Bir İlişkinin Toksik Olduğunu Anlamanın Kuşkuya Yer Bırakmayacak Yöntemleri
bir ilişkinin toksik olduğunu anlamanın en temel yolu şudur
içinde olduğunuz ilişki sizi üzüyorsa, daimi olarak üzüyorsa ve sizin benliğinizden bir şeyler alıp götürüyorsa o ilişki toksik bir ilişkidir. o ilişkiden önce çok daha mutluysanız, öz güvenli, kendini bilen bir insansanız ama o ilişkinin içinde bunların tam tersine bürünmüş haldeyseniz o karşınızdaki insan toksik bir insandır.
toksik insanın en önemli özelliği şudur
daima sizde bir eksik olduğunu hissettirir. bununla ilgili olarak da sizi sürekli olarak manipüle eder ve psikolojik bir şiddet uygular. mesela birçok konuda sizinle dalga geçer ve buna sadece kendisi güler. yani birlikte gülmezsiniz yaptığı iğrenç şeylere sadece kendisi güler ve eğlenir. bu yapıldığı zamanda siz içten içe egonuzda, kendi değerinizde bir incinme hissedersiniz. en sonunda yapılan şeylere "yeter artık" dediğiniz zaman ise "ne var bunda, şaka yaptım ben, sadece konuşuyoruz" gibi cümlelerle sizi suçlu hissettirmeye çalışır. halbuki burada bilinçli ve isteyerek algılarınızla oynanması söz konusudur. burada hislerinize güvenin ve sizinle oynamasına izin vermeyin. aynı ortamda kalmak zorundaysanız da o kişiyi hiçbir şekilde kaale almayın ve kapılarınızı kapatın.
temelde hatanın ve sıkıntının sizde olduğunu, kusurlu olanın siz olduğunu devamlı olarak size ima eder ve sizin kusurlu olduğunuza inanmanız için de arka planda devamlı olarak psikolojik şiddet uygular. bu şiddet karşısında zaman içinde siz de ikna olmaya başlarsınız çünkü sizde sıkıntı olacak şekilde sizin tahammül eşiğiniz sonuna kadar zorlanır. üstelik bunun için öylesine planlar yaparlar ki şaşırıp kalırsınız ve onların ne kadar kötü olduğunu da gözleriniz açıldıktan sonra görmeye başlarsınız.
bu kişiler sizinle asla empati kurmaz
bir zamanlar sizinle duygusal yakınlık kuran konuşmak isteyen onlar değilmiş gibi bir süre sonra sizin duygularınız tamamen önemsiz hale gelir. önemli olan şey onların duyguları, düşünceleri ve keyifleridir. bencillik had safhadadır. siz onlar için aslında en başından beridir onların keyfi için hayatına aldığı bir projesinizdir.
bu insanlar asla yalan söylemiyor olduklarını iddia eden profesyonel yalancıdırlar
söyledikleri şeyleri biraz irdelemeye başladığınız anda söyledikleri şeylerin tutarsız olduklarını anlarsınız. size bir şey anlatır sonra aradan zaman geçer başka bir şey anlatır ve siz zeki bir insansanız aradaki tutarsız durumu fark edersiniz. yalan söylediklerini söylediğiniz zaman da ya da bunu anladığınızı hissettirdiğiniz anda da yeniden bir yalan söyleyerek durumu toparladıklarını zannederler. laf cambazı dediğimiz kişiler bunlardır işte.
size olan duyguları çoğunlukla yalandır
dilleri bazı şeyleri söyler ama aslında bunların davranışa dönüştüğünü ya hiç görmezsiniz ya da sizi yemlemek ve orada tutmak için ufak tefek şeyler görürsünüz. size karşı samimi değildir ve siz içten içe bunu bilirsiniz. oradaki sevgi hiçbir koşulda gerçek değildir. yani yaptığı şeylerin dünyanın neresine giderseniz gidin kime sorarsanız sorun sevgi kavramına sığmıyor olduğunu, sevgiye ait olmadığını bilirsiniz. çünkü her şeyin en başından itibaren siz hiçbir zaman önemli değerli olmadınız.
bu kişilerin sizden her zaman için mükemmel olmanızı isteme durumları vardır. fakat ne kadar gariptir ki kendisinin olumsuz özelikleri olumlu özelliklerin çok daha fazla olmasına karşın kendi hatalarını mutlaka bir şekilde örtbas eder. kendisini mükemmel göstermeye çalışır insanların algılarında. senin mükemmel olmanı istediği için de sürekli olarak senin hatalarını kusurlarını arayıp bulmaya çalışır ve her daim da burnunun ucuna koyar. aslında yaptığınız çoğu şey hata bile değildir ama toksik insanın sizi ezmesinin en güzel yolu budur. sizi sürekli demotive eder ve enerjinizi, motivasyonunuzu sürekli aşağıya çeker. bir şeyi neden yapamadığını, nerede yanlış yaptığını en ufak bir durum olsa sürekli belirtir.
sen kendi samimi duygu ve düşüncelerini açmaktan çoğunluğa korkarsın. çünkü karşındaki kişi öylesine tehlikeli, öylesine kötü, öylesine manipülasyon yapabilen bir insandır ki birçok şeyi içinden geldiği gibi yapamaz hale gelirsin. bir süre sonra pasif agresif bir hale gelmeye başlarsınız ve bu durum sizin hayatınızın diğer alanlarını da etkilemeye başlar.
toksik insanlara iyi bakıp geçmişlerini de inceleme halinde olursanız çoğunlukla geçmişlerinin de çok vasıfsız olduğunu görürsünüz. yapmadıkları iğrençlik kalmamıştır. öğrendikçe mideniz bulanmaya başlar.
zaman içinde sizi sürekli eksik, hatalı ve mutsuz hissettirerek sizin kendinize olan öz saygınızı yitirmenize neden olurlar ve gözleriniz açılmazsa onlardan duyacağınız birkaç güzel söz için sevgi dilenciliğini yapmaya başlarsınız.
toksik insanlar her an için çatışmaya hazır haldedirler
sizin iyi olmanızı asla istemezler, sizin mutsuzluğunuz onların besin kaynağıdır. ağzından "senin iyiliğini istiyorum, senin mutlu olmanı istiyorum" gibi sözler çıkıyor olsa bile onları mutlu edecek tek şey sizin mutsuz olmanızdır. sizin mutlu olmanız, kendi hayatınıza bakmanız ve kendi dengenizi bulmanız onların planlarını bozacaktır. sizin her daim onlar için orada olmanızı ve acı çekiyor olmanızı isterler. çünkü ihtiyaç duydukları zaman, kendi mutlulukları için sizin ulaşılabilir olmanız her daim işlerine gelir. sizi her daim aşağıya çekmeye çalışır çünkü güçlü, mutlu, sağlıklı, dengeli bir insan onun mahveden şey olacaktır.
toksik insanın en ama en önemli özelliği de şudur ki en mutlu anları bile bir şekilde berbat ederler. hayatınızdaki toksik insanları düşündüğünüz zaman onlarla hiç mutlu anınız yoktur gibi bir şeydir. hani size bir hediye bile verse, bir iltifat bile etse ardından sizi aşağılayacak ya da sizi kötü hissettirecek bir şeyi mutlaka yapar. sizin yüzünüz gülerken bu insanla birlikteyseniz mutlaka ama mutlaka o anınız berbat olur. çünkü sizi mutlu olmanız onlar için azaptır.
toksik insanları bu maddelerden tanımak oldukça mümkün. çevrenizdeki insanlarda bu özelliklerin yarısından fazlası varsa o insan toksik bir insandır.
yapmanız gereken en önemli şey şu
gözlerinizi açın, bu insana değer vermeyi bırakın, onun kötü enerjisine maruz kalmayın, sınırlarınızı belirleyin, asla beklentiye girmeyin, onun söylediği hiçbir şeyi kaale almayın. tam olarak kendi hayatınıza yönelin ve yatırımı kendinize yapın. insanlar değer verdiğiniz kadar önemlidir ve bu değeri onlardan almak sizin elinizdedir. kendi hayatında da bunu dibine kadar deneyimlemiş birisi olarak şunu söylemem gerekiyor ki gözleriniz açılmaya başladığı zaman bu insanın değeri sizin için o kadar düşünüyor ki, o insana zamanında vermiş olduğunuz değer için o kadar boş hissediyorsunuz ki bir süre sonra size ne yapsa bomboş geliyor. siz bambaşka yollara ilerlerken sizin üzerinizden egosunu tatmin etmeye çalışan ve kendi mutsuzluğu içinde boğulan o insana acıyarak bakmaya başlıyorsunuz ve onu kendi mutsuzluğu ile baş başa bırakıp gidiyorsunuz.