Almanya II. Dünya Savaşı'nı Kazansaydı Nasıl Bir Dünyada Yaşardık?
- takdir edersiniz ki, alman ordusunun postalının değdiği hiçbir yerde yahudi kalmazdı. yahudilik yok olmasa da tarih sahnesinden silinir ve yeraltına çekilirdi. yahudiler deneylerde kullanılmaya devam edilirdi.
- slavlar, ruslar, polonyalılar filan düşük ırk/untermensch oldukları ve almanlar doğu avrupa topraklarını lebensraum ve tabi generalplan ost kapsamında kolonize edecekleri için (işbu plan nazi zaferi sonrasında doğu avrupa'da yaşayan slav halkların açlıktan veya kölelik durumunda ölene kadar çalıştırılarak öldürülmesini savunuyordu) doğu avrupa'da alman sömürgeleri veya alman uydu devletleri ortaya çıkardı. özellikle orta ve doğu avrupa'da nüfus almanlar lehine değişirdi.
Generalplan Ost: Nazi Almanyası hükümetinin planlı soykırım ve etnik temizlik amacıyla geniş ölçekte hazırladığı Orta ve Doğu Avrupa'nın Alman kolonizasyonunu içeren plan.
- hitler çok sevdiği kentine kavuşurdu. 1946 berlin'desiniz. hitler, speer'e tasarlattırdığı welthauptstadt germania (türkçesiyle "dünya başkenti germania") başkentine kavuşurdu. berlin'in adı "germania" olarak değişirdi. bugün televizyonda beyaz saray kürsüsünden dünyaya seslenen donald trump'ı değil, hitler'in hayal edip asla gerçekleştiremediği volkshalle denen dev kubbeli yapıdan alman/nazi imparatorunu filan dinlerdik. hitler zaten alman mimarisiyle kafayı bozacağı için, germania denen bu şehirde akla hayale gelmeyecek boyutlarda yapıları görebilirdik. bunların arasında brandenburg kapısından daha büyük bir kapı, paris'teki zafer takından daha büyük bir anıt, dünyadaki her parlamento ve saraydan daha büyük kubbeli ve çok ışıklandırması olması planlanan bir parlamento, saray gibi bir yer de var. (bkz: volkshalle). ve muhtemelen germania, ya da eski adıyla berlin bir yerden sonra sadece nazi elitlerinin yaşayabildiği bir şehir olurdu.
- adolf hitler tanrı gibi bir şey olurdu. toplama kamplarında neler olduğu dünya tarafından asla bilinmezdi. hitler sağlığından olduğunda, onun ardından yeni führer olmak için amansız bir mücadele başlardı. hitler sonrasında almanya'nın başına geçebilitesi olanlardan bazıları: reinhard heydrich, heinrich himmler, joseph goebbels ve bunlardan daha düşük ihtimal olmak üzere erwin rommel, karl dönitz filan. junkers olan, aynı zamanda subay prusya asilzadeleri, yani soyadında "von" geçen reyizler, von manstein, von rundstedt filan zaten nazilere uyuzlar. bir de soyluluk, aile, onur gibi meselelerden bu listeye dahil değiller. zaten kendileri de istemezler ve politikadan nefret ederlerdi. bu iktidar yarısını kim kazanırdı? goebbels biraz daha fanatik bir adam. fanatik yani bazen zekasını bastırıyor. oysa heydrich ve himmler öyle değil. tahminimce bu ikisinden biri olurdu. ve tebrikler! ikisi de birbirinden ruh hastası bu adamların. hitler'i mumla arayacağız.
- himmler veya heydrich başa geldikten sonra, dünyada tek tanrılı dinler bile darbe yiyebilir, hatta kıta avrupa'sında hristiyanlık bitebilirdi. gerçi şimdi almanlar laik halk, 1648 vestfalya filan hep bunlar yaptı diyeceksiniz, ama unuttuğunuz bir şey var ki, o da himmler ve yardımcısı heydrich'in ne boyutta iki psikopat olduğu. ki hitler'in kendisi de alman mitolojisine takıntılıdır. ama özellikle himmler, avusturya'da hristiyanlar tarafından katledilen cermen politeistlerin mezarına filan anıt diktiren, çelenk bırakan bir adam. icabında kalkar alman politeizmini geri getirir, bakanı goebbels de gazladı mı almanları, iş olurdu. ss de reddedenleri ayıklardı.
- dünya ve insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir öjeni dalgası başlardı. zihinsel engelliler, eşcinseller, çingeneler, safkandan sayılmayan almanlar, soyunda kendisini üçüncü derece alman yapacak kadar yasak ırk, yani yahudi ve slav bulunan alman vatandaşları duruma göre zorla kısırlaştırılır ya da öjeni, ırkı saflaştırmak ve temizlemek amacıyla öldürülürdü. ayrıca naziler üreme olayına da takık oldukları için, annelik ve üreme politikaları çok sıkı denetime tabi olurdu. bazı kadınlar, örneğin psikiyatrik rahatsızlığı olanlar kısırlaştırılır, bazılarının çocukları öldürülmek ve ırkı saflaştırmak üzere alınırdı. "toplumu yücelten, saf arı ırka, saf arı alman çocuğu yetiştirmeyi ve çalışmayı görev edinen kahraman alman kadını" imgelemiyle, nazi usulü bir feminizm doğardı.
- alman kadınlarının favori damat adayı ss subayları olurdu. almanya ve hatta üçüncü reich'in sınırlarındaki her yerde doğum hastanelerine ve buradaki ss subaylarıyla yatmaya gönüllü ingiliz, alman, norveçli kadınlara rastlardınız. nazi imparatorluğunun her tarafında ırkı saflaştırmak için kurulan lebensborn hastaneleri, burada ırksal olarak saf olan ss subaylarından çocuk yapmakla yükümlü arı ingiliz, alman, nors kadınlar olurdu. muhtemelen uzun vadede bu çocuklar, ırksal olarak saflıklarından dolayı ss'in komuta kademelerine bile yerleşebilirdi. seri üretim yapar gibi ırksal olarak saf, mavi gözlü, sarışın, uzun boylu çocuklar üretilirdi.
- polonya, doğu avrupa ve balkanlar'da naziler muazzam bir devşirme, çocuk kaçırma dalgası başlatırdı. almanlar doğu avrupa'da alman kökeni bulunan çocukları kaçırırdı. halen daha almanyada lebensborn kapsamında kaçırılıp o dönemde alman ailelerine evlatlık verilip gerçek ailesini asla bulamayan, evlatlık verildiğini bile bilmeyen, alman olduğundan şüphelenilen çocuklar vardır. doğu avrupa'da fiziksel, antropolojik özellikleri almanlara uyan ne kadar çocuk varsa kaçırılırdı.
- yeni kurulan imparatorluğun tüm avrupa'yı içine aldığını düşünürsek, nazi imparatorluğunun en yaşanılası yerleri batı avrupa ve iskandinavya olurdu. berlin/germania filan çok çok seçkin şehirler kalır, sosyoekonomik olarak daha kötü durumda olanlar, alt sınıf, alman çomarı filan doğu avrupa'daki muhtemel alman devletçiklerine/sömürgelerine yerleşirdi.
- tıp, psikiyatri gibi alanlarda gelişmeler olurdu. neden mi? çünkü aslında naziler etik sahibi insanlardı (!). sadece söz konusu bir yahudi, bir slav ise bunlara karşı etiğe gerek yoktu. zira bunlar insan bile değildi. bu da her türlü bilimde bu insanların denek olarak kullanımını meşru kılardı. şeytanın aklına gelmeyecek deney, yahudiler ve slavlar üzerinde denenir, elde edilen sonuçlar da kullanılırdı.
- japonya uzak doğuda şimdi çin'in olduğu gibi bir diğer süper güç olarak ortaya çıkardı. japonların da aşırı milliyetçi kafasından dolayı çinli gibi bir ırk kalır mıydı, kalırsa nasıl olur, nerede yaşar, onu düşünmek lazım. japon imparatorluk donanması, dünya denizlerinin hakimi olurdu. zira artık bir abd veya ingiliz donanması yok. rus uzak doğusu, ingilizlerin okyanusya ve asya'daki sömürgeleri, çin, hindistan, avustralya, hawaii ve hatta belki de romanda olduğu gibi amerika'nın batısı bile japon toprağı olurdu. japonya ile almanya arasında, almanya'nın kazanacağı bir soğuk savaş çıkar, o da olmazsa ardından bu iki ülke arasında da üçüncü dünya savaşı patlardı.
- jet, füze, denizaltı, hafif silah, tank, zırh vs. teknolojisi, olduğundan daha farklı bir yolda olurdu. şu an jetlerden denizaltılara, rusların, amerikalıların kullandığı bir sürü hafif silaha kadar nazi projeleri ve almanların kullandığı silahlar referans alınmıştı savaştan sonra. naziler bunu farklı bir yolda ilerletirdi.
- churchill, stalin, roosevelt'in kirli çamaşırları ortaya dökülürdü. bugün hitler'e olduğu gibi, bu üç arkadaşa lanet okutulurdu.
- rommel'in el alameyn'i geçip mısır ve süveyş kanalını aştığını varsayıyorum. orta doğu italyan toprağı olurdu. bütün o petrol zengini suudi para babaları italyan, alman generaller ve iş adamlarının önünde iki büklüm olurdu. ha, naziler petrolü italyanlara bırakır mıydı? o da ayrı konu. savaş kazanıldığı için luftwaffe, alman hava kuvvetleri neredeyse tamamen me 262 türevi jetlerden oluşuyor ve sayıları da çok fazla. bu da çok daha büyük bir yakıt tedarikini gerektiriyor. aynı şey artık çok büyük ve benzini içen alman zırhlı ve mekanize birlikleri için de geçerli...
- hermann göring, joseph mengele, adolf hitler filan nobel ödülü alırdı. sanırım hitler zaten nobel barış ödülüne aday gösterilmişti zaten lan hahahah.
- nazi sembolizmi hayatımızda önemli yer tutardı. svastika (gamalı haç olarak biliyorsunuz), ss kurukafası (totenkopf) , ss şimşeği, himmler'in hastası olduğu schwarze sonne (kara güneş, alman mitolojisinden bir figür) ve daha sayısız ilginç ilginç şekil, cermen mitolojisinden semboller hayatımızın içinde olurdu.
- özgürlükleri unutun. nasyonal sosyalizm, bireyi değil, toplumu yüceltir. ırkınızı yüceltmek için yaşıyorsunuz. üreme politikalarından yasalara her şey sizi buna zorluyor. farklı düşünen, bunu belli eden ss tarafından enseleniyor. toplum adeta programlanmış gibi. herkes aslında çok mutlu gözüküyor, çoğunun mükemmelliğe yakın şekilde beyni yıkanmış. yıkanmayanlar ise korku içinde.
- dünya dili, akademik dil, çoğu şey almanca olurdu. dünyanın her üniversitesinde almanca hazırlık sınıfı bulunurdu.
- özellikle ırk kaynaklı olduğu için, insan genetiğiyle alakalı, denek olarak kullanılan insanlar üzerindeki deneyler sonucu inanılmaz şeyler öğrenirdik. bazı nazi doktorlarının yahudi kadınlarına hayvan spermi verip bir tür canavar doğurmalarını bekledikleri bile biliniyor. ayrıca antropoloji bilimi inanılmaz bir atılım yapardı. nazi ırksallığı, teknolojinin yarattığı küreselleşme ile çatışırdı. ırksallık, alman değilseniz bir tabu haline gelirdi. birine ırkını sormak hakaret gibi bir şey olurdu.
- okuduğumuz tarih de, tarih kitapları da, şu an olduğundan çok farklı şekillenirdi. mesela yaşanmış bazı olayları asla öğrenemeyebilirdik. savaşı nazilerin kaybettiği dünyada bile bilmediğimiz şeyler var...
- sigmund freud, albert einstein, stefan zweig gibi kişileri ve bu kişilerin ortaya attığı hiçbir şeyi bilmezdik. zira yahudilikle beraber yahudiler ve onların ortaya attığı her şey de pat diye tarih sahnesinden silinirdi.
- nazi ideolojisi savaşın sonlarına doğru öjenik ve evrim merkezli, zayıf olan ortadan kalksın, hepsine yapay seleksiyon yapalım gibi bir çizgiye kaydığı için ve zayıf olan üstün ırktan olamayacağı için hukuk, zayıfları korumazdı. bizatihi zayıf olmanın kendisi suç olurdu. önceki maddeler bkz. nazi toplumunu filan araştırın...
- fallschirmjager (paraşütçüler), brandenburgers, waffen ss filan yeni düzenin en iyi özel kuvvetleri, askeri birimleri olurdu. komutanlığına da muhtemelen otto skorzeny, kurt student gibi adamlar gelirdi.
- atlantik ve akdeniz köle ticareti, siyahileri köle olarak kullanmak üzere yeniden doğardı. slavlar, siyahiler filan yeni nazi imparatorluğunun köleleri olurdu.
velhasıl güzel bir beyin jimnastiği olurdu ama neyse ki savaşı naziler kazanmadı
öyle veya böyle, bu yüzden gerçekten ne olacağını asla bilemeyeceğiz. her halükarda, böyle bir olasılığın güzel olmayacağı kesin gibi bir şey.
gerçi, savaşı nazilerin kaybettiği bir senaryoda yaşıyoruz. nereden baktığımıza bağlı. ama bakış açısına göre şu anki dünya da bir distopyadır belki de. sadece farkında değilizdir distopyada yaşadığımızın. kim bilir.
not: aslında bunu konu alan bir distopya roman var: philip k. dick, the man in high castle.