SİNEMA 17 Ocak 2018
25,7b OKUNMA     825 PAYLAŞIM

Audrey Hepburn'ün Henüz Küçük Bir Çocukken Nazi İşgali Altındaki Hollanda'da Geçen Hikayesi

İkonik film yıldızı Audrey Hepburn'ün böyle bir hikayesi olduğu oldukça şaşırtıyor insanı.


1940 yılında alman ordusu hollanda'yı işgal eder

uzun zamandır barış ortamında ve rahatlık içerisinde yaşayan hollandalılar nazilerce yakılan ateşin kendilerine de değeceği konusundaki inanmazlıklarından ötürü savaşa hazırlıksız yakalanır. cılız direniş kısacık süre içerisinde sonlanır, hollanda teslim olur.

1940 yılında Hollanda'nın Rotterdam kentinin Alman bombardımanı sonrası vaziyeti.

nazi birliklerinin yaptığı ilk şey orduya gerekenleri temin edebilmek için ülkeyi yağmalamaya başlamak, ikinci işleri ise ingiliz vatandaşlarını ya da ingilizceyi akıcı konuşanları tutuklamak olur.

Nazi ordusu Amsterdam'ın sokaklarında (1 Haziran 1940) / Fotoğraf: Three Lions/Hulton Archive/Getty Images

bir hollanda soylusu (baronesi) olan ella van heemstra ingiliz vatandaşı olan kızı audrey ruston'ı "edda van heemstra" adıyla bir devlet okuluna kaydettirerek onu nazi tehlikesinden korumak için elinden gelebilecek yegane şeyi yapar.

fakat diğer konularda hiç de şanslı değildirler. zira yıl 1944'ü gösterdiğinden naziler tarafından elinde avucunda ne varsa tüketilen ülkede erzak namına tek bir kırıntı kalmaz, açlıktan kırılan halk almanların şehirlerin boşaltılmasını emretmesiyle evlerinden atılır ve bütün bunlar yetmezmiş gibi tarihin kaydettiği en soğuk kışlardan biri yaşanmaya başlar.

Büyük Hollanda açlığı döneminde iki kadın.

ella ve kızı edda da bu acı vaziyetten payını alır

günlerce hiçbir şey yemeden soğukla mücadele eder, şanslı günlerinde karınlarını lale soğanlarıyla doyururlar. bir aralık sabahı yiyecek tek kırıntıları kalmaz. yetersiz beslenme yüzünden 40 kiloya düşen edda'nın bacakları öylesine su toplar ki, yürüyemez hale gelir. ella kızının gözlerinin önünde ölüşünü izlerken kapı çalar, pek çok kez yardımda bulundukları hollanda direnişinden biri konserve yiyecekler getirir ve edda hayatta kalmayı başarır.


edda, yıllar sonra bütün dünya tarafından "audrey hepburn" olarak tanınacak büyük isim o günü şöyle anlatır

"bizi o gün hayatta tutan o yiyeceklerin naziler tarafından idam edilmeye götürülenlerin evlerinden toplandığını sonradan öğrenecektik..."

kaynak

kaynak 2

kaynak 3