TELEVİZYON 20 Şubat 2025
16,4b OKUNMA     78 PAYLAŞIM

Attack on Titan'daki Tesadüf Olamayacak Kıvamdaki Türkiye Göndermeleri

Ünlü animede Türkiye ve Osmanlı kavramı bayağı bir yer tutuyor gibi.
Attack on Titan'daki Tesadüf Olamayacak Kıvamdaki Türkiye Göndermeleri

attack on titan... bu animeyi izlerken hissettiğim iki şey vardı: merak ve derin bir hüzün. hüzünlü olmamın nedenleri ise, ilk olarak animenin öyküsünden kaynaklanıyordu. diğer nedeni ise mikasa'nın var olmadığı gerçeğiydi. ah mikasa'm ah! gerçek ve benim olsaydın ne güzel olurdu! mikasa'ya benzeyen gızlar yazın bana!

neyse, dizideki tarihi referanslardan ve özellikle türkiye ile ilgili olanlardan bahsetmek istiyorum kısaca.

Uyarı: Spoiler içerir.

öyküsü yoğun şekilde tarih referansları içeren bir anime. japon tarihi, alman tarihi ve türk tarihi çok etkilemiş yazarımızı.

eldia denen ada bildiğin japonya zaten. japonlar'ın ataları çin zulmünden kaçmış adaya diye biliyorum. en azından japonlar böyle anlatıyor olayı. dizide de eldialılar, marleyliler'den kaçıyor adaya.

marley halkının, eldia'lıları lanetli ırk olarak görüp kollarına davut yıldızına benzeyen patlama (deve dönüşünce çıkan yoğun sıcaklığa referans sanırım) sembollü band takması alman ve yahudi tarihine referans. bilirsiniz, yahudiler hristiyanlar'a göre isa'yı öldürmüştür. o yüzden roma döneminden hitler dönemine kadar lanetli ırk olarak görülmüştür. avrupa'da yahudileri lanetli olarak görmeyen tek halk ise türkler(di).

ortadoğu imparatorluğu ise osmanlı çöküş dönemi'nden yani türk tarihinden esinlenilmiş. dizide rakı, baklava, dondurma, fes falan var. tahmin edeceğiniz üzere maalesef arabik gibi yapmışlardı dizide. ben o kadar kızmadım çünkü osmanlı son dönemlerinde iyice araplaşmıştı. bugün bile türklerin arap zannedilmesinin nedenlerinden biri osmanlı hanedanıdır. marley'e karşı yenilmek üzereydi ortadoğu devleti. gerçekte alman ve osmanlı ortaklığı vardı. dizide ise tam tersi savaş var arada.


neyse, benim esas olarak vurgulamak istediğim ise birçok kişinin de dikkatini çeken erwin smith ile atatürk benzerliği. ben bu diziyi izlerken ulan bu erwin, atatürk'e çok benziyor ben mi yanılıyorum falan demiştim ama sonra internette de böyle düşünen çok kişi olduğunu görmüştüm. hatta yurt dışında bile bu düşünceye sahip insanlar varmış. neden benzetiliyor derseniz:

atatürk'ün 57. alayın komutanı olması gibi erwin de 57. keşif birliği komutanı.


atatürk de erwin de çok ileri ve kendilerinden başka kimsenin anlamadığı düşüncelere sahip. örneğin atatürk yunanlara en güçlü yerden saldırmak lazım, yunanlar ideolojik olarak bölünmüş birbirinden habersiz. kuzeydeki yunanların haberi olmadan biz güney yunan cephesini yani en güçlü yeri yok ederiz diyince diğer komutanlar ona inanılmaz derecede karşı çıkmıştır. erwin de dış dünyada insanlar olduğuna inanan biriydi ve ondan başka kimse bunu öngöremedi. ayrıca atatürk ankara taraflarına çekilirken batıdaki türkleri yunan zulmüne mecburen bırakmıştı kalıcı zafer için. daha sonra yunanları anadolu'nun orta yerinde boğacağım demiştir. bu taktiğin amacı anadolu'yu bilmeyen yunanlar'ı kendi ülkelerinden uzaklaştırıp coğrafi avantaj kazanmaktı ve başarılı oldu. erwin de dişi devi yakalamak için şehrin yok olmasını göze aldı. şehirde manevra tehcizatı daha faydalıydı. bu sayede dişi devi yakaladı. çok kayıp verildi ama buna mecbur kaldı ikisi de çünkü fedekarlık yapmadan zafer gelemeyeceğini biliyorlardı. sorumluluğu kimsenin cesaret edemeyeceği kadar üstlerine aldı iki kişi de.

erwin de atatürk de, kukla kralı devirmiştir. istese kral olabilirdi ikisi de ama atatürk yetkiyi halka, erwin de tahtın gerçek sahibi olan historia'ya vermiştir. güç için değil değerleri için savaşmıştır ikisi de.

atatürk'ün bir gözü, savaş sırasında ilk kez kullanılan bombardıman uçakları yüzünden kopan bir şarapnelin gözüne gelmesiyle şehla kalmıştır. erwin ise savaşta bir kolunu kaybetmiştir. buna rağmen en kısa sürede cepheye geri dönmüşlerdir.

erwin'in eren'e zaman kazandırmak için zeke'in devine karşı koyması gerekiyordu. birliği dağılmıştı. buna rağmen inanılmaz bir konuşma yapıp askerleri cesaretlendirmiştir. konuşmanın özü "evet öleceğiz ama ölümümüz boşa gitmeyecek. silahımız ve askerimiz kalmamış olabilir ama işaret fişeklerimiz var. haydi askerlerim öleceksek amacımız uğruna ölelim!" şeklindedir. bir yerden tanıdık geldi mi? evet, atatürk'ün "ben size ölmeyi emrediyorum!" ile başlayan meşhur konuşmasının nerdeyse aynısı.

atatürk de erwin de, güce tapan işe yaramaz yalakalar tarafından hapse atılmıştır ve idam cezasına çarptırılmıştır. buna rağmen davalarından geri dönmemiştir. daha sonra idam cezaları düşmüştür. kendilerini idama mahkum edenler ise unutulup gitmiştir.

erwin de atatürk de, pek bir işten anlamadığı hâlde akıl veren kişileri dinlememiş ve sonunda haklı çıkmıştır. erwin, askeri inzibata; atatürk ise ittihat ve terraki daha sonra ise enver paşa gibi komutanlara karşı durmuştur.

atatürk de erwin de yaşlılarla iş yürümeyeceğini görüp gençlere güvenmiştir.

atatürk de erwin de sarışın ve mavi gözlüdür.

erwin de atatürk gibi başarılı bir öğrenci ve dönemin çok üstüne bir eğitime sahip.

atatürk görevinden dolayı bulgar sevdiğinden vazgeçmiştir. erwin de keşif birliği'ne katılmak için marie adlı sevdiğinden vazgeçmiştir.