Bilgisayar Oyunlarının Altın Çağında Kalan Eski Muhteşem Alışkanlıklar
bilgisayar oyunlarının en iyi devri...
* internet imkansızlıkları sebebiyle, oyunların mecburen tamamen kontrol ve test edilmiş halde piyasaya sürüldükleri zamandır.
* "oynama süresi" denilen şeyin icat edilmemiş, dolayısıyla şirketlerin bu süreyi artırmak için abidik gubidik oyuncuya yalandan vakit harcatma arayışına girmemiş olduğu zamandır.
* her oyunun bilgisayarımıza ayrı launcher yükletme zorunluluğu bulunmadığı zamandır.
* oyuncuların oyunu oynarken sürekli internete bağlı olmaları gerekmediği zamandır.
* lootbox denen zımbırtının henüz keşfedilmediği zamandır.
* lootbox denen şeytan icadında, oyuncuya istediğinin verilmesi ihtimalini düşürmek amacıyla dünyanın en saçma sapan içeriklerle (phrase, chat ikonu, bıyık, wtf?) oyunun boğulmadığı zamandır.
* oyuncuların hesap algısını düşürüp paralı içerikler aldırmak amacıyla, bir oyun içinde 5 çeşit currency bulunmadığı zamandır.
* her oyun türünün / markasının birbirleriyle anlaşmışçasına "open world / looting / skill tree" sevdasına kapılıp, her tür oyunu (aksiyon, fps, rpg, ne ararsan...) aslında birbirinin aynısı yapmadığı zamandır.
* ek paketlerin neredeyse oyunun kendisi kadar içerik dolu olmasına rağmen, oyunun yarı fiyatına satıldığı zamandır.
* aynı ağda, yan yana bulunduğum arkadaşım ile oyunu karşılıklı oynamak için 1500 takla atmama gerek kalmadığı, üstüne gereksiz bir şekilde lag sıkıntısı çekmediğimiz zamandır.
bu bağlamda, oyun geliştirmenin 3-5 gencin hobisi olmaktan çıkıp küçük şirketlere evrildiği ilk dönemden, bu küçük şirketlerin borsaya açıldığı ilk döneme kadarki zaman dilimine "bilgisayar oyunlarının en iyi devri" diyebiliriz.