FELSEFE 22 Şubat 2018
48,8b OKUNMA     928 PAYLAŞIM

Aydınlanma ve Mistik Felsefelere Dair Ne Varsa Çöpe Atan Spiritüel Terörist: U. G. Krishnamurti

9 Temmuz 1918-22 Mart 2007 arası yaşamış olan Krishnamurti'nin hayatı ve düşünceleri, kafanızdaki klasik "aydınlanmış insan" profilini yerle bir edebilir.

--- spoiler ---

"düşünce, yaşamın hareketini asla yakalayamaz; çünkü ona kıyasla çok yavaştır. düşünce ve yaşam, tıpkı gök gürültüsü ve şimşek gibidirler: aynı anda oluşurlar; fakat sesin, ışıktan daha yavaş yol alıp bize daha geç ulaşması gibi, birbirinden farklı iki ayrı olay illüzyonu doğar. düşünce, ölü bir şeydir ve canlı olan hiçbir şeye dokunamaz. yaşamı yakalayamaz, içeremez, veya ifade edemez. düşünce, yaşama dokunmaya çalıştığı anda, yaşamın niteliği onu tahrip eder."

"eğer geçmişi baskılamaya, 'an' dediğinizde yaşamaya çalışmaya devam ederseniz, kendinizi delirtirsiniz. kontrolünüzde olmayan bir şeyi kontrol altına almaya çalışıyorsunuz. nevrotik hale gelmeden düşünceyi kontrol etmek mümkün değildir; kaldı ki yolunuzun üzerinde olan şey sadece sizin o küçük, önemsiz geçmişiniz değildir, tüm insanlığın geçmişidir, yaşamın ve varoluşun tüm formlarının ortak hafızasıdır."

"farkındalık kazanmak kendini keşfetmektir, kendini keşfetmek ise keşfedecek bir kendinin var olmadığını keşfetmektir. bunu anlamak o kadar şoke edici olacaktır ki, vücudunuzdaki her bir sinir ucunu, her bir hücrenizi, kemiklerinizin iliğindeki hücreleri bile infilak ettirecektir."

u.g.krishnamurti - mind is a myth

--- spoiler ---

uppaluri gopala krishnamurti 1918'de hindistan'da doğmuş, ingiltere, isviçre ve çeşitli ülkelerde yaşadıktan sonra, 2007 yılında 88 yaşında italya'da ölmüştür

teoloji, psikoloji, felsefe, fizik ve biyoloji eğitimi almış olmasına rağmen, 20'li yaşlarından itibaren "spiritüel aydınlanma nedir" sorusuna kafayı takmış ve gençlik yıllarını yoga, sadhana, mokşa gibi disiplinleri çalışarak ve "aydınlanmış" olduğu söylenen zatları ziyaret ederek geçirmiştir. kendisi sonradan bu yılları boşa harcanmış yıllar olarak niteler.


örneğin, ramana maharshi ile olan buluşması ilginçtir

u.g krishnamurti, bir gün ramana maharshi'yi ziyaret eder. kafasında deli sorular. cevapları bu adamda bulmak umuduyla yanına yaklaşır: "- yaşlı adam, senin aydınlanmış biri olduğunu söylüyorlar, sahip olduğun bilgeliği bana verebilir misin?" maharshi, krishnamurti'ye kısaca baktıktan sonra şöyle der: "- onu sana verebilirim; ama sen alabilir misin?"

1947-54 yılları arasında jiddu krishnamurti'nin konuşmalarına katılır, ikili arasında günler süren konuşmalar yaşansa da u.g. aldığı cevaplardan tatmin olmaz, jiddu sonunda "bunları bilmenin hiçbir yolu yok" dediğinde u.g. "o halde iletişim kurmamızın da hiçbir önemi yok, ne halt ediyoruz biz burada, yedi yılımı harcadım, seni bir daha görmek istemiyorum" der ve çekip gider.

1967 yılında jiddu'nun bir konuşmasına daha katıldıktan sonra "calamity" dediği değişimi yaşar, aydınlanma diye birşey olmadığını, insanın doğal durumundan (the natural state) uzaklaşmasının tüm psikolojik ıstırapların kaynağı olduğunu savunur. tüm dinleri, tanrıları, peygamberleri, guruları, filozofları, ruhsal varlıkları ve ruhun kendisini reddeden ve bunlara karşı olan bir felsefe ortaya koyar. kendisini bir guru, aydınlanmış insan veya öğretmen olarak nitelemediği gibi, insanları aydınlatmak gibi bir amaçla ilgilenmediğini, insanın cevapları başkalarında değil ancak kendisinde bulabileceğini söyler. kişisel gelişim adı altında birbirinin kopyası seri üretim zırvalardan parsayı toplayanların ve bunu bir endüstriye dönüştürenlerin aksine, hiçbir kitabından telif hakkı almamıştır.

jiddu krishnamurti bir non-guru ise, u.g. krishnamurti bir anti-gurudur denebilir

tüm budizm temelli düşünürler içinde materyalizme en yakın çizgide olanlardan biridir. söylemleri serttir, can yakar. batılıların controversial dedikleri türden, epey orjinal ve ilginç bir zattır kanımca. felsefenin nietzsche'den sonra gördüğü en büyük anti kahraman'dır dersek yanlış olmaz.

80'lerde adnan oktarvari bir tarikat kuran ve sonrasında arkasına aldığı kişisel gelişim endüstrisinin gücüyle kitapçıların raflarını zebil gibi işgal eden osho'nun lansmanı nasıl ki "spiritüel provakatör" diye yapılıyorsa, u.g. için "spiritüel terörist" yakıştırması yapılmıştır.
u.g.'nin zamanında osho hakkında "kadınları becererek aydınlatan bir şarlatan" demişliği vardır, bunu da not edelim.

Osho.

"mind is a myth" (zihin bir mittir) kitabının ilk sayfasındaki copyright deklarasyonunu okumak kendisi hakkında ön fikir vermeye yetecektir

"öğretilerimin (eğer kullanmak istediğiniz kelime buysa), hiçbir telif hakkı yoktur. çoğaltmak, yaymak, yorumlamak, yanlış yorumlamak, değiştirmek, tahrif etmek, hatta yazarlığını sahiplenmek, benden veya başkasından izin almadan istediğinizi yapmakta özgürsünüz."

Mutluluk Nedir? - U.G. Krishnamurti


youtube'ta video konferanslarına, röportajlarına ve konuşmalarına ulaşılabileceği gibi, online olarak da bulunabilecek bazı kitapları

the mystique of enlightenment (1982)
mind is a myth (1988)
the sage and the housewife (1990)
thought is your enemy (1991)
no way out (1992)
u. g. krishnamurti - a life (1992)
the natural man (1993)
science and u.g. (1994)
the courage to stand alone (1997)
the natural state (2005)
a taste of life (2009)

http://www.ugkrishnamurti.net/
http://www.ugkrishnamurti.org/