OYUN 26 Ağustos 2024
3,9b OKUNMA     75 PAYLAŞIM

Beklentileri Karşılayan Oyun Black Myth: Wukong'un Derinlemesine İncelemesi

Çin merkezli oyun stüdyosu Game Science tarafından geliştirilen ve geçtiğimiz günlerde yayınlanan Black Myth: Wukong oyununun incelemesi.
çok beklenen ve 20 ağustos'ta çıkışını yapan black myth: wukong hakkında yazdık! yazımız için: maymun kral’ın doğuşu

çok uzun bir bekleyişin ardından black myth: wukong çıkışını yaptı. hepimiz o 4 sene önce yayınlanan oynanış görüntüleriyle oyuna aşık olmuştuk. ancak yapımcı stüdyo game science‘ın ilk oyunu olduğundan herkesin içinde şüphe de vardı. oyun bu süre zarfı içerisinde uzun sessizlik dönemlerine de girdi. bu da akıllarda “acaba oyunu yapamadılar mı?” veya “oyun iptal mi edildi?” gibi soruların oluşmasına neden oldu. fakat 8 ay önce yayınlanan fragmanı ile oyunun 20 ağustos’ta çıkacağı açıklandı. o gün geldi, sonunda oyunu oynayabildik. black myth: wukong‘da iyisiyle kötüsüyle 40 saati de geride bıraktım. şimdi de oyununu sizlerle olabildiğince spoilersız bir şekilde derinlemesine inceleyelim.

çin mitolojisi

öncelikle oyunun hikayesinin temelini oluşturan çin mitolojisi’nden başlayalım. çin mitolojisi bir yunan veya iskandinav mitololojiler’i kadar bilinmediğinden hikayeye girmekte zorlanabilirsiniz. o yüzden kısa da olsa bir özet geçeceğim.

black myth: wukong‘un hikayesi 16. yüzyılda yazılan journey to the west hikayesini temel alıyor. oyunun hemen başında gördüğümüz sun wukong karakteri de bu eserde ortaya çıkıyor. sun wukong, çiçek ve meyve dağı olarak bilinen bir dağın tepesinde doğuyor. doğuştan özel yeteneklere sahip olan bu maymun, daha sonra ormanda kendi ırkıyla beraber yaşamaya başlar. bir takım olaylar sonucu sun wukong bu grup arasında maymun kral ünvanını alır. ancak bu kendisi için yeterli olmaz. bilgelik, güç ve ölümsüzlük arayışına giren wukong, aldığı eğitimler sonucu inanılmaz dövüş teknikleri, oyunda da kullandığımız dönüşüm teknikleri, bulutlar üzerinde seyahat ve ruyi jingu bang isimli sihirli asasını kullanmayı öğrenir.

güç her şeyi bir noktada yozlaştırır. wukong da tabi ki bundan nasibini alıyor. kendisi o kadar güçlenmiştir ki cennet tanrıları’na meydan okuyabilmektedir. barışın ve huzurun bozulmaması adına da tanrılar ona cennet’te at bakıcılığı teklif eder ve bu da wukong’u tabi ki daha da öfkelendirir. cennete karşı çıkan ve onu durdurmakta zorlanan tanrıların imdadına buda yetişir ve wukong’u 500 yıl boyunca bir daha hapseder. oyunu oynayanlar veya başlangıcını izleyenler için son kısmı oldukça tanıdık gelecektir zaten.


sun wukong’un varisi

yukarıda bahsetttiğim cennet tanrıları’na olan başkaldırı, oyunun başlangıç sekansı zaten. bu açılış son zamanlarda bir oyunda gördüğüm en görkemli ve güzel açılış sanırım. erlang shen ile yüzleşen sun wukong, onu neredeyse öldürecekken karakterimiz bir güzel dayak yiyip dağa hapsediliyor. bu sekansta aslında oyun, temel bir iki tuş dışında size bir şey öğretmeden görsellik ile büyülenmenizi amaçlıyor.

sun wukong dağa hapsedildikten sonra ona güçlerini veren 6 adet rün diyarın farklı yerlerine saçılıyor. onun soyundan gelen ve bizim oynadığımız maymun da bu 6 adet rünü birleştirip aslında sun wukong’un mirasçısı olmaya çalışıyor. bu yolda da çeşitli tanrılara ve mitolojik varlıklara kafa tutuyoruz.

çin mitolojisi’ne çok hakim olmayan birisi olarak bazı noktalarda hikayeyi zor takip ettiğimi söylemem lazım. çünkü black myth: wukong da fromsoftware hikaye anlatısına yakın bir teknik kullanıyor. oyun, çoğu lore bilgisini günlükler üzerinden veriyor. bir boss ile veya bir düşmanla karşılaştıktan sonra günlüğümüze ufak bir güncelleme geliyor ve o karakter hakkında daha detaylı bilgileri bu şekilde alabiliyoruz. bu da genel kitleye biraz hitap etmiyor maalesef.


oynanış elementleri

öncelikle oyunun türünden başlamak lazım. oyun ile ilgili gördüğümüz her fragmanda bir soulslike gibi duran black myth: wukong yapımcılara göre öyle değil. kendileri oyunlarının inatla bir action rpg olduğunu söylese de oyun çok fazla soulslike elementi barındırıyor. hatta bir noktada oyunu ilk başta bir soulslike yapmayı düşünüp ondan sonra vaz geçip bu formüle döndüklerini de düşünmüştüm. ama yine de oyunu yapımcıların belirttiği türe göre değerlendirmek daha doğru olacaktır.

dövüş mekanikleri olarak oyunun god of war‘ı örnek aldığı fark edilebiliyor. god of war kadar tok hissettirmese de combat oldukça zevkli. perfect parry mekaniği bulunuyor oyunda. düzgün bir şekilde kullanılırsa ve yetenekler ile beslenirse düşmanların sersemlemesine ve hatta parry sırasında bıraktığınız klonun da düşmana vurmasını sağlıyor. vurma hissiyatı olarak başarılı olsa da özellikle bazı basit düşmanların size vurma hissiyatı biraz zayıf kalıyor. seslere eğer odaklanmazsam çoğu zaman hasar aldığımı fark bile etmiyordum.

oyunun başlarında mekaniklere alışmak biraz zor gelebilir. eğitici dövüşte de yeterince gösterilmemesinden dolayı oyun sizi kendi dünyasına aldığında biraz afallayabilirsiniz. ancak kısa süre içerisinde bütün o göstergelerin nasıl kullanıldığını size öğretiyor. ama özellikle ağır saldırı mekaniğine ayrı bir parantez açmak istiyorum. black myth: wukong‘un ağır saldırı mekaniği alışık olduğumuzdan biraz farklı. hafif saldırılarımızla doldurduğumuz bir odaklanma barı sayesinde ağır saldırılarımızı daha güçlü yapabiliyoruz. eğer yeterince odak biriktirmeden ağır saldırı yaparsak hem boş yere stamina harcıyoruz hem de düşmana yeteri kadar hasar vuramıyoruz. stamina kontrolü oyunun başlarında oldukça önemli oluyor çünkü karakterimiz yeterince gelişmediğinden çoğu kez staminamız bitmiş bir şekilde kalabiliyoruz. bunlar da düşmanlara yaklaşımımızı farklılaştıran güzel mekanikler.

yetenek ağacı, büyüler ve karakter gelişimi

bu tarz oyunlarda en önemli şeylerden birisi de oyuncuya hissettirdiği gelişim hissiyatı bence. black myth: wukong oldukça zengin bir gelişim ağacına sahip ve oynanış tarzınıza göre farklı buildler yapmanıza olanak sağlıyor. oyunda 3 adet duruşumuz var ve hepsinin kendine ait yetenek ağaçları var. sizin oynayış tarzınıza hangisi daha çok hitap ediyorsa ona göre yetenek puanlarınızı o duruşa verip daha etkili hareketler yapabilirsiniz. hatta spesifik bir boss için build değiştirmeniz gerekiyorsa direkt bütün yetenek puanlarınızı alıp tekrardan bir build yapabiliyorsunuz. bu farklı şeyleri deneme açısından bence oldukça önemli ve güzel bir özellik. buradaki tek sıkıntı bana göre zırh ve silah gelişim çeşitliliğinin az olması. hepsi o kadar iyi görünüyor ki bir an önce daha iyilerini bulmak için uğraşıyorsunuz ancak oyun sizi çizgisel ilerleyişinden olsa gerek bayağı bir frenliyor. ana bossları kesmeden silahınıza ve zırhınıza bir geliştirme yapma imkanınız pek olmuyor.

oyun ilerledikçe karakteriniz büyüler de kazanıyor ve bunlar için de yetenek ağaçları mevcut. büyüler oldukça efektif ve güzel büyüler olsa da bu kadar büyük bir oyun için çok yeterli olmadığını düşünüyorum. hatta başındaki büyüler bence oyundaki en iyi büyüler. hala değiştirme ihtiyacı hissetmedim sadece merakımdan 1-2 tanesini denemişliğim oldu. büyüleri kullanırken mana kullanımınıza da dikkat etmelisiniz. özellikle oyun başında mananız yeterince yüksek değilse kontrolsüz büyü kullanımı, gerçekten ihtiyacınızın olduğu bir anda büyü atamamanıza sebep oluyor.

sun wukong olacaksak dönüşüm de yapabilmemiz gerekir. oyunda 2 tür dönüşüm büyüsü bulunmakta. bunların bir tanesi anlık olarak dönüşüp hasar vurup eski halinize döndüğünüz bir tür. diğeri ise uzun bir süre dönüştüğünüz karakterle oynama fırsatı bulduğunuz. bunların sayıları oldukça fazla ve oynanışı gerçekten çok keyifli hale getiren elementler. yaklaşımınıza ve oyun tarzınıza göre size uygun olan bir dönüşüm büyüsünü her türlü bulabilirsiniz.


oyunun dünyası ve bölüm tasarımı

ilk olarak şunu söyleyelim. bu bir açık dünya oyunu değil. oyun çizgisel ilerliyor ama bulunduğunuz bölgeyi kısmen keşfetmenize imkan veriyor. kısmen dememin sebebi de oyunda artık çağ dışı olarak gördüğümüz görünmez duvar kullanımları. bazı yerler için kullanılmasını anlayabiliyorum ancak karakterimin gidebileceği gibi bir yer olmasına rağmen bir görünmez duvar yüzünden oraya erişememem en azından şu teknolojik çağda biraz can sıkıyor.

aynı tür olmadığının ve örneğini vereceğim oyunun bahsettiğim kriterin en üst seviyelerinden biri olduğunun farkındayım ancak elden ring keşif hissi ve bölüm tasarımı kesinlikle beklemeyin bu oyundan. bir haritanın olmayışı, akılda kalıcı bölgelerin azlığı gibi sebeplerden ötürü haritada kaybolmanız çok normal. özellikle 3. bölümde ben nereye gitmem gerektiğini takip ederken bayağı zorlandım ve keşke bir harita olsa diye çok yakındım.

basit bir bölüm tasarımı formülü izleyen black myth:wukong, temel olarak birkaç düşman grubu kesip mini bir bossa girdiğiniz ve en sonunda da ana bossa ulaştığınız bir yapıya sahip. keşif hissinin biraz sıkıntılı olmasından dolayı bir noktadan sonra bu durum oyuncuyu bayabilir. ki buradaki tek sıkıntı keşif hissi değil, küçük düşmanlar ile olan dövüşlerin sıradanlaşmaya başlaması da büyük bir sorun. bir noktadan sonra sadece hafif saldırınız ile rahatça hepsini öldürebiliyorsunuz bu da monotonlaştırıyor oynanışı. ancak bunlar, bölümün sonundaki o epik boss dövüşüne girmek için motivasyon kaybetmenize asla engel olmamalı.

boss dövüşleri

gelelim en önemli ve en merak edilen kısma. eğer fromsoftware zorluğunda boss dövüşleri arıyorsanız bu noktada sizi biraz üzebilir oyun. ancak inanılmaz tasarımlı, görkemli ve uzun süren boss dövüşleri arıyorsanız doğru yerdesiniz. bu demek değil ki oyun çok kolay. tabi ki değil. özellikle bölüm sonlarında bulunan bosslar oldukça zorlu. fakat souls oyunlarında olduğu gibi zorlanırsanız, rahatlıkla karakterinize seviyeler atlatıp zorlandığınız bossa geri dönebilirsiniz.

oyunda 81 adet boss olduğu söylendi ve ben çoğunu gördüğümü düşünüyorum bunların. hatta bazı noktalarında oyun, bosstan bossa koşuyor ve arada hiçbir şey yapmıyormuşum gibi hissettirdi bana. buna rağmen neredeyse hiçbir şekilde tekrara düşülmemiş, her biri için ayrı bir özen gösterilmiş. yeteneklerinizi bossa göre stratejik bir şekilde kullanmak da çok önemli. en kritik anlarda mananız biterse ciddi zorlanabilirsiniz. bu yüzden bossu iyi analiz edip yaklaşımlarınızı ona göre belirlemelisiniz. bossları bu kadar övdüm ama oyundan direkt olarak 2 puanı kırmama neden olan en büyük şey de boss dövüşlerindeki teknik sıkıntılarda.


teknik ve grafiksel detaylar

oyunda bazı bossları köşeye sıkıştırıp sersemletebilirseniz eğer boss tamamen donuyor. ayağa kalksa bile hareket etmiyor bu ciddi can sıkıcı bir durum. 2. bölümün gizli bossunda bunun çok daha kötüsünü yaşadım. çözümü ise, sistem dilini ve zamanını, ingilizce ve amerika’ya geçirmek. tabi bunu keşfedene kadar ben bu sıkıntıyı yaklaşık 8 kere yaşadım ve cidden can sıkıcı bir durum.

oyunu 3060 ekran kartlı bir laptop üzerinden oynadığımı belirterek, 2k ve yüksek ayarlarda 60-70 fps alıyordum. ben ciddi bir optimizasyon sorunu yaşamadım hatta bu konuda baya başarılı olduklarını da düşünüyorum.

black myth:wukong, yeni neslin en güzel görünen oyunlarından birisi. unreal engine 5‘in verdiği imkanları sonuna kadar kullandığı çok belli. dünya, zırh ve karakter tasarımları muhteşem görünüyor. ışıklandırmalarda yer yer problemler olsa da bu görsel şöleni baltalayamıyor.

son sözler

yalan yok çok merakla bekliyor olsam da bu oyunun patlayacağını düşünüyordum. game science firmasının kurucuları her ne kadar eski yazılımcı olsalar da sıfırdan bir ürün çıkarırken o projenin başında olmak bambaşka bir iş. kesinlikle takdir edilmesi gereken bir iş yaptıkları aşikar. zaten rekorlar kırarak ilerleyen oyun uzak doğu stüdyolarından gelecek diğer yapımlar (phantom blade zero, first berserker: khazan) için olan umudumuzu da artırıyor.

çin mitolojisi’ni ve kültürünü batı’ya yaymak için yapılmış en büyük ve en iyi hamlelerden birisi black myth:wukong. journey to the west hikayesine hakim olmayan birisini takip etmekte zorlasa da çok keyifli oynanışı, muazzam dünyası ve boss savaşları için kesinlikle şans verilmesi gereken bir yapım.