İŞ HAYATI 16 Kasım 2020
27,4b OKUNMA     661 PAYLAŞIM

Anadolu'daki İlk Demiryolunun Sahibi Olan İngiliz Şirket: Ottoman Railway Company

1856 - 1935 arasında faaliyet gösteren ve Anadolu'daki ilk demiryolu hattı olan İzmir -Aydın Demiryolu hattını inşa eden İngiliz şirket Ottoman Railway Company'nin hikayesi.

"ottoman railway company", anadolu topraklarında inşa edilen ilk demiryolunun sahibi ve mimarı olan bir ingiliz şirketidir. hikayesi de şöyledir:

osmanlı devleti'nde izmir, 19. yüzyılda önemli bir liman haline gelmişti. burada gelişen ticaret uluslararası rekabetten de payını aldı. batı anadolu'daki tütün, incir, üzüm, meyan kökü ve başka metaların ticareti; ingiliz, rus ve fransız tüccarların odağı haline gelmişti. bu noktada izmir ve aydın, ve bu iki kentin ticari ve zirai hinterlantları, hem osmanlı hem de avrupa için büyük bir ticari ve siyasi öneme sahipti. söz konusu malların, özellikle de tütün ve meyan kökünün taşınması da önemli bir sorundu ve bir çekişme konusuydu. burada biraz meyan kökünden bahsetmek istiyorum, zira 19. yüzyıl batı anadolu ekonomisi için son derece önemli bir metadır. tarlalarda kendi kendine yetişen ve çiftçiler tarafından yaban olarak görülen, ürünlere zarar veren meyan kökü, köylüler tarafından çoğu zaman imha edilirdi. veya az oranda meyan şerbeti yapımında kullanılırdı. ancak 19. yüzyılda kola içeceğinin hammaddesi olarak kullanılmaya başladı. ayrıca gelişen ve büyüyen sigara üretiminde de, "sigara kağıdının tütüne sarılmasında" meyan kökünün suyu kullanılıyordu. böylece meyan kökü, özellikle ingiliz, rus ve fransız tüccarların en çok önemsediği metalardan biri haline geldi.


taşıma önemli bir sorundu. ancak bunun yanında taşımanın yapılacağı güzergahlar, taşımanın şekli, mekanlar, yollar konusu da hem ticari hem siyasi bir çekişme haline gelecekti. ticaret yollarına hakim olan güç, doğal olarak söz konusu coğrafyada hakim kuvvet haline gelecekti. bu doğrultuda, izmir-aydın hinterlandının izmir limanı'na bağlanması için ingiliz kaynaklı bir fikir ortaya atıldı: demiryolu.

fikir güzeldi fakat osmanlı imparatorluğu'nun mevcut ekonomik koşullarda böylesi bir ulaştırma sistemini oluşturabilecek bir alt yapısı yoktu. ayrıca belki osmanlı'nın böyle bir demiryoluna ihtiyacı da yoktu. avrupa'ya giden tütün, gıda maddeleri ve meyan kökünden devletin büyük kazançları yoktu. ancak osmanlı, demiryolunu yine de istedi. çünkü bölgede "ulaşımın zorlu koşullarda yürümesi, merkezileşmeye çalışan bir devlet için dezavantajdı." ayrıca demiryolu aydın civarında eksilmeyen güvenlik sorununa da çözüm olabilirdi.

ingiliz yöneticilerin demiryolu konusundaki görüşleri ve planlarıysa çok büyüktü. izmir'deki ingiliz ticari kolonisinin en seçkin üyelerinden olan sir james whittall bir toplantıda şunları söylemişti: "... ilk adım demiryollarını yapmak olmalı. bu yollar ingilizler tarafından yapılacak, ingilizler tarafından işletilecek, ve ingilizlerin malı olacak. çok karlı olacaklar ve şimdiye dek tarıma açılmamış bölgeleri çok verimli yapacaklar. demiryolu özerk cumhuriyetler biçiminde gelişecek.." whittall bunları söylerken bu büyük planları açığa vuruyordu. bereketli menderes vadisi içlerinden izmir'e ulaşacak ve tamamen ingilizler tarafından inşa edilecek bu hat, ingiliz sermayesi için bir övünç kaynağıydı. aynı zamanda onlara göre britanya imparatorluğu'nun "cahil ve ilkel" doğu ülkelerine olan üstünlüğünün de simgesiydi.


gelelim demiryolunun inşa sürecine: ilk somut girişim 1855 yılında gerçekleşti. izmirli tüccar robert wilkin ve birkaç ortağı, demiryolunun imtiyazı için osmanlı imparatorluğu'na başvurdu. başvuru meclis-i mahsus'ta görüşüldü ve bir sözleşme hazırlandı. 23 eylül 1856 tarihli bir fermanla inşaatın imtiyazı bu gruba verildi. ancak iki yıl sonra bu grup aldıkları imtiyazı ingiltere'de, londra merkezli bir gruba sattı. onlar da 1857'de ottoman railway from izmir to aydın company (ya da ottoman railway company from izmir to aydın) adlı şirketi kurdular. şirket devletten çok önemli bir hak daha elde etmişti. hattın döşeneceği güzergahta ve hattın her iki yanındaki 30 millik mesafede devlete ait toprakları ve madenleri, herhangi bir ücret ödemeden kullanabileceklerdi.

böylelikle devletin de büyük desteğiyle demiryolu şirketi 22 eylül 1858'de, izmir'de, punta'da yani alsancak'ta inşaata başladı. burada demiryolunun son istasyonu inşa edildi. bugün alsancak garı olarak bildiğimiz istasyon, "anadolu'nun ilk tren istasyonu"dur.


demiryolunun yapılmaya başlanmasıyla birlikte yabancılar büyük menderes havzası'nda toprak satın almaya başladılar. 1866'da satışın tamamen serbest bırakılması da bunu hızlandırdı. parça parça açılan yollarda hemen seferler başlatılıyordu. punta (alsancak), cumaovası, torbalı, kozpınar, tepeköy, aziziye (çamlık), reşadiye (ortaklar), nazilli, tire, ödemiş ve söke, izmir-aydın demiryolu'nun en önemli istasyonlarıdır.

işte, anadolu'nun ilk demiryolunun hikayesi budur. bu hikayede hem avrupa-osmanlı çekişlemelerinin, hem osmanlı'da demiryollarının, hem de 19. yüzyılda batı anadolu siyasetinin iç yüzü saklıdır. bütün bunlar ekonomik ve siyasi olarak nelere sebep olmuş, osmanlı'yı nerelere götürmüş, artık biraz osmanlı tarihi bilen herkes bunu anlayabiliyor, olayların sebeplerini ve sonuçlarını görebiliyor. en azından ben öyle umuyorum, zira çok açık herşey. lakin yine de daha fazla okumak, daha fazla bilmek ve daha fazla anlatmak lazım elbet.