İLİŞKİLER 28 Nisan 2022
47,5b OKUNMA     337 PAYLAŞIM

Bir Erkek ile Bir Kadın Sadece Arkadaş Olabilir mi Gerçekten?

Yılların geyiğini nitelikli yorumlarla masaya yatıralım biraz. Olabilir mi bu?
When Harry Met Sally (1989)

Evrimsel psikolojiden yardım alan bir görüşle başlayalım

birçok kadının cinsel stratejisi çevresinde erkeklerin bulunmasıdır. çünkü kadınlar fiziksel olarak güçsüz oldukları için evrimsel olarak çıkarlarını koruyacak şekilde gelişmişlerdir. bu sebeple çevrelerinde kendilerince birçok "dost" erkek bulundurmayı tercih ederler, gerekirse cinselliklerini ön plana çıkartarak bunu sağlarlar, hatta orta çağda bu erkekler tarafından da fark edildiği için özellikle feodal rejimde şövalyeler eşlerini askerlere kur yapmasına göz yumarak onları motive etmişlerdir.


kadının içsel mekanizması da aynı sebeple "sosyalleşme" üstüne kuruludur. kadınlar komün ve eşitlikçi yaşama erkeklerden daha uygundurlar. geçmişte bahsettim, yapılan meta analizlerde 5 büyük kişilik testine göre kadınlar daha uyumlu, erkeklerse daha uyumsuz ve uçlarda yer almaktadır. matt ridley, kızıl kraliçe kitabında bunu üstüne ufak bir makaleden örnek anlatır. hikaye özet olarak şöyledir: bir gemi kazası sonucu yaklaşık 10 kişi karaya çıkmıştır, erkekler liderlik için birbiriyle savaşır ve sonuçta 1 kişi kalır, kadınlardansa sadece birkaçı ölür fakat çoğu uyum içinde yaşar, sonuçta 1 erkek diğer kadınlarla komün oluşturur. bu hikayeden öğrenmemiz gerekenler var.

çoğu kadın yalnız kalmayı pek sevmez, liderlik konusunda da istekli değildir. çünkü her 2si de tehlikelidir. burada erkeğin cinsel strateji ile de çelişirler. çünkü erkekteki mate guarding (eş koruma) o kadının çevresinde başka erkeklerin bulunmasını istemez. bunlar rakiptir. örneğin kabilelerde en çok cinayet sebebi tanımadığın kadına kur yapmanızdı. sonuçta da bu kadının babası-amcası-abisi veya kocası tarafından öldürülebilirdiniz. hatta erkeklerin genelde tanışmak için kadınlara yaklaşma korkusunun temelinde de bu evrimsel süreç yatar.

özetle erkekler bunu doğaları gereği kabul edemezken, kadınlar devamlı aynı yalanı tekrar eder ve "sadece arkadaşız" der. arkasında yatansa "benim b planım bu adam, tehlikede kalırsam, kullanırım" düşüncesidir. örneğin evli çiftlerle yapılan bir çalışmada kadınların hep 2. bir erkeği o an iletişimde olmasa da yedekte tuttuğu bilinmektedir.

Konuya evrimsel psikoloji yerine sosyal açıdan bakan bir yorum da şu şekilde

sosyal ilişkileri salt psikolojik, evrimsel ya da pozitivist yönelimlerle açıklayamazsınız. bir çıkış noktası olabilir belki ama daha kompleks bir çözüme ihtiyaç duyar. illa referans olarak birisi alınacaksa bu konuda max weber'in individual uniqueness (bireysel benzersizlik) düşüncesine başvuruyorum. her birey özünde bir farklılık barındırır. bu genellemeleri reddeden genellemeleri yanlışlayan bir düşüncedir. determinist sonuçlar ancak pozitif bilimlerin konusu olabilir. sosyal deneylerin ve sosyal ilişkilerin tek bir cevabının olmaması,her yorumun özünde bireysel farklılıklardan ve algıların çeşitliliğinden daha amiyane tabirle düşünen insanın, düşüncesiyle özgün olmayı başarabilen insanın sonucudur.

her sosyal ilişkide olduğu gibi bunda da bir çoğunluk olacak fakat bu söylemin aksini ispatlayan ilişkiler görülecektir. wisconsin üniversitesi, konuyla ilgili yaptığı bir araştırma için 88 çifte sorular soruyor. her bir çift kadın ve erkek ayrı ayrı odalara alınıyor ve arkadaşlarına karşı romantik bir şeyler hissedip hissetmedikleri soruluyor.bu araştırma neticesinde kadınların erkek arkadaşlarına karşı genelde böyle bir şey hissetmedikleri görülüyor.erkeklerde ise durum oldukça farklı çıkıyor; çünkü büyük bir çoğunluğu diğer odadaki arkadaşının kendisine çekici/seksi geldiğini ve şu an bir şeyler hissettiğini, ya da arkadaşı yeşil ışık yakarsa hissedebileceğini söylüyor. yani karşı cinsten arkadaşlar arasında, büyük oranda erkekler platonik olarak karşıdakine karşı romantik veya cinsel anlamda bir şeyler hissediyorlar.daha da ilginciyse, erkekler aynı zamanda bu hissin karşılıklı olduğu yanılgısına da düşüyorlar.kadınlar, "sizce arkadaşınız size karşı romantik hislere sahip midir?" sorusuna genelde "değildir" cevabını verirken, erkeklerse "sahiptir" cevabını veriyor. genelde erkek tarafı, gizliden gizliye daha fazlasını istiyor.tabii bu, karşı cinsler arasında hiçbir zaman arkadaşlık olamayacağı anlamına gelmiyor. nitekim sosyologlar, kadınlarla erkeklerin gerçekten de arkadaş olabileceğini ve bunun iki taraf için de aslında oldukça faydalı olduğunu belirtiyor.fakat aynı sosyologlar, karşı cinsler arasındaki arkadaşlığın aynı cinsiyet arkadaşlıklarına kıyasla daha zor kurulduğunu, daha fazla iletişim ve şeffaflık istediğini söylüyorlar.benim görüşüm bu arkadaşlıklar oluştuğunda ise daha yoğun ve renkli bir samimiyet barındırdığı.

uçkuruna düşkün olmayan, arkadaşlığa değer veren bir erkek, kendi başına gelin güvey olmazsa ve biraz da kadınlarla empati kurabiliyorsa, friendzone'un giriş çıkışını da kendisi ayarlayabiliyorsa bu başarıdır. bir erkekle bir kadının şeffaf ve samimi arkadaşlığı hayatına renk katacaktır, algısını genişletecektir, kadınlara bakış açısı, kadınlar hakkındaki düşünceleri olgunlaşacak ve özgürleşecektir, bir annesi daha olacaktır, erkek arkadaşlarından görmediği düşünceli ve sıcak hareketleri görecektir. bu dediklerim kadınlar için de geçerli. herkesin hayatında en az bir tane gerçek bir kadın dostu olmalı. ek olarak 10 yıldır aralarında hiçbir yakınlaşma olmadan seviyesini ve samimiyetini koruyarak arkadaş olan kadın ve erkeği sevgililerinin kıskanmasını da küstahlık olarak görüyorum. bunların hepsini yaşadım ordan biliyorum.

kaynak:
https://journals.sagepub.com/…1177/0265407512443611
max weber and charles peirce: at the crossroads of science, philosophy, and culture