BİLİM 2 Mart 2018
20b OKUNMA     803 PAYLAŞIM

Aletli Dalış Esnasında Solunabilen Gazların Yarattığı Bilinç Bozukluğu: Derinlik Sarhoşluğu

Derinlik sarhoşluğu, dalış esnasında derinliğin artmasıyla birlikte dalış yapan kişinin karar verme, dalış malzemeleri kullanma ve diğer dalgıçlarla iletişim kurma gibi şeyleri yapamaması haline verilen isim. Derinlere indikçe kişinin bayılmasıyla da sonuçlanabilecek bu durum dalış esnasında başa gelebilecek en kötü şeylerden biri.
iStock


derinlik sarhoşluğu genelde tüplü dalışlarda 30 metreyi aşan derinliklerde rastlanan bir durumdur. fakat kişinin bünyesine ve sinirsel reaksiyonlarla uğraşan ilaç, alkol, uyuşturucu vb. maddelere bağışıklıkla doğrudan alakalı olabiliyor.

helyum dışındaki solunabilen tüm gazların bünyeye narkotik etkisi vardır. bu nedenle katedilen derinlik arttıkça vücudumuzdaki azot da basıncın etkisiyle aynı oranda kanda çözülmeye başlayacaktır. tüpün içindeki hava da basıncın etkisiyle sıkışacağı için tek seferde alınan azot ve oksijen miktarı aynı oranda artacaktır. bu da kişi de kontrolünün dışında ve bir anda meydana gelen sarhoşluk etkisi yaratmaktadır.

özellikle 11 metrenin altına inildikçe bu risk bünyesi zayıf, hayatında alkol sigara gibi alışkanlıklar olmayan insanlarda daha sık görülebiliyor. belirgin bir semptomu bulunmayan bu durum kişiden kişiye göre farklılık gösterebilir. mesela bir seferinde rescue (dalış güvenliğini sağlamak için, dalan grubun 3-4 metre üstünde kontrol sağlama) görevi yaparken hatunun birinde hemen fark ettim bu durumu. önce istemsizce tek paletini sallamayı bıraktı ve tek palet hareketi de tekne mantığı gibi düz gitmek yerine kendini sağa doğru istemsizce sürüklemeye başladı. sonra da yukarı bana dönüp anlamsız hareketler yaparak regülatörünü (tüpten hava solumamıza yarayan ağızlık aparatı ve setleri) ağzından çıkartarak var gücüyle bağırmaya başladı. bu durum kişinin hareketlerini kontrol edememesi nedeniyle aniden sudan çıkma eğilimi gösterip vurgun yemeye kadar götürebilecek hatalar silsilesinin başlangıcı olabilen bir riske sokuyor. lakin bu durumun çözümü de aynı oranda etkili ve basittir. tek yapacağınız bu durumdaki kişiyi kedi yavrusu gibi enseden tutup 3-4 metre yukarıya almak. böylece vücut ve bünyede dolaşan sıvılaşmış gazlar basınç dengesini ayarlayarak normal konumuna gelecektir. o anda suratlarındaki şoku da görmenizi isterdim ama. bu tarz 3 olay geldi başıma. biri bu hatun, diğerinde gene başka bir hatun vücuduna bağlı tüm aparatları sökmeye çalışmıştı. nihayetinde maskesini çıkartıp badisine fırlatmıştı. en sonuncusu da sistemini kapattı. bildiğin durdu adam. sağa, sola bakıyor. balıklara el kol hareketleriyle derdini anlatıyor. en sonunda da bir balığa kilitlenip badisini, grubu bırakıp peşinden yampiri yampiri açık denize doğru yüzmeye başladı ki kaptım enseden.

olur da bir gün başınıza böyle bir durum gelirse bu cümleler aklınızda olsun… sakın ama sakın deniz kızını takip etmeyin…