Atatürk'ün İleri Görüşlülüğünün En Somut Kanıtlarından, Kıymetini Bilemediğimiz Ankara Rüzgar Tüneli
ilk olarak atatürk'ün emriyle yapımına karar verilmiştir. yapıldığı tarihte (daha evvel 40larda başlayıp sonraki yönetimlerin acizliğinden ötürü 50'lerin başlarında bitirildi yanlış bilmiyorsam) avrupanın ve hatta dünyanın sayılı rüzgar tünellerinden biriydi ve ikinci dünya savaşına giren almanya bile bu boyutlarda bu teknolojiye sahip kullanılabilir bir tünelleri olmadığı için hayıflanıyordu. efektif olarak kullanılmaya başlansaydı türkiye büyük ihtimalle uçak teknolojisinde bir devrim yapacak, şu anki konumu amerika veya ingiltere'nin şu an bulunduğu konumdan farklı olmayacaktı.
peki ne yapıldı? tünelin önüne duvar örüldü! amerikanın "durun yaa, siz uçak yapacaksınız teknoloji geliştireceksiniz de ne olacak?" "biz yapıp size hibe ederiz nasıl olsa müttefik değil miyiz?" sözlerine kanılıp, basiretsiz politikacılar (veya herşeyin farkında olan vatan haini politikacılar artık hangisini seçerseniz) tarafından atıl duruma geçirildi. genç türkiyenin en büyük yatırımlarından ve gelecek için en umut vaad eden projelerinden biri şu sıralar ankarada beşevler civarında metruk bir bina olarak durmaktadır.
bu tüneli müze yapmaya çalıştılar olmadı, ankara üniversitesindeki hangi moron akıl etti bilmiyorum ama bunu dış hekimliği binası yapalım dediler. allahtan o da olmadı. bu aralarda tünel depo, yemekhane ve mescit olarak da kullanıldı. sonra 90ların ortalarına doğru bigün "çok ses yapar çok titreşimlidir" diye çalıştırmadıkları tüneli deneme mahiyetinde çalıştırmaya kalktılar. görüldü ki tünel zannedilenin aksine çok sessizdi ve dünyada halen harıl harıl kullanılmakta olan benzerlerinden çok daha az titreşim veriyordu ve en az onlar kadar başarılıydı.
sonra ne oldu? bu kadar başarılı ve teknoloji harikası tünel (ki sadece uçak değil, bina otomobil, gemi üretimlerinde de kullanılabilecek özelliklere sahip nadir hibrit tünellerden biridir) bari son 6-7 yidir kullanılmış olsun değil mi? değil işte! bir takım çevreler tüneli yine de ve inatla kullandırtmadılar. hala yılda bir iki sage veya aselsan deneyi dışında ise yaramaktadır ne yazık ki
bu rüzgar tüneli ilk açıldığı yıllarda dünyada ne kadar önemli bir yeri olduğunu anlatmak için belki de şu örnek manalı olacaktır. ikinci dünya savaşı sırasında almanlar uçak geliştirmek için gereken sayıda tünele sahip değildirler ve boşta tünelleri olmadığı için değişik bir yola başvururlar. deneyecekleri uçakların kanatlarına çok ince tabaka oluşturacak şekilde patates sürerler ve uçaklarını fabrika bacalarının üzerinden geçirirler. fabrika bacasından çıkan maddelerle nisasta tepkimeye girer ve üzerinden duman akımı geçen bölgeler mavileşir. burdan kalkıp uçağın havada tutunmasını hesap ederler ve ingiltereye gidip oraları bombalayıp geri dönen uçaklar yaparlar. savaş bittikten sonra almanların havacılık alanında faaliyet göstermeleri yasaklanır ve almanların rüzgar tünelleri dinamitlenir. günümüzde karakuvvetlerinde dünya liderlerinden olan almanyanın hava kuvvetlerinin bu kadar zayıf olmasının nedeni budur işte.
aynı dönemlerde ise bizim dünya standartlarının üstünde bir rüzgar tünelimiz vardı ve boeing mc donnell douglas vs. gibi bir dünya devi şirket kurmamız için önümüzde hiçbir engel yoktu. kendimiz dışında