Atari’de Anime Ruhunu Yaşatan Unutulmaz Oyun: Goal 3
atari ve anime severler hele gelin bakalım anlatacaklarım var; evde atari oynanan dönemi bilirsiniz kaset değiş tokuşları, çok oynandığında anneden yenen terlik vesaire vesaire... şimdi bir oyun düşünün; bu oyun atari ve anime kültürünü birleştirerek önümüze muazzam bir tabakla... pardon kasetle gelmiştir. işte atari sever gizli örgütün içinde bulunan bizler bu oyunu goal 3 olarak biliyoruz ama orijinal ismi kunio-kun's nekketsu soccer league olarak geçmektedir.
biliyorsunuz ki 80'ler ve 90'lar 8 bitlik video oyunlarının bir cenneti gibiydi. çoğu oyun basit grafiklerden oluşur ve düz turnuva mantığında ya da sonsuz bir ilerleme döngüsünden ibaretti. spor oyunları ise genellikle hadi oğlum seç takımını formülündeydi. fakat goal 3 yukarıdaki dediğim kriterlerden bir nevi bir zaman kırılması yaparak standart oyunlardan ayrılıyor ve sizi oyunun içine mükemmel bir şekilde çekiyordu.
oyunu oynuyorken kendinizi sanki gerçek bir tusubasaymış gibi hissediyordunuz. yani demek istediğim oyun sadece bir futbol oyunu değil, aynı zamanda dramatik bir hikaye barındırmaktaydı. oyuncular, aynı nankatsu ekibindeki gibi farklı karakter ve özelliklere sahipti. bu da sizi sanki mahalle arasında başlayan küçük karşılaşmalardan, okul turnuvalarına ve nihayetinde uluslararası mücadelelere uzanan bir yolculuğa çıkarıyordu. ve böylece oynadığınız bu şeyi bir oyun olmaktan çıkıyordu. sanki bir anime dizisini siz yönetiyormuş hissi veriyor.
hal böyle olunca bu kadar çeşitli karakter ve oyun dinamiklerinden dolayı takımınızı baya çeşitlendirebiliyordunuz. ayrıca oyunun saha atmosferleri çok güzeldi bazen tepenize yıldırım düşüyor bazen sizi bir rüzgar alıp götürüyor bazen de kendinizi bir balçığın içinde bulabiliyorsunuz. bu absürtlük sizi hiç rahatsız etmiyor keza eğlencenize eğlence katıyor diyebilirim.
ayrıca oyunun en çok hatırlanan yanlarından biri de süper şutlardı. havada iki kez zıplayarak acımasızca çekilen farklı şekillerdeki şut, kaleciyi ve defansı parçalayarak geçiyor hatta ağları delerek bir gole dönüşüyordu. bunlar aynı zamanda sadece maçın değil, çocukluk hafızamızın da unutulmaz anlarına dönüşüyordu. yukarıda da dediğim gibi birçok oyuncu için bu hareketler, sanki bir anime diziden fırlamış sahneler gibiydi.
neyse bugün dönüp baktığımda goal 3, teknik açıdan basit ama ruhuyla son derece güçlü bir yapım olarak kendini hala hatırlatıyor. oyun, bir nesle futbolu sadece izlenen ya da oynanan bir spor gibi değil, aynı zamanda hayallerle, kahkahaları birleştiren bir macera olarak gönlümüzü işledi. ve en azından benim için gerçek bir kült fenomenine dönüştü diyebilirim.
kaynak: 1