Başıboş Köpek Sorununa Dair Akıllara Gelen İkilemlere Cevap Kıvamında Bir Liste
başıboş köpek sorunu mevzusuna argümanlar üzerinden yanıt vermenin en doğrusu olduğuna inanıyorum. ben 15 ana argümana rastladım bu konuda insanlarla tartışırken. ekşi sözlük'ten mesaj gönderen olursa duymadığım argümanların da cevaplarını vermeye, tartışmaya çalışırız.
argüman 1: türkiye'deki başıboş köpek sayısında bir sıkıntı yok
cevap: bu konu net olarak bilinmemekle birlikte izmir veterinerler odası'nın 2017 yılındaki bildiriminde sadece izmir'de 500.000 başıboş köpeğin bulunduğu söyleniyor. bu sayının tüm türkiye'de 10.000.000 olduğu tahmin ediliyor. bu sayının anormal olduğunu şu noktadan ifade edebiliriz.
hollanda'da 70.000 başıboş köpek ve kedi bulunuyor. bunların yarısının kedi olduğunu düşünelim. dolayısıyla hollanda'daki 35.000 köpekle türkiye'deki 10.000.000 köpek problemini aynı metotla çözemezsiniz. hollanda bu köpek sayısını barınaklarda besleyebilir. türkiye 35.000 köpekle uğraşıyor olsaydı her birini k-9 eğitimine gönderebilirdik.
argüman 2: hayvan sahiplenme zorlaştırılmalı
cevap: buna katılmamak mümkün değil fakat kontrolü de çok mümkün değil. hayvan evde besleniyor ve doğum yapanı, doğurttuğunu başkasına vereni nasıl kontrol edeceksiniz? mutlaka yolları var fakat seçeceğiniz yolun yönetilebilir bir yol olması da gerekiyor. yoksa laf olsun diye çıkarılan kanunlara bir yenisini eklersiniz. sorsanız gece 22:00'den sonra alkol satışı da yasak kontrol edebiliyor musunuz? kesildi ilk başta cezalar tekel bayilerine işte yine içiyoruz. bir kanunun olmasından ziyade uygulanabilirliği daha önemlidir. bu çözüm şuanda sokağımızdaki milyonlarca köpek problemini çözmüyor.
argüman 3: hayvanı terk etme cezalandırılmalı
cevap: kesinlikle yapılması gerekiyor. her hayvan çipli olduğunda ve sokağa atılan her hayvanı tespit edip sahibine ulaştığınızda bu uygulanabilir. birisi köpeğini sokağa atmak istiyorsa çipini çıkarttırır bir şekilde sokağa atar. arkada kanıt bırakmamaya çalışır. bunun da yukarıdaki argüman gibi uygulama zorlukları var. bu çözüm şu anda sokağımızdaki milyonlarca köpek problemini çözmüyor.
argüman 4: başıboş köpekler kısırlaştırılmalı, kısırlaştırılırsa tüm dertler bitiyor
cevap: kısırlaştırılmalı bunda hemfikiriz fakat burada atlanan durum kısırlaştırılan köpeklerin de hala ısırmaya devam etmesi. kısırlaştırmak köpeğin saldırmasına engel teşkil etmiyor. bu yolu çözüm olarak görenler kısırlaştırılan köpeklerin hala ısırmaya devam ettiğini öğrenmemiş insanlardır. sadece çoğalmasını engelliyorsunuz. hala 10 yıl boyunca yaşayabilir ve sokakta çocukları parçalayabilir bu köpekler. yıllar önce tavşanlılı hacı amca'nın konuyu gayet net izah ettiğini düşünüyorum.
Hacı Amca
argüman 5: başıboş köpekler barınaklarda toplanmalı ve barınaklar kötü olmamalı
cevap: hayvanların sokaktan toplanmasına karşı çıkan hayvan severleri ikna ettik ve 10.000.000 köpek için kaliteli barınaklar inşa etmeye karar verdik diyelim. izmir büyükşehir belediyesi geçtiğimiz yıl böyle bir barınak inşa etti. 1500 köpeğe ev sahipliği yapacak bu barınağın maliyeti ise 38.000.000 tl.
izmir'de 2017'de 500.000 başıboş köpeğin olduğunu düşünürsek:
1500 köpek38.000.000 tl
500.000 köpek12.666.666.666 tl666 milyon $ (kur 19)
sadece izmir'deki köpekler için barınak maliyetimiz. bu sadece inşa maliyeti. bunun maması, veterineri, elektriği, suyu, personel gideri yok içinde. bakın sadece izmir'i söyledim. türkiye'nin diğer vilayetlerini de hesaplayalım.
1500 köpek38.000.000 tl
10.000.000 köpek253.333.333.333 tl13 milyar $ (kur 19)
bu rakamın herhangi bir yönetim tarafından, herhangi bir ülke tarafından ödenebileceğine inanıyor musunuz? bu rakamlar 2021 yılı maliyetleri bu arada. bu maliyete hiçbir devlet katlanmıyor.
argüman 6: kuduz, türkiye için önemsiz
cevap: 2013 yılında türkiye'deki köpek tehdidinin bu kadar kamuoyunda olmadığı dönemde bile dünya sağlık örgütü tarafından yayınlanan haritada türkiye kuduz riskinin en yüksek olduğu ülkelerden biridir.
argüman 7: kuduzda köpeğin payı çok küçük
cevap: 1997-2017 yılı arasında hayvanlarda meydana gelen toplam 6465 kuduz vakasının 2800'ü köpek kaynaklıdır. tüm dünyada ise insanlarda görülen kuduz vakası %99 köpek kaynaklıdır. kaynak: sağlık bakanlığı kuduz profilaksi rehberi
hayvanlarda görülen kuduzun dağılımı ise:
%43.32 köpek
%36.63 sığır
%7.99 tilki
%4.61 koyun keçi
%3.85 kedi
%0.97 kurt
yani hayvanlarda görülen kuduzda da ana faktör başıboş köpeklerdir.
köpek ve kedi haricindeki hayvanları şehir hayatında yolda görmediğimiz için risk teşkil etmemektedir. fakat özellikle köpek bu istatistiğin %43.43'le lideridir ve toplum ve şehir hayatına risk teşkil etmektedir. evden işe giderken sığır, tilki, koyun, keçi, kurt görmediğimiz için ve bu hayvanlar bazı insanlar tarafından beslenmediği için alakasız birine zarar verme ihtimali yoktur. köyde hayvancılıkla uğraşanlar ise bu risklerin zaten farkındadır.
argüman 8: çocuklar veya insanlar köpekten korkmazsa sorun yaşanmaz
cevap: bu ne yazık ki uygulanabilir değil. insanların neyden korkup neyden korkmayacaklarının kararını siz veremezsiniz. ben de örümceklerden, böceklerden tiksinirim fakat köpeklerden korkmam. kaldı ki bir çocuğa bunu öğretemezsiniz. bu aklı veren insanların anlamadığı konulardan biri de köpekler kendilerinden korkmayan çocuklara da saldırmaktadır. köpeğin saldırmasının çocuğun korkmasıyla zerre alakası yoktur. köpek dişini geçirebileceği varlığa saldırmayı hedefler. ayıya saldıran köpek görmek ne kadar azsa yetişkin insana saldıran köpek de nispeten çocuğa göre oranı düşüktür.
argüman 9: köpekler şehir yaşamı için uygun, hem köpeklerin doğasını biz bozduk, buna katlanmalıyız
cevap: köpekler onbinlerce yıldır insanların tam yanında yaşamaya göre evrimleşmiştir. bu köpekler gerek kızak köpeği, gerek bekçi köpeği gibi insanların yanında yaşamaya alışkındır. avlanmazlar. insanların beslemesine muhtaçtır ve geçen yüzyıllar boyunca da bu şekilde yapay seçilimle seçilmişlerdir. bu yüzden köpeklerin yeri sokaklardır tezinin gerçekle bağdaşan hiçbir tarafı yoktur. köpeklerin yeri ya sahibinin yanı ya da kurt gibi dağlardır. eğer bir köpeği alıp evinize beslemiyorsanız, haftada bir kez tesadüfen yola mama dökmek, çiğ et atmak hayvan severlik değildir. köpekler insanın ya evinin bahçesinde ya da evinin içinde yaşamaya evrimleşmiştir.
argüman 10: kediler veya diğer hayvanlar neden problem olmuyor?
cevap: köpek harici diğer hayvanlar insanların hayatına risk teşkil etmemektedir. kediden ölen insan sayısını duymuyoruz fakat her hafta köpeğin bir çocuğu veya bir yaşlıyı parçalamasını yaşıyoruz.
argüman 11: kuduzun aşısı var neden aşı vurulmuyor insanlar?
cevap: toplum sağlığı hastalığın aşısı var nasıl olsa diye yönetilmez. tehdidi oluşturan problemi çözmek gerekir. ne yazık ki tek tehdit kuduz değil. parçalanma, sakat kalma, kaçarken ezilme gibi tehditler de var.
argüman 12: herkes yanında mama gezdirirse sorun yaşanmaz
cevap: tabi 90 milyon tek yürek olup cebimizde mama taşıyalım. bunu söyleyenlerin paw guards denilen mama lobisinin adamları olduğuna eminim.
argüman 13: avrupa'daki ülkeler bu sorunu nasıl çözüyor?
cevap: bazıları uyutuyor, bazıları normal sayılarda olduğu için barınaklarda besleyebiliyor. bazıları barınaklarda sahip çıkmazsa uyutuyor. bazıları da sokakta başıboş dolaştırıyor. bu konuda avrupa'da bir konsensus yok. örneğin finlandiya uyutuyor. o eğitimiyle göz dolduran ülke köpek uyutmakta hiçbir beis görmüyor. amerika da avrupa'ya benzer bazı eyaletler uyutuyor, bazıları uyutmuyor. yani ülkedeki köpek nüfusuna göre çözümler üretiliyor.
argüman 14: herkes evine köpek alıp sahiplense bu sorun çözülür
cevap: yani bu iyimserliğe ne desem boş. herkes evine sokak köpeği alıp sahiplense zaten bu sorun olmazdı. evin içinde köpek beslemek bizim millet için yaygın bir alışkanlık değil. eskiden müstakil evler çoğunlukla olduğu dönemde bile her ailenin köpeği yoktu. şu an apartmanlara yığıldığımız dönemde bu sayı nasıl artabilir? aklınız alıyor mu bilmiyorum.
argüman 15: türkiye'de eskiden böyle bir sorun yoktu şimdi uyduruldu köpek sorunu
cevap: türkiye'de 1932 yılında parklarda ve sokakta dolaşmak mümkün olmadığı ve kuduz riski çok yükseldiği için mustafa kemal atatürk tamim çıkarmıştır (genelge). bu genelgede sahipsiz bütün köpeklerin itlaf edileceği hatta sahipli olanların bile maskesiz, ağızlıksız dolaştırıldığı tespit edilirse onların da itlaf edileceği yazmaktadır.
atatürk'ün bir ağaç kesmeye bile tahammülünün olmadığını biliyoruz. fakat gördüğünüz gibi konu toplum sağlığı ve türk halkının medenice yaşaması söz konusu olduğunda yapılması gerekeni çekinmeden yaptığını görüyoruz. doğa, bitki örtüsü önemlidir fakat bir hayvanın şehirde dolaşması söz konusu olduğunda alınacak tedbirler kimseye radikal gelmemelidir.
sokaklarımızı yılanlar sarsa, yolda yılanlar insanları sokup ısırdığında ne yapılacaksa köpekler sardığında da aynısı yapılmalıdır. bunun vicdanla, hayvanseverlikle alakası yoktur.
türkiye'nin sahip olduğu köpek sayısı bu sorunu barınaklarda çözme ihtimalini ortadan kaldırmaktadır. matematik, ekonomi ortada. bir şekilde yol bulunur, çözüm bulunur gibi öneriyle alakası olmayan abuk subuk temenniler söylemek yerine gerçekçi öneriler bulunmak da bir nevi politika üretmektir.
türkiye'deki başıboş köpek sayısı barınaklarda bakılabilecek seviyeye indirilir o zaman barınakların durumunu tartışabiliriz. fakat şu durumda barınak, kısırlaştırma diyip duran insanlar bu konunun ne yapılabilirliğini ne de ekonomisini zerre araştırmadan bol keseden ahkam kesenlerdir.
benim türkiye için çözümüm ise sokaktan toplanan köpeği 1 ay boyunca barınaklara alarak sahiplenecek kişi çıkmasını beklemek ve sahiplenecek kimse çıkmazsa uyutulmasıdır.