SİYASET 1 Ağustos 2019
39,7b OKUNMA     578 PAYLAŞIM

Aktörlükten Gelen ve Sovyetler'i Bitirdiği Söylenen Eski ABD Başkanı: Ronald Reagan

1911-2004 yılları arasında, tam 93 yıllık bir ömür süren ve Sovyetler Birliği'nin yıkılması başta olmak üzere pek çok kritik şeyde rol oynadığı söylenegelen eski ABD başkanı hakkında bilinmesi gerekenleri derledik.


Kısa hayat hikayesi ve yaptıkları

1911 yılında doğdu. eureka college'da ekonomi ve sosyoloji okudu. gençliğinde bir süre cankurtaranlık ve bir radyoda spor spikerliği yaptıktan sonra 26 yaşında hollywood'a adım attı. bu dönemlerde roosevelt'in new deal akımının destekçisiydi. ikinci dünya savaşı sonrası ise hollywood içinde komünizmle mücadele çalışmalarında yer aldı. 60'lı yılların başında general electric sponsorluğunda gerçekleştirilen muhafazakar (conservative) fikirleri destekleyici televizyon ve radyo konuşmalarında yıldızı parladı. basınla ve rakipleriyle hazırlıksız yüz yüze görüşmelerde pek başarılı olmasa da, 1966 ve 1970 yıllarında cumhuriyetçi kadroların desteğiyle kaliforniya valisi seçildi.

1980 yılında, daha önceki birkaç başarısız denemeden sonra cumhuriyetçi partinin başkan adaylığını kazandı ve abd başkanlığına seçildi. başkanlık kampanyasının başlarında altın standardını destekleyici, "tarihte hiçbir ülke yoktur ki altın standardından ayrıldıktan sonra eski gücünü korumuş olsun" şeklinde konuşmalar yapmış olsa da, ekonomi ekibindeki bu açıklamalar karşısında dehşete düşen muhafazakar keynesçiler ve monetaristler tarafından elbirliğiyle susturuldu. dış politikada en büyük önceliği komünizm ve sovyetler birliğiyle mücadeleye verdi. ekonomi politikaları halk arasında reaganomics olarak anıldı. şirketlere ve serbest girişime büyük kolaylıklar sağladı. 70'li yılların yüksek enflasyon ve durgunluk döneminin sona erdirilmesinde başarılı oldu fakat bozulan gelir dağılımı, kaybedilen çeşitli sosyal haklar, artan devlet harcamaları ve borçlanma konusunda sürekli eleştirildi. 80'li yıllarda 2 dönem abd başkanlığı yaptı (1981-1989).

Ronald Reagan ve Arlen Specter.


Kapitalizm ve Sovyetler ekseninde Reagan

bob dylan'ın (bkz: jokerman) şarkısına konu olmuş eski birleşik devletler başkanıdır.

birçok amerikalıya ve dahi avrupalıya göre komünizmi bitiren adam olarak görülmektedir lakin bu insanlar komünizm gibi karmaşık bir düzenin bir adam sayesinde yıkılabileceğine inanarak, içlerindeki kahraman arama duygusunu tatmin etmektedirler.

reagan efendinin ömrünü adadığı şey komünizmle savaştı, evet doğru ama özel sektöre yatırım yaparak, kapitalizmin daha da gelişmesini (ya da sertleşmesini) sağlayarak komünizmle nasıl savaşılır anlamış değilim. evet yıldız savaşları masalı da gorbaçov'u çaresiz bırakmış olabilir ama sovyetlerin dağılıp sözde varolan komünizmin yıkılmasının bana göre asıl nedeni ne kapitalizmin kıvraklığı, ne de abd'nin başarısıdır. naçizane fikrim stalin sonrası sovyet başkanlarının politikalarıdır komünizmi bitiren. burada stalin'e hiç girmeyeceğim ancak kuruşçev denen adamın iktidarı döneminde defalarca kez stalin kınanmış, onun hataları propaganda şeklinde halka defalarca anlatılmıştır. teşekkürler kuruşçev, biz dünya olarak stalin'in kasap olduğunu, insanları tarihten silen bir canı olduğunu bilmiyorduk aydınlattığın iyi oldu.

komünizm gibi felsefeye dayanan bir oluşumun içinde kuruşçev işine bakmalıydı, neler yapabileceğini düşünmeliydi. gorbaçov mcdonald's'ı rusya'ya sokmamalı, adına bu yazıyı yazdığım adamla el sıkışmamalıydı, rejimin devamlılığını sağlamalıydı. ha, diyeceksin ki iyi ki komünizm yıkıldı, evet bence de iyi oldu, insanlar daha güvenceli hayattan uzaklaştırılıp yarı aç yarı tok gezerek çok mutlular. tabi unutmadan artık metallica da rusya'da konser verebiliyor, bu kapitalizmin başka bir nimeti (!).

sovyetleri ne reagan ne de stalin'in vahşeti yıkmıştır. stalin'in bıraktığı sovyetler reagan gibi adamlara yıkılacak kadar zayıf değildi. sovyet liderleri kendi fitillerini kendileri ateşlemişlerdir. şunu söylemeliyim; reagan, thatcher gibi kapitalizmin lideriydi, özal gibi her şekilde özel sektörü geliştirtme meraklısıydı...

Sovyetler Birliği'nin son lideri Gorbaçov ve Reagan.

AIDS ile ilişkisi

politik sebeplerden dolayı aids'le ilgili her türlü araştırmaya köstek olmuştur. amerika'da aids'in inanılmaz yayılma hızı sebebiyle çok sayıda insan ölürken bile duruma göz yummakta ısrar etmiş bir insandır. lejyoner hastalığı'ndan ölenlerin sayısı 50'den azken, 2000 aids vakasının 1000'den fazlasının ölümle sonuçlanmasına rağmen lejyoner hastalığının araştırılması için verilen kaynak 9 milyon dolar iken, aids için 1 milyon dolardan az bir miktardı. işin ilginç yanı bu kayıtsızlığının sebebi kendi dini inançları değildir, eşcinsellere önyargıyla yaklaşması da değildir. o zamanlar ona destek olan republicanların aids'in tanrı'nın eşcinsellere verdiği ceza olduğu yönündeki propagandalarına sessiz kalmış, okullarda aids ile ilgili bilinçlendirme çalışmalarına yine muhafazakarların tepkisi sebebiyle izin vermemiştir. başkanlığının ve 1989 senesinin sonunda 115,716 insan aids'e yakalanmış, bunların 70,000'den fazlası ölmüştü. eğer bu konuya sadece oy kaygısıyla, destek kaygısıyla yaklaşmasaydı ve aids ile ilgili en azından bilinçlendirme çalışmalarına izin verseydi, güvenli seks nedir onun geniş kitlelere anlatılmasına izin verseydi bile bu kadar çok insan ölmezdi.

Final yorumu

reagan 20. yüzyılın en şanslı politikacılarındandır herhalde. cahil ve ekonomiden falan anlamayan biri olup kendi döneminde milyonlarca, takip eden yılları da düşünürsek yüz milyonlarca kişinin çalışma vb. haklarının törpülenmesindeki baş aktörlerden biri olduğu halde sovyetler bunun zamanında çöktü diye hayırla anılıyor. gorbaçov 5 sene sonra başa geçseydi sovyetlerin çökmesi de muhtemelen gecikecek, ve bu gerizekalı hak ettiği şekilde anılacaktı.

kendisi döneminde fakirleşmeye başlayan alt ve orta sınıf aradan 40 sene geçtikten sonra hala belini doğrultamamıştır.

Bonus: Bob Dylan - Jokerman

Lobicilik Kavramının Doğmasına Sebep Olan Asker Kökenli ABD Başkanı: Ulysses S. Grant

Teddy Bear Kavramının Doğmasına Sebep Olan ABD Başkanı: Theodore Roosevelt