KOMİK 3 Nisan 2023
72,4b OKUNMA     416 PAYLAŞIM

Bir Ekşi Sözlük Yazarının 344 Bin Lirayla 35 Yıl Boyunca Çalışmadan Yaşama Planı

344 bin Türk lirasıyla 35 yıl boyunca çalışmadan yaşanabilir mi?

babamın 3 sene önce aldığı otomobili satarak elde ettiğim net 344 bin lirayla bu harika yaşam biçimini uygulamaya karar verdim. 344 bin lirayla, galiba 35 yıl çalışmadan bu paranın faiziyle yaşayabilmenin mümkün olduğunu keşfettim.

parayı 32 günlük vadeli hesaba yatırdım. yaklaşık 6 bin 300 liraya yakın bir para kazanıyorum her ay. yani her ay çalışmadan, emek harcamadan şu anki asgari ücretten neredeyse %25 daha fazla net para girecek. daha da olayı netleştirmek için detaylı bir harcama/yaşam tarzı üzerinden bir derleme yaptım, ikisini karşılaştırdığımda enflasyondan falan etkilenmeden ana paraya dokunmayacağım gibi, 35 sene içerisinde bu parayı 3-4 milyon liraya çekebileceğimi gördüm.

o da şöyle:

1. 34 yaşındayım, tek başıma yaşıyorum. babam emekli bankacı, annem emekli öğretmen. emekli ikramiyelerini birleştirip bana gazi mahallesi'nde ev aldılar. orada oturuyorum. ev kirası falan gibi bir derdim yok. ev müstakil olduğu için aidat cart curt derdim falan yok.

2. bu yaşıma kadar ağzıma sigara sürmedim, alkol tüketmedim, aşırı sakız tüketiminden dolayı laksatif etkiye maruz kalmadım, örgütsel döküman görmedim, koluma platin takılmadı. sigaranın paketine 40 lira harcamam, bira ve patates yapacağım diye cebimdeki son kuruşu tekel bayiine kaptırmam mümkün değil.

3. küçüklüğümden beri hiç yemek seçmedim. annem, zeytinyağlı bamya da yapsa, ıspanaklı börek de açsa hemen yerdim. yani, mutfak masrafım fazla olmayacak. sadece ekmek, su, makarna ve mantı alacağım. f/p olan hazır paketlerin dışında başka bir şey almayı düşünmüyorum. günde zaten tek öğün beslenen bir adam olduğum için fazla mutfak giderim olmaz.

4. elektrik, su ve internet dışında evime hiçbir şey bağlatmayacağım. elektriği sadece işim olduğu zaman kullanıp, yazmasın diye sigortayı kapatacağım. suyu sadece içeceğim, bulaşık yıkacağım ve duş alacağım zaman kullanacağım. 2 haftada bir duş alacağım, fazla su parası gelmesin diye. internetten kesmem pek mümkün değil o yüzden 2 senelik bir sözleşme yaparım, sabit fatura gelsin diye. onun dışında doğalgaz ve telefona gerek yok. yıkanacağım suyu tüpte ısıtırım, yemekleri de tüpte pişiririm. zaten yazın suyu balkona koyarım, sıcak olur, güneş sayesinde.

5. sosyal birisi değilim. konser, tiyatro, sinema, sanatsal etkinlik gibi saçma modern tüketim araçlarından nefret ederim. yani, saçma sapan bir sanatçıyı dinleyeceğim diye bir bilete 500 lira bayılmam, saçma sapan bir adamın filmini zifiri karanlık altında tanımadığım insanlarla izlemek için bir bilete 200 lira vermem.

6. arkadaşım, çevrem ve kız arkadaşım olmadığı için dışarı çıkmamı gerektirecek bir durum yok. yok, doğum günü, yok yılbaşı, yok sevgililer günü, yok şu bu gibi saçma sapan günler adı altında insanın cüzdanındaki üç kuruş paraya göz diken bu alçak gavur icatlarına cebimden zırnık çalışmaz. iyi ki sevgilim ve arkadaşım yok oh be dünya varmış.

7. evin içerisinde hareket etmeden saatlerce durabilirim. günde 19 saat uyuyan bir adam olduğum için vücudumun çalışması için zaruri beslenme ihtiyacı dışında ne günün battığını, ne güneşin doğduğunu göremeyeceğim. zira mışıl mışıl uyuyor olacağım. o yüzden a noktasından b noktasına gitmek için toplu taşıma araçlarına binme gibi durumum söz konusu değil.

8. arkadaşlar, dedemi geçen sene hastaneye götürmüştüm, aile hekimi olan doktor ne dedi biliyor musunuz? ''bunu götürün tübitak'a bağışlayın, ölmez bu ölmez'' dedi, sırf dedem hastane nasıl bir yer diye merak ettiği için dedemi hastaneye götürdüm lan. yani, bizim sülale kolay kolay hastalanmaz, rahatsızlanmaz. o yüzden gss mss ödememe gerek yok. evde advil var zaten hastalanırsam ondan içerim.

9. temizliğime ve kişisel hijyenime önem veririm. kışın zaten 2 haftada bir banyo yapacağım için fazla su parası gelmez. ancak, yazın haftada 1 yaparım. yine, şampuana ve duş jeline gerek yok. bir kalıp beyaz sabun alırım, mis gibi her yerimi onla minnoş minnoş köpürtür, o köpücüklerden böyle baloncuklar yapar onlarla oynar, sonra vücudumu ovalarım. işte ben böyle bir adamım, ufak şeylerden mutlu olan biriyim. hanginiz, o çıkan köpüklerden böyle eğlenceli, komikli aktiviteler yapmayı akıl edebildi?

10.saç tıraşına falan para harcamam, berbere gitmem. çünkü kelim. yani saçım yok.

11. hobim mobim, ilgi alanım, beni para harcamaya teşvik edecek herhangi bir açlık, ve saçma sapan bir arayış hissi yok. kitap okumam, film izlemem, şarkı dinlemem.

12. 35 yıl çalışmadan yaşayacağım için bol bol zamanım olacak. eee, sığır değiliz herhalde. balkonda oturur dışarıyı seyrederim. beleş bunlar hem de. cebimden para çıkmasına gerek yok. uçan kuşları izlerim, ve sanki onlar benim dronlarımmış gibi düşürüm, bedavaya beynimle eğlenirim. kuşlar için balkona ekmek doğrarım, eve gelirlerse başlarını okşarım, severim onları.

13. oldum olası tatile gitmeyi seven birisi olmadım. en son 5 yıl önce annemlerle akçay'a gitmiştim. onun dışında oturduğum yer yani ankara'nın dışına çıkmadım. ne yapayım yani deniz göreceğim diye, affedersiniz eşek gibi onca yolu mu tepeceğim? çok canım deniz görmek isterse, belediyenin buraya açtığı ücretsiz havuzlara giderim yüzerim. yeni insanlarla tanışmış ve görüşmüş olurum.

14. öyle kıyafete onlarca para döken bir adam değilim. 4 yıl önce aldığım pantolonlar halen taş gibi, giymeye devam ediyorum. babamdan kalma deri ceketim, zamanında hürriyet'in verdiği kuponlarla biriktirerek aldığım petrol yeşili takım elbisem duruyor. yani özel bir etkinlik mi oldu, takım elbisem orada, bara puba falan mı gideceğim güzel hanımefendilerle, deri ceketim orada. dışarı mı çıkacağım? 12 tane desensiz tişörtüm, 3 tane kadife, 5 tane kot pantolonum var. onları giyerim, dönüşümlü olarak. yırtılırlarsa dikerim, yamalarım.

15. hamburger yemeyi çok seviyorum. bakın 35 yıl içerisinde senede bir kere olmak kaydıyla bir defa hamburger söyleyebilirim. çünkü bu vazgeçebileceğim bir lüks değil. çalıştığım dönem her gün hamburger yiyordum.

16. veresiye hiçbir şey almam. kredi kartı kullanmıyorum. sadece paranın faizini alabilmek için banka hesabım var. yani, elimdeki parayı bu bankacılara kaptırmam mümkün değil. zaten babam bankadan emekli olduğu için, bana gerekli öğütleri fazlasıyla verdi.

17. evin içini olabildiğince minimalist bir yaşam stiline uygun şekilde dizayn edeceğimden ötürü, mini fırın, ekmek yapma makinesi, cart makinesi, curt makinesi almayacağım. o yüzden ev eşyasına para harcamam.

18. 35 yıl çalışmadan yaşayabilmek için vücudumu rölantide çalıştıracağım, vücudum eskimesin ve organlarım yorulmasın diye olabildiğince az hareket etmeyi planladığım için, 6 bin 300 liranın neredeyse 500 lirasını falan harcayabiliyorum, yok çılgınlık, savurganlık yapayım diyorum onda bile 600 lirasını falan harcayabiliyorum.

19. ancak, 35 senenin tamamını öngörebilmem mümkün olmadığı için, bazı seneler şımarıklık yapabilirim. mesela, sağlıklı olması için tek taraflı besleneceğimi söylemiştim. zira, sürekli farklı şeyler yersem vücudum bunları tanıyamaz ve sağlığımı bozarım. işte, bazen tam yağlı ezine peyniri alabilirim veya çok çok büyük çılgınlık yapacak gibi hissedersem yeşil zeytin alırım. çalışmadığım her senenin sonunda kendimi böyle ödüllendirebilirim.

20. eğer, ana para eriyecek gibi olursa, kendi oturduğum evi kiraya verir, o zamana kadar da annemler ölmüş olursa, diğer ev de bana kalır, o eve yerleşirim, hem ana paranın faiz parası, hem ev kirası ile gül gibi geçinir giderim.

para enflasyon karşısında eriyecek olsa bile, o kadar az para harcayarak hayatta kalıyorum ki, bir şekilde faiz parası üzerinden ana paranın üzerine fersah fersah ekleme yapacağım için ana paranın değerini kaybetmesini önleyeceğim gibi erimesinin de önüne geçeceğim. ahahahha, vay salatalıklar, hadi işe gidin de, ense tıraşınızı görelim. ben de yatmaya, uyumaya gidiyorum.