha kabul edilebilir hale getirmeyi seçtiler. bu da bir ölçüde işe yarıyor. örneğin abd’de, kendi partisinin mensupları bile çin’in uygurları toplama kamplarına tıkmasını protesto ederken, ezilenler sırf müslüman oldukları için, halihazırda çin’le ticaret savaşı sürdüren trump, uygurların adını ağzına bile almıyor.

Daha detaylı ve birinci ağızdan bilgi için BBC'nin hazırladığı bu videoyu izlemenizi tavsiye ederiz.