FUTBOL 15 Ağustos 2016
74,8b OKUNMA     1288 PAYLAŞIM

Amerika Birleşik Devletleri'nde Futbol Neden Pek Sevilmiyor?

Bildiğiniz üzere Amerika'da bizim bildiğimiz futboldan ziyade Amerikan futbolu, beyzbol, basketbol gibi sporlar daha bir popüler. Bizim delilercesine tutkunu olduğumuz futbolu adamlar yıllardır bi sevemediler. Peki ya neden? Bu konuda çeşitli rivayetler var.
iStock.com

bu en azindan yetersiz bir onermedir. "futbol sevgisi" denen seyi ikiye ayiralim ilk once:

1. futbol oynamak
2. futbol seyretmek

simdi acalim:

1. futbol oynamak: abd'de son derece populer olan durumdur. her yas grubundan bir suru insan futbol oynar. benim oturdugum kucuk sayilabilecek north andover kasabasinda neredeyse bir duzine (tamamen halka acik ve gece isiklandirmali) cim saha vardir. cim dediysek, oyle ot gibi degil. bakimli. kaleler filan her sene degistirilir, yenilenir. dun sabah 4-yas cocuk grubuna asistan kocluk yaptiktan sonra, bu sabah kendi amator ligimde maca ciktim mesela (11'e 11, atanmis hakemli filan). cim sahalar disinda yapay cimden yapilmis uzeri kapali sahalar da vardir (bunlar parali). kisin kapali sahalarda, nisan ayi gibi de acik sahalarda oynanir. dun 4-yas grubu antremaninda yan yana dizili 10-12 kucuk cocuk sahasinda (ki bunlar da cim, ve fileli kalaleri filan var) yuzlerce cocuk vardi (degisik yas gruplarindan). bu sadece bizim kucuk kasaba. boston'un yarim saat yukarisindayiz, ve bizim gibi duzinelerce kasaba var. kisacasi, bir aktivite olarak futbol son derece populerdir.

2. futbol seyretmek: tamam, abd liginin tadi pek yok (ama ona ragmen iyi seyirci var aslinda). ama abd'de avrupa futbolunu takip eden cok ama cok onemli sayida insan var. hatta bilgili/kulturlu takip ediyorlar. gassaray, fb pek bilinmez, ama bundesliga, la liga, premier league filan dedin mi, ortalama turk seyirciden hem daha bilgilidirler, hem de ortami acaip takip ederler. ben her sali ve persembe kapali sahada ogle saatinde futbol oynuyorum (pazar gunlerine ek olarak). hafta arasi 7'ye 7 filan mac yapiyoruz. gelenler arasinda cfo'lar da var, pazarlama direktorleri de, vp'ler de, yani hepimiz az cok kariyerli insanlariz. catir catir 60 dakika top oynayip, eger o gun avrupa maci varsa, gidip bira esliginde mac seyrediyorz pub'da filan. zaten abd televizyonlarinda bayagi sayida ozel futbol kanali var. seyirci yok degil yani.

ama....

ortalama abd halki icin seyir acisindan:

futbol, abd futbolu kadar populer midir? degildir.
baseball kadar? degildir.
basketbol kadar? degildir.

neden derseniz, abd'lilerin onemli bir bolumu "berabere" bitebilecek, ya da 0-0 bitebilecek oyundan bir halt anlamazlar. her oyunun bir kazanani ve bir kaybedeni olmalidir. oyunun temposu skora yansimalidir. oyun ara sira durmalidir. cunku abd'de pek kimse sadece "mac seyretmeye" gitmez. o uzun bir partidir. mac oncesi otoparkta baslar, mac boyunca koca bardak biralarla, sandviclerle devam eder, mac sonunda da eger skor iyiyse, ya bir barda ya da bir evde devam eder. bizim bildigimiz futbol bu tempoya uygun bir spor dali degil. kulturel ve ekonomik farklar var arada yani...

ama yine de futbol burada da cok yaygindir. altyapilari filan bizden cok ileridedir (ki bu isler zaman alir). oynayan da coktur, izleyen de. sevmeme gibi bir durum soz konusu degil yani.

iStock.com

buna binbir türlü sebep uydurulabilir ama şu andaki ana sebep abd'nin futbolda en iyi olmamasıdır. amerikan futbolu, basketbol ve beyzbolda dünyanın en iyi sporcularına ve liglerine sahipken futbolda mls denen vasat altı bir lige ve kendi federasyonunda* bile 1 numara olamayan, habire meksika'dan tokat yiyen bir milli takıma sahiptirler. amerikan halkı vasatı sevmez, her şeyin en iyisine layık oldukları inancı ve şımarıklıktan dolayı futbola burun kıvırırlar. tam bir kedi uzanamadığı ciğere murdar der durumu vardır.

peki neden futbol eskiden beri popüler olmamış? yani yüz yıl önce futbola ilgi gösterseler herhalde şimdi kaynak ve altyapı zenginliği sayesinde futbolda sözü geçen birkaç ülkeden biri olurlardı. orada da avrupa karşıtlığı devreye giriyor. malum abd, ingilizlere karşı bağımsızlık mücadelesi vermiş olan bir ülke. dolayısıyla ingiliz icadı olan bir sporu kabullenmeyip daha iyi olduğunu düşündükleri kendi versiyonlarını uydurmaları normal. abd'de ingiliz ve avrupa karşıtı hava yüzyıllardır süregelmiştir, abd kendisini hep avrupa'dan farklı ve daha iyi bir konumda görmek istemiştir.

amerikalıların genel kanısına göre avrupa yumuşaktır, avrupa tembeldir, avrupa ahlaksızdır. abd ise dünya savaşlarında "tembel fransızlarla çelimsiz ingilizleri zalim almanların elinden kurtaran kahraman ülke"dir, hal böyleyken avrupalıların oynadığı oyunu hor görürler. amerikalılar avrupa'yla ilgili bütün olumsuz fikirlerini futbola bakarken çerçeve yapmışlardır. futbol onlara göre yumuşak ve temposuz bir oyundur, futbolcuların birçoğu uyuz ve düzenbaz kişilerdir. abd'de futbolun en tepki çeken yanı ne skorun azlığı ne de oyunun durmamasıdır, en nefret edilen şey diving yani futbolcuların kendilerini yere atmaları, en ufak darbede sakatlık numarasıyla kıvranmalarıdır. dev gibi adamların kelle koltukta havalarda uçuştukları amerikan futboluyla karşılaştırınca haliyle futbolu lüzumsuz bir oyun olarak görürler.

bütün bunlara karşın son yıllarda özellikle şampiyonlar ligi yayınları sayesinde abd'de futbola duyulan saygı arttı. zaten çocuklar ve gençlere yönelik on yıllardır devam eden bir teşvik var ama meyvelerini toplamaya daha başlamadılar. abd'nin futbolun dev bir ekonomi olduğunun farkında olmaması düşünülemez ve mutlaka bu pastadan önemli bir pay almak istiyorlar. fakat yukarıdaki engelleri ve önyargıyı henüz tamamen aşamadılar.