YEME İÇME 28 Ağustos 2024
6,8b OKUNMA     118 PAYLAŞIM

Çatalın Yasaklı Tarihi: "Kafir Adeti"nden Osmanlı Sarayına Yolculuk

Çatal, Batı’ya girdiğinde skandal yarattı, “günah” ilan edildi, lanetlendi. Yüzyıllar süren bu yolculuk, sonunda onu sofralarımızın vazgeçilmezi yaptı.

tarihte ilk olarak mısırlıların kullandığı düşünülen çatal (bazıları ısrarla ilk antik yunan kullandı der) batı dünyasına ilk kez 11. yüzyılda italyanlar tarafından tanıtıldı. uzun süre "sofu" din adamları tarafından kutsala hakaret hatta günah sayıldılar çünkü yapay bir ele benziyorlardı ve bu tanrı'ya hakaretti!

üstelik tanrı'nın nimeti yemeklerin elle dokunmaya değer olmadığı düşüncesi çok günahtı hatta venedik'te yaşayan bir soylu vebadan öldüğünde, çatalla yemek yediği için lanetlendiğini yaydılar halka. bu kadar yoğun protestoya karşı ancak 17. yüzyılda aristokratlar arasında yaygınlaşan çatalı halkın kabullenip kullanması neredeyse 19. yüzyılı bulmuştu. ticari kullanım olarak ta 1582'de paris’te la tour d' argent restoranı (bu restoran hala var) çatalı ilk olarak kullanıma sunan işletmeymiş.


hatta fransızların 14, yüzyılda kullanmaya başladığı çatalı ingiltere'ye ilk duyuran, dönemin ünlü gezgini ve yazarı olan thomas coryat'tı. adamcağıza çatal kullanımını teşvik etmesi yüzünden "furcifer" lakabı takılıp alay bile edilmişti. fakat 1660'taki büyük veba salgını sonrası özellikle aristokrasi'nin gözü korktu ve artık aynı tepsideki yemeğin elle yenilmesi - paylaşılması insanları tedirgin etmeye başladı. böylece çatal ingiliz yemek kültürünün parçası olurken, artık yemekler ayrı kaplarda servis edilmeye başlanmıştı.

çatal adı ise  (fork) tarım işlerinde kullanılan, tırmık benzeri bir aletin adı olan "furca" kelimesinden geliyor (latince). ilk başlarda iki uçlu yapılan yemek çatalları ancak 19. yüzyılda 4 uçlu olarak kullanılmaya başlandı ( daha önce dört uçlu çatal az yapılırdı onlarda servis çatalıydı ).


bizim topraklarımızda ilk çatal kullanımı padişah 2.mahmud döneminde olmuş (19. yüzyıl). tabii ki batıdan gelen her şey gibi bu da başta kafir adeti sayılmış. o güne dek sıvı yemekler-içecekler için sadece kaşık ve bardak kullanılırken katı yemekler elle yeniliyormuş (iki parmakla ). 2.mahmud osmanlı-rus savaşı bitince, koca hüsrev mehmed paşa'yı (osmanlı sadrazamı olacaktır kendisi ileride) istanbul'a bir balo vermek için gelen ingiliz blonde gemisine gönderir. paşamız baloda insanların yemeklere el sürmeden çatal bıçak kullandıklarını görür ve hemen padişah için özel bir takım yaptırır ve bu alışkanlık uzun yıllar sürse de halka kadar yayılır.