İŞ HAYATI 11 Ocak 2018
29,3b OKUNMA     691 PAYLAŞIM

Aile Şirketi Olarak Kurulan Nintendo'nun Oyun Piyasasında Dünya Devi Olma Yolundaki Hikayesi

Günümüzde oyun piyasalarını kasıp kavuran oyun şirketi Nintendo'nun Japonya'dan dünyaya açılması çok da kolay olmamış. Sözlük yazarı "santradauclusex", bu başarının arkasındaki olaylar silsilesini detaylıca özetlemiş.
Nintendo'nun oyunlarından Super Mario


nintendo 23 eylül 1889 yılında fusajiro yamauchi tarafından kuruldu. bir aile şirketiydi. firma ilk kurulduğunda tam ismi nintendo karuta'ydı. nintendo kelimesi japonca'da "şansı cennete bırak" anlamına gelirken, karuta kelimesi de bildiğimiz oyun kartları anlamında kullanılıyordu. zaten nintendo, hanafuda adı verilen oyun kartlarını üretmek amacıyla kurulan bir firmaydı ve uzun yıllar boyunca bu şekilde devam etmişti. ikinci dünya savaşı'nın başlamasıyla beraber işler nintendo için epey zorlaşmıştı. zaten küçük ölçekli bir firma olan nintendo, savaşın sonunda japonya'daki yıkımdan nasibini almış ve iyice küçülmüştü. artık nintendo'dan geriye fazla bir şey kalmamıştı.

işte bu noktada geriye kalanları derleyip toparlamak, firmayı yeniden canlandırmak görevi 21 yaşındaki genç hiroshi yamauchi'ye düşmüştü. genç hiroshi bayrağı 1949 yılında sekiryo yamauchi'den devralmıştı. ancak hiroshi işleri devraldığında hemen bir yeniliğe gitmemiş, ailenin esas işi olan iskambil kağıtları üretimini devam ettirmişti. hiroshi aslında yeniliğe aç bir karaktere sahipti. yalnızca biraz cesarete ihtiyacı vardı. bu muhtaç olduğu cesareti de bizzat ikinci dünya savaşı'nın yaralarını hızla saran, yenilenen ve gelişen japonya'dan alacaktı. artık o da japonya'nın bu hızlı gelişimine ayak uydurmuş ve 1950'lere geldiğimizde piyasadaki ilk başarısı sayılabilecek disney oyun kartlarını üretmişti. ve bu başarısıyla beraber çocuklar için daha fazla şey üretmek konusunda oldukça cesaretlenmişti. artık oyuncak piyasasındaydı.

Hiroshi Yamauchi


1960'lı yıllar artık nintendo'nun ciddi olarak atılıma geçtiği yıllardı. 

hem oyuncak piyasasında faaliyet gösteriyor hem de televizyonculuk, taksicilik, otelcilik gibi alanlarda da birtakım yatırımlar yaparak büyümeye çalışıyordu. ancak bu yan dalların hiçbirisi nintendo'yu hedeflediği başarıya götürmedi. yavaş yavaş bu alanların hepsinden çekildi. ve esas alanı olan oyuncak piyasasına geri döndü.

nintendo ikinci piyasa başarısını "ultra hand" adı verilen, çocukların yüksekten bir şeyler almasını sağlayan plastik makaslar üreterek yakalamıştı. ürün çocuklar arasında oldukça popüler olmuştu. ancak bu piyasa başarısı da ilerde yakalayacağı başarıların yanında devede kulaktı. 1968 yılında ise ürettikleri beyzbol topu fırlatan makine, nintendo'nun epey sükse yapmasını sağlamıştı. nintendo artık piyasada tanınırlığı olan bir markaydı.

Ultra Hand

1970'li yıllara geldiğimizde nintendo oyuncak piyasasındaki varlığını sürdürmekle beraber, elektronik oyuncaklara daha fazla ağırlık veriyor ve bir fenomen haline gelen ve bugün bildiğimiz nintendo'nun temellerini atan game watch'ları üretiyordu. 

Game Watch

nintendo'nun ilk oyun konsolu olan game watch'lar gençler arasında çok tutulmuştu. hiroshi bundan çok memnun kalmıştı. oyun pazarında bir açık olduğunu görebiliyordu. ve artık bütün enerjisini atari salonlarındaki oyunlara harcamaya karar vermişti. çünkü hiroshi'ye göre gelecek artık video oyunları tasarımındaydı. ancak bir sorun vardı. kendisi bu konuda bilgi sahibi değildi. bu konuda bir eğitim almamıştı. bunu kendi başına halledemezdi. o yüzden şirket kaynaklarını video tasarımcıları istihdam etmeye kanalize etti. firmasına birçok mühendis aldı. ve bu süreç içersinde nintendo oldukça başarılı video oyunları üretti. zelda efsanesi, çocuk ikarus, metroid gibi başarılı oyunlar bu dönemde üretildi. japonya'da oyun salonlarında en çok oynanan oyunlar artık nintendo'nundu. ama zaman geçtikçe japon piyasası hiroshi'yi kesmemeye başlamıştı. dış piyasalara açılmak istiyordu. ancak bu hiç de kolay olmayacaktı.

Zelda Efsanesi


1980 yılına geldiğimizde hiroshi piyasalardaki ilk ciddi başarısızlığını tatmıştı. 

amerika'ya da bir miktar kopyasını gönderdiği radarscope adlı oyunu hiç beğenilmemişti. çok sıkıcı bir uçak vurma oyunuydu. ve kimsenin ilgisini çekmemişti. ve bunun sonucunda nintendo büyük bir mali krizin içersine girmiş, nerdeyse iflas edecek noktaya gelmişti. ancak herşeye rağmen bu başarısızlık başka bir kapının açılmasını sağlayacaktı.

hiroshi bu başarısızlıktan birkaç yıl önce, 1977 yılında sürekli mühendis istihdam ederken, yakın bir arkadaşının isteğini kıramamış ve arkadaşının güzel sanatlar mezunu oğlunu işe almıştı. ancak bu durumdan hiç memnun değildi. çünkü kendisinin mühendislere ihtiyacı vardı. güzel sanatlar mezunu birisinin kendisine katacak bir şeyi olmadığını düşünüyordu. işe aldığı gencin adı shigeru miyamoto'ydu. 

Shigeru Miyamoto

1952 yılında sonebe-japonya'da doğan miyamoto, kanazawa munici beceri ve el sanatları üniversitesi mezunuydu. sanatçı bir kişiliği vardı. hayalperestti. çocukluğundan beri çizgi romanlara karşı bir merakı vardı. macerayı severdi. ve zaman zaman nintendo'yu eleştirmekten de geri kalmazdı. eleştirilerini rahatça yapabiliyordu. çünkü babası hiroshi'yle yakın arkadaştı. kendisine bir zarar gelmezdi. işte bu noktada nintendo'nun sürekli vurdulu kırdılı oyunlar üretmesi kendisine garip geliyordu. yine bir gün hiroshi'yle sohbet ederken kendisine bu düşüncelerinden bahsetti. hiroshi ise ondan radarscope adlı oyunla ilgili yeni bir tasarım sunmasını istedi. ancak oyun o kadar kötüydü ki yeni bir tasarımla kurtarılabilecek bir hali yoktu. ve sonunda oyun hak ettiği yere, yani çöp kutusuna gidiyordu. ve miyamato tamamen farklı bir oyun tasarlamak için kolları sıvıyordu.

miyamato'nun aslında ilk düşüncesi temel reis karakterini oyun dünyası içinde kullanmaktı. ancak telif haklarındaki sıkıntılardan dolayı bu düşüncesini hayata geçiremedi. sonra aklına güzel ve çirkin öyküsü geldi. ve yavaş yavaş kendi canavarını çizmeye koyuldu. ortaya çıkan şey ise bir gorildi. miyamato bu gorilden hoşlanmıştı. ve hemen oyun için bir senaryo yazmaya koyuldu. ancak miyamato temel reis'ten bir türlü vazgeçemiyordu. yazdığı senaryoda temel reis'ten esinlenmişti. goril kızı kaçıracak, esas kahraman da çeşitli maceralardan geçip kızı kurtaracaktı. ancak bunun için de bir esas kahraman gerekiyordu. ve miyamato vakit kaybetmeden esas kahramanın tasarımına başladı. sonunda ortaya kocaman burunlu, işçi tulumlu, şişmanca bir kahraman çıkmıştı. artık öykü ve karakterler hazırdı. geriye bir tek oyuna isim bulmak kalıyordu. eline bir japonca-ingilizce sözlük aldı. şapşal kelimesinin karşılığını aradı. ve donkey (eşek) kelimesinde karar kıldı. goriline ise king kong'tan esinlenerek kong ismini vermişti. ve sonunda oyunun ismi ortaya çıkmıştı. " donkey kong".


donkey kong nintendo bünyesinde büyük bir şok yaratmıştı. birçok kişi oyunun radarscope'tan bile kötü olduğunu düşünüyordu. firma çalışanlarına göre artık iflas kaçınılmazdı. buraya kadardı. kendilerine yeni bir iş bulmaları gerekecekti. ancak insanların aksine hiroshi bu oyundan oldukça memnun kalmıştı. bu oyunun bir geleceği olduğuna inanıyordu. ümitliydi. hatta bu yüzden damadıyla bile arası bozulmuştu.

sıra artık oyunun satışına gelmişti. yurtdışı piyasası da hedeflendiği için oyun ingilizce'ye çevrildi. kaçırılan kıza ofis çalışanlarından birisinin ismi verilmişti. ancak esas kahramana ne isim verileceği konusunda belirsizlik sürüyordu. çalışanlardan birisi, kirayı istemek için gelen depo sahibinin ismini önerdi. adamın adı mario segali'ydi. ve bu öneri herkesin çok hoşuna gitmişti. sonunda oyunun isminin süper mario olması kararlaştırıldı.

ve 1981 yılında oyun piyasaya sürüldü. herkes merakla ne olacağını beklerken iyi haberler ardı ardına gelmeye başlamıştı. oyun çok tutulmuştu. birçok oyun salonunda, süper mario oyununun önünde uzun kuyruklar oluşuyordu. süper mario oyunu nintendo'nun bir anda kaderini değiştirmişti. oyun yayınlandığı ilk sene 100 milyon dolar civarında bir ciro yaptı. daha sonraki 10 yıl içersinde miyamato ufak tefek değişikliklerle 10 tane daha süper mario oyunu tasarladı.

nintendo firması artık çok ünlüydü. 

zaman içersinde piyasaya 200'den fazla oyun sunmuştu. dağıtım kanallarını çok etkin kullanıyordu. dünya oyun piyasasının bir anda hakimi olmuştu. amerika'da yapılan anketlerde süper mario neredeyse micky mouse kadar ünlüydü. nintendo artık amerika'da da oldukça önemli bir pazar elde etmişti. hatta o kadar ki, atari games gibi rakipleri nintendo'ya karşı antitröst davaları açmıştı. 

1989 yılına geldiğimizde ise nintendo ayrı bir fenomen olan game boy'ları piyasaya sürdü. ilk başta japon ve amerikan pazarında görücüye çıkan game boy'lar, 1990 yılında da avrupa marketlerinde yerini almaya başladı. ve dünya çapında 120 milyon satış yaptı. game boy'lar nintendo'nun 4. nesil konsoluydu. nintendo bu game boy'larla beraber tam bir oyun konsolu uzmanı olduğunu kanıtlamıştı. 


bundan sonra nintendo, 90'lı ve 2000'li yıllar boyunca da ardı ardına yeni oyun konsolları üretti. 2001 yılında altıncı nesil oyun konsolu olan gamecube'de ilk defa kaset yerine küçük disketler kullanmıştı. daha sonra game boy advance sp'den esinlenerek çıkardığı nintendo ds modeli de 154 milyon satarak ayrı bir rekor kırmıştı. 2006 yılına geldiğimizde ise nintendo yeni bir devrime imza attı. oyun kolu ve konsolu arasındaki kabloyu çıkarttı. ve bu konsol da 100 milyon satış adedine ulaşmayı başardı. ve süreç içersinde nintendo konsol üretmeye devam etti. en son ürettikleri modelleri ise geçen sene çıkarttıkları "switch" oldu.

nintendo'yu nintendo yapan kişi efsane başkan hiroshi yamauchi'ydi. nintendo'nun üçüncü başkanı olan hiroshi yamauchi 2002 yılında istifa ederek yerini satoru ıwata'ya bırakmıştı. 53 yıl boyunca başkanlık yapmak kolay değildi. artık yorulmuş ve yıpranmıştı. bırakma zamanının geldiğini biliyordu. yerine en uygun aday olarak da satoru ıwata'yı görüyordu. aslında bu da bir devrimdi. çünkü ilk defa nintendo'da başkanlık görevini ailenin dışından birisi üstlenecekti. satoru ıwata başkanlık koltuğuna oturduğunda 42 yaşındaydı. başkanlık koltuğuna oturmadan kısa bir süre önce kovulacağını düşünüyordu. çünkü kendi sorumluluğunda olan gamecub, sony ps2'nin oldukça gerisinde kalmıştı. ancak hiroşi'nin satoru'ya olan güveni tamdı. satoru işi biliyordu. 

sonunda satoru başkanlık koltuğuna oturmuştu. yıl 2002'ydi. başkanlığının ilk yılları oldukça başarılı geçiyordu. art arda başarılı konsollar çıkartmıştı. ancak sıra nintendo 3 ds modelini çıkartmaya gelince işler bir anda değişti. konsol bir türlü beklenen satış rakamlarına ulaşamadı. piyasa bu konsolu benimsememişti. ve sonunda nintendo bu işten zarar etti. bu 30 yıldan sonra gelen ilk zarardı. ortada ciddi bir başarısızlık vardı. satoru ne kadar uğraşsa da durumu bir türlü toparlayamadı. bu süreçte nintendo üst üste zarar etmeye başladı. satoru bunun bedelini çok acı bir şekilde ödedi. sadece istifa etmekle kalmamış aynı zamanda kanser de olmuştu. 2013 yılında ise efsane başkan hiroshi yamauchi hayatını kaybetti.

nintendo bugün durumu toparlamış gibi gözüküyor. pokemon go oyunuyla beraber yükselen bir ivme yakaladı. şirket, insanları sokağa döken bu oyun sayesinde borsada yüzde 34 değer kazandı. nintendo'nun bugünkü değeri 40 milyar doları geçti. ve nerdeyse sony ile başa baş bir duruma geldi.

nintendo'nun başında 2015'ten beri tatsumi kimishima var. ve nintendo tarihinin 5. başkanı olarak görev yapıyor.

ABD'de, Siber Zorbalık İçin İlk Eyalet Yasasının Oluşturulmasına Sebep Veren Ölüm: Megan Meier