EKONOMİ 29 Eylül 2025
5,2b OKUNMA     133 PAYLAŞIM

Bankalar Nasıl Para Kazanıyor?

Bankaların para kazanma sistemini basitçe açıklamaya çalışalım.


finans sektöründe sayılırım. önce basit, daha sonra teknik olarak anlatmaya çalışayım

ali ustanın 100 tl'si var ve bunu alıp bankaya yatırdı. daha sonra ayşe hanım, ali ustaya ev yaptırmak için bankaya gitti ve 100 tl kredi çekti. banka, ali ustanın 100 tl'sini faizi ile birlikte (10 tl olsun) ayşe hanıma verdi. ali usta, ayşe hanımdan aldığı 100 tl'yi de bankaya yatırdı. bu anda bankadaki fiziki para 100 tl ama ali ustanın hesabında 200 tl var. uzun dönemli bakarsak bankanın mevcut bakiyesi ve alacağı 210, vereceği 200 tl. aradaki 10 tl banka kârı (hesaplama kolaylığı için enflasyon 0 kabul edilmiştir.)

şimdi daha teknik olan kısma gelelim

bankalar elindeki aktifleri (kasadaki 100 tl) kredi vererek ya da menkul kıymet tesisi yoluyla değerlendirebilir. menkul kıymetler bankaların merkez bankası aracılığıyla repo işlemi yapması ya da hazine tahvilleri alması yoluyla olur. son karar ile merkez bankası faiz oranı %40.5 oldu. bu basit bileşiklendirildiginde çok daha yüksek bir getiri sunuyor bankalara. banka enflasyon %33 seviyesindeyken garanti alacağı %40 varken kredi vermek istemeyebilir. kredinin hem vadesi uzun oluyor hem de geri ödenmemesi ve takibe düşmesi gibi riskler var. bu sebeple ayşe hanıma kredi vermek için razı olduğu faiz oranını yükseltiyor. bu duruma sıkı para politikası adi veriliyor. çünkü kredinin alternatifi zaten güçlü bir getiri vaad ediyor. ayse hanim kredi çekmeyince ev anlamıyor, o yeni eve mobilya, beyaz eşya vs. almıyor. ali ustanın işleri daha kesat hale geliyor ve harcama gerektiren bazı planlarını erteliyor. hatta isler az olduğu için yanına yardımcı alma gereği duymuyor ve işsizlik artabiliyor. bu durumda ürünlere olan talep düştüğü için piyasada arz fazlası oluşuyor ve fiyatlar düşüyor. merkez bankasının sıkı para politikası uygulamasıyla enflasyonu düşürme politikası kabaca buna dayanıyor.

kredi daha uzun vadeli dedim ama burada uzun vadeli hazine tahvilleri istisnai bir durum. bankalar hem portföy çeşitlendirerek riski yaymak hem de iyi getiri avantajları sebepleriyle 5-10 yıl vadeli sabit kuponlu senetler, değişken senetler (7 yıl vadeli), tlref'e endeksli (4 yıl vadeli kira sertifikası 2y), tüfe'ye endeksli (5 ya da 10 yıl vadeli) senetleri alabiliyorlar. hazine'nin 10 yıl vadeli sabit kuponlu ihale faizi en son %30 seviyelerindeydi (teyite muhtaç bilgi kontrol etmeden yazdım). diyelim ki enflasyon 2027 de tek haneye düştü ve 5 yıl bu şekilde devam etti. bu durumda banka 10 yıl vadeli tahvil ile getirisini 2035'e kadar %30 a sabitlemiş olur ve kazanç elde edebilir. 2027'ye kadar anaparanın bir kısmı enflasyon ile eriyor tabi. burada da durasyon, breakeven gibi başka hesaplar devreye giriyor.

bizde bireysel yatırımcılara birincil piyasada satış yok. yani hazine ihalesinden alamıyoruz bankalar ikincil piyasada aldıkları bu senetleri müşterilere veya yabancılara satarak da kâr elde edebiliyorlar.

sanılanın aksine banka olmayan parayı kredi olarak vermez, para yaratmaz

aksine, elindeki paradan daha azını kredi olarak kullandırabilir (bkz: munzam karşılık)

örneğin, akbank'ın 30.06.25 tarihli finansal raporuna baktığımızda, kasasındaki toplam mevduat: 1.89 trilyon tl, toplam dağıttığı kredi: 1.56 trilyon tl. yani kasasındakinin %82'si kadar kredi kullandırmıştır.

bankacılık sistemi bir bütün olarak istemsizce para yaratır. bu paranın kaynağı ise bankalar değil, insanların vaatleridir. banka bu vaatleri güvence altına alarak istihdam ve zenginliğe aracılık eden muazzam faydalı bir kurumdur.

sistem nasıl çalışıyor?

- herkesin kahvede boş oturduğu bir şirinler köyü düşünelim. bir banker cebinde 50 bin tl ile gelsin banka açsın.

- marangoz şirin bankadan 40 bin kredi alır. demirci şirine bu parayı verir ve testere sipariş eder. demirci şirin parayı hesabına yatırır testere üretmeye başlar.

- mobilya mağazacı şirin bankadan 45 bin kredi alır. parayı marangoza verir ve 1 yemek odası takımı siparişi verir. marangoz parayı alır hesabına yatırır.

- çiftçi şirin 50 bin kredi çeker mobilyacıya gidip yemek odası takımı alır. mobilyacı da parayı bankaya koyar. çiftçi toprağa patates eker. patatesleri hasat edince 55 bine satar ve kredisini öder.

- patates yemek isteyen başka bir çiftçi de ihtiyacından fazla domates eker ve patatesçiye satar

sonuçta:
bankanın sermayesi: 50 bin tl
toplam mevduat: 135 bin tl
toplam kredi: 135 bin tl
yaratılan istihdam: 5 kişi
üretilen mallar: testere, mobilya, patates, domates

banka olmasaydı birbirlerinin sözüne güvenip bu düzeni işletemeyecek olan insanlar banka sayesinde kalkındı, iş sahibi oldu, patates yedi, yerde değil mobilyada oturdu.

banka sayesinde evet yoktan para var oldu. ancak banka bu yoktan var olan parayı cebine atmadı. banka her seferinde bir müşterinin sözüne güvenerek risk aldı, aldığı risk karşılığında faiz ve ücretlerini aldı.