SEYAHAT 15 Ocak 2018
33,8b OKUNMA     757 PAYLAŞIM

Bir Güney Amerika Rüyası: Brezilya'nın Göz Bebeği Rio De Janeiro'ya Gideceklere Tavsiyeler

Güney Amerika tatillerinin şaşmaz rotalarından biri olan Rio De Janerio'yu hakkını vererek gezmek için bölgeye hakim birinden detaylı bilgiler almak hiç de fena olmaz.
iStock


istanbul ile yarışır güzellikte olan brezilya'nın ilk, rio eyaletinin şimdiki başkenti olan şehir. tarihi mirası sınırlı olduğu için istanbul karşısında geride kalsa da doğal güzellik olarak başabaş gidiyorlar diyebilirim. harikulade plajlara (copacabana, ipanemavd) ev sahipliği yapan koyları, taşımacılık amacıyla da kullanılan kocaman nehri, irili ufaklı onlarca adası, her biri ayrı güzellikte olan tepeleriyle inanılmaz güzellikte bir şehir. adeta allah'ın kıyak geçtiği bir cennet köşesi. rio'yu gördükten sonra istanbul'a olan imanım sarsıldı, diyeyim de siz anlayın ne kadar güzel olduğunu.

rio'da bitmek bilmeyen, namutenahi bir eğlence hali var

Lapa bölgesinde bir eğlence mekanı

özellikle de lapa bölgesinde perşembe akşamından pazartesi sabaha kadar her türlü eğlence aktivitesi bulunabilir. lapa, aynı zamanda şehrin sanat merkezi sayılabilir. her türden sanatçı bu bölgede olduğu için, brezilya sanatını tanımak için bulunmaz nimettir. eğlencenin yanısıra bu bölgede oldukça meşhur olan kimi yapılar da yer almaktadırlar. cariocă su kemeri (bkz: aqueduto da çarıoca), escadaria selaron ve cinelandia bu bölgede konuşlanmıştır. gidenlerin mutlaka uğramalarını tavsiye ederim.

mimarı ise başlı başına bir yazı konusu

Lapa Merdivenleri

latin amerika ülkelerinin çoğunda mimarı önemli şehirlere damgasını vurmuştur her zaman ve bu mimarı genelde kolonyal mimaridir tahmin edilebileceği üzere. birçok ülkede bu durum can sıkıcı olabilir. sonuçta bambaşka bir medeniyeti duman edip, kule çevirdikten sonra üzerine şehirler inşa etmiş kolonyalistler. fakat rio'da durum biraz farklı. daha önce herhangi bir medeniyet olmadığı için, sadece şehir değil ülke de sıfırdan kurulmuş. fakat bu demek değil ki her şey romantik boyutlarda cereyan ediyor. her şeyden önce ülkenin tıpkı amerika birleşik devletleri gibi kölelik geçmişi var. siyahlar ve beyazlar arasında abd'de olduğu gibi keskin ayrılıklar olmasa da bir ırk ayrımı var (color line). ayrıca, bir medeniyet kurulmamış olsa da, avrupalıların coğrafi keşiflerinden önce buralarda yaşayan çeşitli ilksel kabileler varmış ve şu an birçoğu ya yok olmuş yahut amazonlarda küçük bölgelere hapsolmuş durumdalar. fakat şehrin mimarisi tüm bu kocaman ayrıntılara rağmen insanı cezbediyor. hemen her köşede mimarisi ile insanı kendine çeken birkaç yapı var. bir sanat tarihçisi ile gezmeyi çok isterdim.

güvenlik

lapa bölgesindeki ilanihaye eğlenceden bahsettim fakat hiçbir şey güllük gülistanlık değil. evvela güvenlik biraz sıkıntılı. başıma hiçbir şey gelmedi fakat birçok hikaye dinledim. eğer çok ipe sapan gelmez yerlere gitmez ve belaya bulaşmamaya dikkat ederseniz problem yaşamazsınız. biraz istanbul gibi düşünün, tabii sefalet istanbul'da olduğundan daha görünür ve derin. her tarafta evsizler var ve köşe başlarında yatıyorlar. genelde zararsızlar, sadece uyumaya çalışan insanlar ama gönül görmeye dayanmıyor o ayrı. ayrıca çok garip eğlence mekanları var burada. hemen şu kemerinin olduğu yerde, escadaria selaron'un konuşlandığı yere doğru çıplak, dümdüz mekanlar var. içeride öyle mobilya, koltuk falan hak getire ama çılgın bir içme ve eğlence dönüyor. hafta içi kapalı olan bu mekanlar hafta sonuna doğru birdenbire canlanıyorlar. bazı gece klüplerinde striptizciler var ve her şey ortada. bazılarına bornozla giriyorsunuz ve giriş 50 real; bu da yaklaşık 15-16 dolar eder. isteyenler için yukarıda ekstra ilgi odaları var. fakat dikkatli olun çünkü brezilya'da cinsel yolla bulaşan hastalıklar epey yaygın.

gezip görülecek yerler

Copacabana Plajı

copacabana plajı oldukça güzel dizayn edilmiş ve gayet güvenli bir yer. buradaki bazı mekanlar biraz tuzlu olabiliyor ama aradığınız her türlü yemeği ve eğlenceyi bulabilirsiniz. olimpiyatlar için kurulmuş olan tribünler ve spor alanları hala duruyor ve halkın kullanımına açık. para ödemeden kullanabilirsiniz. buradayken brezilya'nın neden voleybol ve futbolda hem kadınlarda hem de erkeklerde dünya markası olduğunu anlayabilirsiniz. plajda hakem eşliğinde futbol oynayan kadınlar görmek burası için çok sıradan bir şey. her tarafta yoga yapan orta sınıf tiplerini görebilirsiniz. amatör kum heykeltraşları eserlerini sergilerken sizden birkaç kuruş katkı bekliyorlar; fotoğraf çekerken birkaç real bırakmayı unutmayın. copacabana plajına hakim bir mevkide iki kardeş dağı (two brothers) var ama çıkma imkanım olmadı. fırsat bulursanız gitmenizi tavsiye ederim. yol üstünde bir iki favela varmış ve yemek yemek için bunlara uğranıyormuş. yanınızda günü kurtaracak kadar para getirmenizi istiyorlar (20 dolar kadar); ne olur ne olmaz diye. bazı favelaları görsem de hiçbir favelayı (gecekondu mahallesi) ziyaret etmedim. hem vaktim yoktu hem de para vererek fakirlik seyretmek bana pek makul ve ahlaki gelmedi. başka zaman inşallah.

Favela

şehrin kuzey kısmında cinelandia'dan itibaren hükümet binaları, devasa kilise ve katedraller ve şehrin eski merkezi yer alıyor. olimpiyat köyü de bu tarafta. olimpiyat köyüne uğraşam da şu parkına girmeye vaktim yoktu ama şu anda halka açık ve giriş ücretli. candelaria kilisesi (bkz: iglesia de la candelaria) eyalet kongre binasını geçince karşınıza çıkacak. gidip görülesi bir yer. her zamanki gibi katolik kilisesi'nin şaşaa düşkünlüğü hemen göze çarpıyor ama oldukça güzel bir mabed. kilisenin hemen karşısında deniz askeri müzesi var ve bir savaş gemisi, bir denizaltı, bir helikopter ve bir tank ziyareti yapabiliyorsunuz. envai çeşit uçaksavar ve top görmek de mümkün. ayrıca bir tekne turu yapabiliyor ve bir korsan gemisini fotoğraflayabiliyorsunuz. ben korsan gemisi diyorum ama muhtemelen motorlu gemilerden önce kullanılan bu ahşap gemi turu brezilya donanmasına ait eski bir gemi. şimdi müzeye çekilmiş ama içine giremiyorsunuz. müzeye giriş ücretsiz ama savaş gemisine ve denizaltıya girmek ücretli (20 real - ~7 dolar). tekne turu için ekstra ödemeniz gerekli. müzenin arka tarafında askeri bölge var ama giriş yasak. ben özel izinle girme imkanı buldum. müzenin hemen karşısında askeriyeye ayrılmış bir adacık var ve deniz kuvvetlerine tahsis edilmiş. donanma okulu burada, hemen yanıbaşında iç hatlarda kullanılan küçük bir havaalanı var ve buradan uçakları seyretmek tarif edilemeyecek kadar keyifli.

meşhur kurtarıcı isa (bkz: cristo redentor) heykelinin olduğu tepe yaklaşık 700 metre ve hemen hemen bütün şehre hakim bir mevkide. gidecek olanlara eğer şanslılarsa bulutlu bir havada gitmelerini tavsiye ederim. sunduğu imkanlar çok daha değişik ve fantastik. 

Cristo Redentor (Kurtarıcı İsa) 

fakat maalesef saat 7 gibi biraz erken sayılabilecek bir zamanda kapanıyor. bu tepenin hemen karşısında bir başka meşhur tepe olan sugarloaf (bkz: pao de acucar) dağı var ve akşam saat 9'a kadar ulaşım mümkün. sugarloaf dağına teleferik ile çıkıyorsunuz ve her şeyiyle mükemmel. uğramadan geçilmemesini tavsiye ederim. 

Sugarloaf

küçük olan tepeye yürüyerek tırmanma imkanı var ayrıca ama büyük olana sadece teleferik ile ulaşmak mümkün. isa heykelinin olduğu tepeye 26 brezilya reali ödüyorsunuz ki yaklaşık olarak 8 dolar gibi bir şey ama sugarloaf biraz daha tuzlu; 70 real yaklaşık 25 amerikan doları ancak değer. yukarıda bahsettiğim havaalanını buradan da görebilirsiniz. akşama kadar kalın ve uçakları seyredin. görünce anlayacaksınız.

ulaşım

rio'da toplu taşıma oldukça gelişmiş ve ucuz. biraz türkiye gibi düşünürseniz daha rahat hesaplama yapabilirsiniz. her tarafta raylı sistemler var. otobüslerde ise dikkatli olun çünkü çok ilginç bir turnike sistemi var. eğer ilk seferde geçemezseniz şoför bir kez daha para istiyor. otobüs seferleri genelde 3 real yani yaklaşık 1 dolar, tramvay ve metro seferleri ise bir buçuk dolar civarı. ilk gidenler için sistem biraz karışık gelebileceği ve yolunuzu kaybetme riski olacağı için taksi kullanabilirsiniz. brezilyalı taksiciler genelde duyarlı ve yardımsever insanlar. genelde kazıklamaya çalışmazlar, yani en azından benim başıma hiç gelmedi. neyse o. fakat her seferinde taksi çok pahalı olur diyenler ama rahatından da ödün vermeyenlere uber kullanmalarını tavsiye ederim. yarı yarıya hatta yer yer beşte ikiye gidebiliyorsunuz. ayrıca uber brezilya'nın ingilizce seçeneği de var. bu şu demek; portekizce bilmiyorsunuz ve biraz karışık bir yere gideceksiniz. uber english seçeneği ile ingilizce bilen bir şoför sizi alıyor ve gideceğiniz yere bırakıyor. ücrette bir fark göremedim fakat daha fazla bekliyorsunuz dikkatli olun. yani, normal uber taksi iki - üç dakikada geliyorsa uber english taksiyi bekleme süresi 7 ila 12 dakikayı bulabiliyor. aceleniz varsa ona göre ayarlayın.

şimdilik bu kadar...

gidiniz, geziniz efenim!..