Airbus ve Boeing Karşılaştırması
öncelikle şunu bilelim. havacılık sektöründe airbus uçuran şahsa operatör, boeing uçuran şahsa pilot denir. sonra devam edelim:
bir uçak mühendisi olarak
en kolay tabiriyle airbus otomatik arabadır, boeing manual arabadır. airbus sizin hata yapmanıza dahi izin vermezken, boeing hataya giden yolda sizi görsel/işitsel olarak uyararak doğru düzeltmeleri yapmanızı ister. bu airbus'ın hanesine büyük bir artı olarak yazılabilir. çünkü insan unsuru ne kadar fazlalaşırsa hata ihtimali de o kadar artar. ancak, unutmamak gerekir ki bazen işler sınırları zorlamayı gerektirebilir. örnek olarak (bkz: denzel washington) başrolünde (bkz: flight) filmini verebiliriz.
Not: Alttaki paragraf spoiler içerir.
bu filmde bir uçakta olabilecek en kötü şeylerden birisi olur, uçağın yükselmesini/alçalmasını sağlayan elevator adlı parçamızda bir cenabetlik vuku bulur. denzel abimizin uçağı kurtarmak için yaptığı manevraları airbusta sikimin başını yaparsınız(haa o hareketleri herhangi bir yolcu uçağıyla yapabilir misin derseniz, o da ayrı bir konu tabi)
bir yolcu olarak
rahatlık başlığında çok da farkları olduğunu düşünmüyorum. kıyaslamakta olduğumuz dar gövdeli modeller (737 ve 320) alttan kanatlı modellerdir. bunların stability konusunda elbetteki farkları vardır ama bu farklar yolcuya 737 çok zıplatıyor, 320 o kadar zıplatmıyor/sarsmıyor dedirtecek kadar bariz farklar değildir. sizin o uçuşta gereğinden fazla sallanmanızın tek sebebi mevcut hava koşullarının diğer uçuşlarınızdakine nazaran daha kötü olmasından ibarettir. yoksa bir istanbul-izmir uçuşunda a320 ile seyahat ederken girdiğimiz türbülansı görseniz, mevzunun modelle hiç alakalı olmadığını anlardınız. (yiyecekler içecekler havada uçuştu, çaydan kahveden yananların çığlıkları inletti kabini). kanat yakınındaysanız motor gürültüsü her türlü rahatsız eder sayın okuyucu. yeri gelir flap'lerin ve iniş takımlarının da sesini duyarsınız uçak/model farketmeksizin) haa a330 motorunun nispeten daha az ses yaptığı da bir gerçektir. ama kendisi geniş gövdedir, o başka bir mecra.
bir pilot olarak
kadın dediğin (bkz: boeing 777) dir. pardon uçak dediğindir o. o bir bebektir. her meydana inmez, her pisti beğenmez. onunla atatürk'e inersin, heathrow'a inersin, los angeles'a inersin, işte böyle böyle yerlere inersin anca. performans 100'dür, yol tutuş 100'dür, ayrodinamik 100'dür, kontrol 100'dür. bana göre şu an aktif görevde olan, her pilotun da uçurmayı isteyeceğini düşündüğüm en kalite yolcu uçağıdır. geniş gövdelerin tillahıdır. düz uçuşta 60.9 metrelik kanatlarını havaya doğru büker, o kanatların uçlarından karizma dökülür. en kötü yanı bizim first officer diye tabir ettiğimiz ama halk arasında yardımcı pilot olarak bilinen 777ci meslektaşlarımın kaptanlığı gelince bir süre için 737ye downgrade ettirilip, attan inip eşşeğe binmek zorunda bırakılmalarıdır.