EĞİTİM 17 Eylül 2021
37,7b OKUNMA     451 PAYLAŞIM

Çalışıyorum Ancak Sınavda Yapamıyorum Diyen Öğrenciler İçin İlaç Gibi Tavsiyeler

Çok çalışan ancak sınavlarda istediği başarıyı elde edemeyen öğrenciler için bir algı yönetimi uzmanından işe yarayacak tavsiyeler.
iStock

sevgili dostlar, derslerinde başarısız ve "hocam çalışıyorum çalışıyorum olmuyor, bir türlü anlamıyorum" diyen tüm öğrenci arkadaşlarıma etkili bir reçete vereceğim. hadi toplanın yazının başına. psikoloji biliminin derinliklerinden süzülen gizli ilimleri toparlayarak size damıtarak vereceğim bu yazıyı okuduktan sonra "hocam çok, çalışıyorum olmuyor" bahaneniz kalmayacak.

efendim "öğrenme psikolojisi" adı verilen bu ilmin bizlere ışık tuttuğu bazı püf noktaları şunlardır...

püf noktası 1: bütün sene yattıktan sonra sınavdan önce kapanıp yoğun şekilde çalışmayın

beynimiz bizi kandırmayı çok sever en çok kandığımız noktada kendi kapasitemizi olduğundan fazla sanmaktır. eğer beyninize aralıksız ve yoğun şekilde bilgi yüklerseniz bu bilgilerin büyük kısmı kaydedilmez. doğru kayıt yapmak için aralıklı ders çalışmanız lazımdır. yani bir kısım bilgiyi yükleyip sonra ara vermek, beyni dinlendirdikten sonra tekrar bilgi yüklemeye başlamak işin doğrusudur. eğer ders çalışma yani beyne bilgi yükleme işini sınavdan önceki son günlere bırakırsanız ara verecek zaman bulamayacaksınız ve harıl harıl çalıştığınız tüm bilgiler kızgın tavaya düşmüş su damlası gibi buhar olup gidecek demektir. sonra "yahu bir hafta evden çıkmadan çalıştım gene olmadı" demeyin.

püf noktası 2: bir bilgiyi ezberlemen onu öğrenmiş olmak demek değildir

bir bilgiyi ezberleyip beynine koymak başka şeydir ama o bilgiyi farklı açılardan düşünüp yorumlayarak öğrenmek çok başka bir şeydir. ezber bilgiler belki bazı sınavlarda işine yarayabilir ama farklı bilgileri birleştirip bir yorum yapmak istersen işler değişir. yani istediğin kadar farklı bilgiyi ezberle bu bilgi parçalarını bir araya getirip mantıklı yorum yapman fillerin uçması kadar zordur. bu sebeple her bilgiyi gerçekten öğrenerek beyninize koyman, ve ezber yapmaktan maskesiz ve öksüren kişilerden kaçarmış gibi kaçman lazım.

püf noktası 3: benzer bilgileri bir arada öğrenin

bir konudan sıkıldığınız zaman alakasız bir konuya değil sıkıldığınız konuya yakın başka bir konuya geçin. örneğin edebiyat çalışıyorsanız ve bunaldıysanız oradan matematiğe değil tarihe atlayın. beyin birbirine benzer bilgileri daha kolay algılar.

püf noktası 4: bir bilgiyi öğrenirken sorular sorun

bilgi içeren bir metni okurken onu roman gibi okumak yerine sıkça sorular sormak beyni aktif hale getirecektir. örneğin inşaat mühendisliği üstüne bir konu okuyorsan o konuyla alakalı "acaba inşaat üstüne anlatılan bu teknik çevremde hangi binalarda kullanılmaktadır ?" veya "acaba bu inşaat tekniği dünyanın her ikliminde geçerli midir ?" gibi sorular konuyu roket gibi beynine yapıştırır.

püf noktası 5: öğrendiğin şeyi kendi kendine anlat

bir bilgiyi okuduktan sonra kitabı defteri kapatıp sanki kendin bir öğretmenmişsin ve hayali bir sınıfa konuşuyormuşsun gibi anlatman acayip etkilidir. bu yöntemde beyin aldığı bilgileri kendi malı haline getirir. yani dolapta duran pizza dilimi senindir ama onu çıkarıp iki ısırıkta midene indirdikten sonra daha bir senin olur. bilgileri kendi kendine anlatmanda beyin için aynı etkiyi yapar.

püf noktası 6: kitaplardaki satırları boyalı kalemlerle çizip durman kendini kandırmaktır

bazı arkadaşlar okudukları kitaplardaki satırları türlü fosforlu kalemlerle çizdikleri zaman o bilgilerin kalem üstündeki bir delikten ellerine geçip oradan da beyinlerine ulaştığını düşünürler. bu düşünce yüzünden rengarenk ders kitaplarına sahip olmalarına rağmen sınav notları kapkaradır. peki "ne yapalım hocam ben kitapları boyamayı çok seviyorum" diyorsanız tavsiyem altını çizdiğiniz bilgileri mutlaka sorular sorarak ve kendi kendine anlatarak içselleştirmen.

evet sevgili dostlar bu altı püf noktasından sonra artık siz derslerden sınavlardan değil onlar sizden korksun derim. 

not: hani ders çalışırken aralarda beyninizi dinlendirin dedim ya. o aralarda boş boş oturmayın, açın benim youtube kanalımdan hem eğlendiren hem de eğlendirirken öğreten videolarımı izleyin. buyurunuz linki, bir göz atın hatta belki abone bile olursunuz kim bilir ?

sevgilerimle...