Bedelli Askerlik Yapacakların İşini Kolaylaştırabilecek Bilgiler
bir kere, bedelli askerlik dediğiniz acemi birliğidir aslında. dolayısıyla sadece eğitim komutanlıklarında yapılır. bedelli olup hakkari'ye gitmezsiniz. terör bölgeleri diyebileceğimiz yerlere en yakın eğitim komutanlığı hatay'da. google'dan olası yerlere bakabilirsiniz.
bedelli askerlik 30 gündür. ancak bunun en az 2 günü daha gitmeden yol izni olarak verilir, kaldı 28. askerliğin sonunda sizden yürüyüş yapmanız beklenir, zaten tüm askerlikteki eğitimlerin amacı sizi o yürüyüşe hazırlamak. ama o yürüyüş son gün değil, sondan 3 gün önce oluyor. bugün dahi 2022 yılındaki tüm tören günleri belli aksi olmazsa sizin tören gününüz de 3 gün önce olur. askeriye de diyor ki bu adam yürüdü, daha tutmanın anlamı yok bu adamı, salın. yani sizin askerliğiniz aslında 25 gün.
diyelim 12 mayıs'ta askerlik görünüyor, devlet size yol izni verdi ve dedi ki 12 mayıs'ta askerliğin başlıyor ama 14'üne kadar teslim olabilirsin. -yol izni askerlik-ikametgah arasındaki mesafe 850 metreye kadarsa 1, üstüyse 2 gün- diyelim yakınsın, 12 mayıs askerlik başlangıç, 13 mayıs yol iznin, 14 mayıs'ta en geç teslim günün olmuş olur. sen istersen 12'sinde git istersen 14'ünde. bunlar sevk belgenizde yazar. dönüş için de zaten orada hesaplayacak bol vaktiniz oluyor hesaplarsınız. ama basit hesap 12'sinde askerlik başlarsa 30 gün sonra 11 haziran olur, 3 gün önceden de tören derken sizi 8 haziran'da salarlar.
bedelli askerlik için ay seçimi en önemli aşamadır. kışın karda eğitim olmaz, yağmurda eğitim olmaz. 35 derece sıcaklığın üzerinde eğitim olmaz. -bunlar bizzat yüzbaşının cümleleridir. - dolayısıyla kışın gitmek eğitim almama ihtimalinizi artırır. ancak 25 koca gün eğitimsiz geçmez. zaten cumartesi yarım gün, pazar tam gün izinlisiniz, o 1.5 gün bile geçmiyor. yazın giderseniz sıcakta eğitim zorlar, kan ter içinde bir de belirli zamanlarda duş oluyor, iyice pislik. kışın o kadar etkili olmaz.
bedelli askerler genellikle komutanları cimer'e şikayet ettiği için rütbeliler bunalmış durumda. s*ktir edin modunda hepsi. o yüzden bedellilere pek bir şey yapmıyorlar. en fazla şınav çektirir, çök kalk (deve cüce gibi düşünün ) yaptırırlar.
genellikle tuşlu telefon ve normal hat serbest. hatta akıllı telefonu bile aramaya üşeniyorlar. s*ktir ettiklerini söylemiştim. ötmüyor telefon; cebinize, donunuza, ayağınıza falan koyabilirsiniz. kimisi bavula telefon büyüklüğünde birkaç şey koymuş, valizini aç bir şeyler görüyorum dediğinde de telefon olmayan diğer şeyleri göstermişler (ben akıllı sokmadım, tam nasıl sokulur bilemem, anlatılanın yalancısıyım). akıllı telefonu yakalatanların askerliği de uzamadı. kaldı ki yakalarsalar da alıp terhisten önceki günlerde veriyorlar.
askeriyede yapılan her şeyin cezası komutan tarafından verilir. işte tuvalet temizle, gece nöbet tut falan. ama burada cimer şikayetleri olduğunu söylemiştim, o yüzden çekiniyorlar ve tek korkutma aracı tutanak tutarak askerliğinizi uzatmak oluyor. ancak onun ucunda da pek bir şey yok. sadece benim bildiğim tutanak yiyen 8 kişi var, hepsi bizle terhis oldu. önemli olan tabur komutanının tutanağı görüp askerliğinizin uzaması için imza atması. atmazsa ki atmıyor genelde, askerlik uzamaz. ama gidip de komutana ana bacı söverseniz uzatırlar tabi.
kışlaya girişte sizi ilk askercell satmak isteyenler karşılayacaktır. askercell almazsanız telefonunuzun alınacağı, işlem yapılacağı, askerliğinizin uzayacağı ne varsa söylenir. sakın inanmayın. 250 lira civarı bir şeymiş. almayın, aldırmayın. acaba mı diye düşünmeyin, almayın. bizim bölükten korkup alanlar olmuş, kutusundan çıkarmadılar hattı, kimse de senin hattın askercell mi demedi. komutanın karşısında telefonla da konuştuk, sigara da içtik, saygısızlık yapmazsan her şeye iznin var. saygıyı orada öğretirler. (ayağa kalk, selam ver vs.)
siz içeri girdikten sonra ıvır zıvır işleriniz olacak, her gün imza atacaksınız, abartısız en az 50 imza atarınız var. kalem bulunmaz nimet. mavi kalem götürün, 3-4 tane bulun götürün ceplerler ya da benim gibi kalemin başında durun ve yakın arkadaşlarınız dışında kimseye vermeyin. imza için sıra oluyor, siz kaleminizle oradan fırlıyorsunuz, benim kalemim var, imza atıp gideyim diyor ve imzalıyorsunuz.
nöbet tutuluyor. ama hudut nöbetini uzun dönemler tutar. lisede okulun içinde nöbet tutardık, onun gibi boş boş oturuyorsunuz. ben bulmaca ve kitap götürmüştüm, götürün zaman geçer. sudoku falan getirenler vardı.
kesin hasta olursunuz. millet intihar ediyor diye ilaç sokmak yasak. çok ilaç içip intihar edenler olmuş. o yüzden sokmak istiyorsanız kesinlikle valiz olmamak koşuluyla bir yerinize sokun. valize koyacaksanız da makasla kesin ve farklı yerlere dağıtın ki dikkat çekmesin. boğaz ağrısı için pastil mutlaka sokun, ona bir şey demiyorlar. ama o pastil dediğiniz şey askerde altın değerindedir. kimseye göstermeyin, yoksa size yar olmadan biter. ya da sigara gibi millete dağıtma pastili ve şahsi pastil diye paket paket pastil götürün. ama kaliteli 20'lik bir pastil 60 lira, unutmayın.
temizlik zor. size verilen kıyafetler yıkanmıyor. yattığınız yataklardaki malzemeler yıkanıyor ama onlar da sararmış falan. pis yani. her sabah 5'te, gece rüyalanırsanız cünup gezmeyin diye ihtiyaç duşu var. onun dışında duş saatlerini komutanlarınız size söylüyor. o gün ve saatler dışında duş yasak, zaten en önde komutan, arkada siz, ilkokul çocuğu gibi duşa gidiyorsunuz. tuvaletler de pis, etrafınıza dokunmamaya çalışın. temizliği de siz yapıyorsunuz zaten. sizin bugün lavaboyu sildiğiniz fırçayla yarın başka bir grup pisuvarı, ertesi gün başka gurup tuvaleti temizleyebilir. o yüzden her yer bok içinde.
ben bedelliyim deyip herkesi müthiş insanlar beklemeyin. benim dönemimde bizim bölükten bir çocuğu 1 hafta dolmadan bipolar teşhisi ile hastaneye sevk ettiler, bir daha gelmedi çocuk. düşünün yani. alaturka tuvalette maşrapaya sıçanlar, yürüyüş sırasında bilerek yürümeyenler, marş sırasında bağırmayanlar falan bunlar olacak. sabır önemli.
askerliğiniz kolay, tezkereniz hızlı olsun :)