YEME İÇME 12 Haziran 2017
109b OKUNMA     980 PAYLAŞIM

Birçok Faydası Bulunan Kefire Dair Derhal Öğrenmeniz Gereken Müthiş Bilgiler

Günümüzde kaliteli ve sağlıklı yaşam bu kadar zorlaşmışken sağlıklı bir seçenek bulmak çok zor olabilir. Kefir ise kendi ellerinizle üretebileceğiniz çok faydalı seçenek oluşturmanıza vesile olacak bir şey. Nasıl tüketileceğini, ne gibi faydaları olduğunu merak edenler için Sözlük yazarları açıklamış.
iStock.com


yapılışı şöyle

- kefir mayalarını kavanoza atın

- üstüne sütü ekleyin

- kapağını yarım kapatın, hava alsın

- süt ekşiyene kadar bekleyin

- artık kefir olmuş sütü suzup bi kaba alın. bunu yapmadan önce kavanozun kapağını kapatıp bi güzel çalkalayabilirsiniz

- kefir mantarlarını ve mayalama kavanozunu bol suyla güzelce yıkayın

- ilk maddeye dönün

kıvamını zamanla kendim optimize ettim. kıvam tutturmak uzun ış ve pek çok parametreye dayanıyor:

zaman

18 saatte olgunlaşmaya başlıyor. süt miktarına ve sıcaklığa göre 48 saate kadar çıkabiliyor. 48 saatten sonra kesin eksimeye başlıyor. ekşi halinin daha çok folik asit içerdiğine dair bi şey duydum ama ne kadar gerçekçi bilmiyorum. 12 saatten önce de tuhaf bi tatlımsı bi şey oluyor, sevmiyorum onu.

süt 


her marka/tıp süt için ayrıca optimize etmeniz gerekebilir. özetle uht süt pek tutmuyor. günlük şut daha iyi tutuyor. nedeni malum. günlük şute yarı yarıya (1:1) şu karıştırırdım eskiden. artık saf sütle mayalıyorum. süzerken sulandırıyorum.

kefir miktarı

bu kefir denen arkadaş zamanla büyüyor tabi. böyle tomurcuklanıyor gibi. büyüdükçe birer ikişer parça arkadaşlarınza dağıtabilirsiniz. 2-3 kefir bilyesi + 1 bardak süt fena fikir değil. mantar miktarı arttıkça mayalanma süresi kısalıyor.

sıcaklık

daha sıcak ortamda daha kısa sürüyor. onu da hesaba katın

kabin dokusu

kefirin metale dokunmaması gerek, en azından annem öyle söyledi. o yüzden metal kapta tutmayın. metal süzgeçten de süzmeyin. plastik süzgeç veya parmaklarınızı tercih edin. plastikte yapılanı da çok iyi olmuyormuş diye duydum. ben plastik kapaklı cam kavanoz kullanıyorum, iyi oluyor. her gün kefirleri çıkarınca kavanozu da yıkamayı ihmal etmeyin, yoksa koku yapıyor.

ışık

karanlıkta daha iyi tutuyor diye bir efsane var. ben kefir kavanozunu kapaklı dolapta saklıyorum.

- her bir inkübasyonun sonunda kefirleri iyice yıkayın. şöyle çalkalaya çalkalaya. iyi yıkamazsanız hayvanınız büyümez.

- sürekli içmek zorunda değilsiniz, istemediğiniz zaman yarım bardak süt + yarım bardak su ekleyip buzdolabına atın, 2 hafta kadar gik demeden dayanıyor (aman ha buzluğa atmayın, öldürürsünüz hayvanı). yalnız bu sürenin sonunda biraz kararıyor. tekrar kullanıma geçirmek için birazcık süt koyun üstüne, 24 saat sonra dokun onu, güzelce yıkayın, mayalayacağınız sütü koyun. işte bu kadar.

kıvamını tutturduk diyelim. peki nasıl içeceğiz?


şimdi bu meret sindirime yardımcı olduğuna göre herhalde yemekten sonra içmek mantıklı bi seydir. ayrıca bol bol laktık asit de içeriyor, uykunuzu da getirebilir. ama barsak çalıştırıyor diye, sabah kuru kayısı üstüne ılık şu içmeye alışık ben, kefiri de bir sene boyunca sabah gözümü açar açmaz içtim. ha, bi faydasını gördüm mü? hayır. 

ama alışkanlık yaptı. tadı çok hoşuma gidiyor. her sabah uyanır uyanmaz içiyorum yarım bardak. çok faydasını gören varmış, bende ise yaramadı. ya da belki yaramıştır bilmiyorum. ne biliyim belki bağışıklık sistemim kuvvetlenmiştir, belki aslında hasta olacakken düzenli antibiyotik aldığım için hasta olmamışımdır, belki depresyone girecekken girmemişimdir. neyse, çok isteyen varsa elimdeki kefir büyüdü yine, dileyene verebilirim bir parça. büyütün, sizin de hayvanınız olsun.

bunun dışında, işin sırrı çalkalamak. hem süzmeden önce, hem de yıkarken bol bol çalkalayın. temiz olsun, her mayalanmadan sonra pırıl pırıl temizlerseniz çok mutlu oluyorlar.

plasebolara gelmediysem insanın psikolojisini de düzelten içecek. hatta internette araştırın, bağırsak florası ile ruh hali arasında sağlam bağlantılar bulunmuş, heyecanlanınca ortaya çıkan ishal vb durumları da bu bağlantı ile açıklamışlar. ben ikna oldum şahsen, her gün tüketiyorum.

midenin ve bağırsakların can dostu, toksinlerin can düşmanı. deterjan fabrikasından çıkmış boyalı sıvıları içeceğine bunu iç, ömrün uzar. tadını sevmiyorsan blendera dök, içine sevdiğin meyveleri ve bal vs. at al sana milk shake'e 5 basacak lezzette içecek.

iki senedir düzenli içtiğim, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini yaşayarak gördüğüm içecek. herkesin gripten kırıldığı dönemlerde bile bir kez grip olmadan atlatıyorum kışı. bir de mide barsak enfeksiyonlarına yakalanma riski çok düşüyor. direnci artırdığı da tecrübeyle sabit.

mucizenin ta kendisidir. insan vücudunda takribi 10 rennie + 5 talcid kombinasyonunun tamamından güçlü manyak bir sıvı olup; refluydu, gastritti, eksimeydi, zehirlenmeydi şiker atar. kim keşfetmişse ellerinden öpüyorum.

ağız kokusuna da birebirdir.

diğer iyi yönlerini bilemem ama mideye iyi geldiği kesinlikle doğrudur bu içeceğin. hassas ve nur topu gibi bir reflüye sahip olan midemin sırtımı ve göğsümü gaz sancılarıyla deli gibi sıkıştırdığı anlarda içtiğim bir bardak kefir, 10 dk içerisinde midemi dingin bir hale sokmaktadır.

insan sırtında gaz sancısı kaynaklı, yumruk gibi bir sıkışmayla oturmaktayken bir anda düzelince, bu içeceğin sihirli bir iksir olduğuna inanabiliyor bir süre sonra.

b12 deposu

yaklaşık 30 senedir evde yapılmasına rağmen yeni yeni içmeye başladığım bu içecek beni tam 5 kilo zayıflattı. az mayalanırsa barsakları yumuşatıyor. fazla bekletilirse faydası artıyor ve barsakları durduruyor.. tadı ise çok kötü değil ama her gün de çekilmiyor.