youtube videosu çekmek günümüzde popüler bir konu ve maalesef bu konudaki özensizlik toplumumuzun kanayan bir yarası. daha az göz kanatan ve kulak delen video görmek istiyorsak, tavsiyelerimizi belirtelim.

günümüzde akıllı telefonların kameraları hayvan gibi geliştiği için, fena olmayan bir telefonla bile eli yüzü düzgün bir video çekmek mümkün. bu iyi bir şey gibi dursa da, bu kadar çok boktan videonun etrafta dolaşmasının da temel sebebi maalesef.

kameranızı sabitleyin

sabitlemek için kamerayı dolabın kenarına yaslamaktan ziyade üç kuruş paraya kıyıp bir tripod edinirseniz, kadrajınızı dolabınızın, şifoniyerinizin konumundan bağımsız şekilde ayarlayabilirsiniz.

kadraj demişken, konuşmalı video çekecekseniz, kameraya konuşurken arka plana da nelerin girip girmediğini bi zahmet kontrol edin

dağınık yataklar, üstüste dizilmiş hurçlar, kurutmalık tele asılmış çamaşırlar mı görmedi bu gözler, neler neler. genelde gençler kendi yatak odalarında çekiyorlar, arka plan gerçekten fecaat oluyor. ayrıca ciddi videolar çekerken kapıyı açıp odaya dalıveren anneler, kardeşler falan aslında eğlenceli sonuçlar çıkarabiliyor ama gerçekten istediğiniz bu mu?

mikrofon 

basit, çok ucuz, ama nedense kimsenin sallamadığı bir konu. sesiniz duyulsun, ortam uğultusu videoya girmesin, korna sesleri videonuzu bölmesin diye.

ışık konusuna da bir zahmet ilgi gösterin

iyi ayarlarsanız, gündüz vakti ekstra aydınlatmaya gerek olmayabiliyor gerçi ama odanın karanlık kenarlarında veya suratına masa lambası tutulmuş şekilde blair witch stayla çekilen videolar da pek sevimli değil bana kalırsa. ecnebi youtuberlar reflektör falan da kullanıyor aslında, o şekilde daha da profesyonel duruyor.

arkadaşlar, üstünüze başınıza dikkat edin ya

smokinle çıkın demiyorum ama dolabınızdaki her şey bir videoya uygun olmuyor. bilhassa abuk subuk üstünde karınca duası bir sürü ingilizce yazı olan t-shirtler nedir? ayrıca evet, saç sakal konusu da önemli. bir de azıcık gülümseyin ulan, bir iki mimik yapın.

video'da konuşurken mırıl mırıl konuşmayın

birisi "alışveriş listesi okur gibi konuşmak" demiş, çok güldüm, çok iyi tanım. tonlama, vurgu, arada heyecan belirtisi ses yükselişleri, biraz enerji, arada dinleyici önemli bir lafınızdan etkilensin diye es vermek falan, bunlar da önemli şeyler. bir de hakkaten bu "aaaa, eeeee, ııııı" gibi seslerin tekrarı çok fena kafa sikiyor bir noktadan sonra. bu sesleri çıkarmadan konuşamıyorsanız, montajda kesin bari. her cümleyi tek tek kesip kesip birbirine ekleyen videolar hiç de fena olmuyor bence. ayrıca video çekmeye hemen dalmak yerine, önce konuşma metninizi bir prova edebilir, nerede heyecanlanıcam, nerede yavaş ve ciddi konuşucam, nerede espri yapıcam, nerede gözlerimi açıp mimik yapıcam diye ayna karşısında okursanız çok daha başarılı sonuçlar yapabilirsiniz.

anlatmak istediğini hemen anlatabilmek, dolandırmamak, sadede gelmek, videoyu sakız gibi uzatmamak, izleyenleri baymamak

nasıl da önemli. özellikle video başlarında uzun uzun "kanalıma hoşgeldiniz, abone olmayı unutmayın, bundan önceki videolarımda şunu ve bunu yapmıştım, sonra bu bu oldu, sonra bu ve bu da olunca bu videoyu çekmeye karar verdim" şeklindeki intro kısmının uzadıkça uzadığı videolar çok fena. sonra diyorsunuz o video niye 20 dk oldu? intro dediğiniz şey en fazla 5 sn olmalı. çok ekstrem birşey çekmiyorsanız da videolar 4-5 dk aşmasın.

içerik

içerik konusu aslında en önemli konu ama youtube diyarlarında o kadar garip içeriklerin o kadar fazla talebi olabiliyor ki, bu konuda ahkam kesmek istemem. yine de bu konu hakkında kendi görüşüm, blog dünyasında olduğu gibi, uzmanı olduğunuz konularda konuşmak çok güzel birşey de, illa bir uzmanlığınız olması gerekmiyor ilgi çekici videolar için, kişisel deneyimler, hayat tecrübeleri, insan ilişkileri üzerine tespitler ya da başınıza gelen bazı zorlukları nasıl aştığınız gibi konular da gayet hoş bence.

veeee tabii ki montaj

o ne kutsal birşey! çekilen videolar bir daha izlenmeden youtube'a yükleniyor hissi çok oluyor. çektiğiniz videoyu yekpare şekilde, hiç kesip biçmeden koymak çok rahat farkındayım da... windows movie maker var, imovie var, vsdc var, var da var. ayrıca video içinde grafik kullanmak, yazı kullanmak, efekt kullanmak falan çok da zor şeyler değil.

videoya başlık vermek ve kapak resmi hazırlamak

bu ikisi insanların sizin videonuza ilgi göstermeleri için en önemli iki konu. cingöz cingöz clickbait tekniklerinin de en çok kullanıldığı yer burası. seksi fotoğrafları için tıklayınız gazeteciliği medyamızı sarmışken, youtuber heveslisi gençlere bu konuda birşey diyemiyorum ne yazık ki.

aşırı temel konulardan bahsettim ama benim gördüğüm kadarıyla henüz çoğunluk bu noktalarda. daha ileri düzeyde tavsiyeleri başkaları yazsın.

bir de sosyal medya paylaşımlarıyla ilgileniyorsanız, yine iwillshowyouwhatitmeans yayınlarından çıkan şu yazı da hoşunuza gidebilir: 

(bkz: blog yazmaya başlayacaklara tavsiye/@iwillshowyouwhatitmeans)