KÜLTÜR 4 Ekim 2024
1,5b OKUNMA     20 PAYLAŞIM

Ağlama Duvarı, Yahudiler İçin Neden En Kutsal Yerlerden Biri?

Yahudiler için Ağlama Duvarı neden bu kadar önemli? İsmi neden Ağlama Duvarı?

yahudiler için en kutsal yerlerden biri, belki de en önemlisi ağlama duvarı.

burası, kudüs'te yer alan ve bir zamanlar çok büyük olan süleyman tapınağı'nın ayakta kalan son parçası. yahudiler, bu duvarı bir nevi kutsal bir bağlantı noktası olarak görüyorlar çünkü tapınak yıkıldıktan sonra geriye kalan tek şey bu duvar oldu. müslümanlar için kâbe ne kadar önemliyse, yahudiler için de ağlama duvarı bir o kadar önemli. bir nevi eski tapınağın bir hatırası, sembolü.


ağlama duvarı, aslında mö 20'li yıllarda kral herod tarafından inşa edilmiş. o dönemde kudüs tapınağı'nın genişletilmesi planlanmış ve bu duvar da tapınağın bir parçası olarak yapılmış. tapınak, tanrı'nın yeryüzündeki evi olarak kabul edilirdi ve yahudi halkı için dini ayinlerin merkeziydi. tapınağın en kutsal bölümü olan "kutsalların kutsalı" (holy of holies), sadece başrahibin yılda bir kez girebildiği, tanrı'nın mevcudiyetinin en yoğun hissedildiği yerdi. yahudiler, bu tapınağı tanrı'nın insanlarla buluştuğu yer olarak gördükleri için, burası onların inançlarının en temel yapı taşlarından biriydi.

süleyman tapınağı, mö 586 yılında babil kralı nebukadnezar tarafından yıkıldı ve on emir'in yazılı olduğu iki taşın içinde bulunduğu ahit sandığı çalındı, bir daha da bulunamadı. bu olay, yahudiler için büyük bir travmaydı ve babil sürgünü'ne yol açtı. ancak, yahudiler geri döndüklerinde, tapınağı tekrar inşa ettiler ve bu ikinci tapınak, kral herod zamanında genişletilerek daha da görkemli hale getirildi. işte bu ikinci tapınağın kalıntısı olan ağlama duvarı, bugüne kadar ayakta kaldı. yani duvar, hem yahudilerin ibadet ettiği büyük tapınağın bir parçası, hem de tarihte yaşadıkları zorlukların ve yeniden dirilişlerinin bir sembolü olarak bugün de ziyaret edilmeye devam ediyor.


peki burası neden "ağlama duvarı" olarak isimlendirilmiş?

çünkü yahudiler, tarih boyunca yaşadıkları zor zamanlar ve sürgünlerin ardından buraya gelerek dua etmişler, gözyaşı dökmüşler. duvar adını buradan alıyor. yahudiler, tanrı ile bir araya gelmek, onunla konuşmak, dua etmek için bu duvarın önünde toplanıyorlar. ellerini duvara koyup dualarını fısıldıyorlar, hatta küçük kâğıtlara yazdıkları dileklerini duvarın aralarına sıkıştırıyorlar.

her dinin kendine özgü kutsal yerleri var. mesela hristiyanlar için vatikan nasıl önemliyse, müslümanlar için mekke'deki kâbe ne kadar kutsalsa, yahudiler için de kudüs'teki bu duvar o kadar kıymetli. diğer dinlerden gelen ziyaretçiler bile bu duvarın karşısında derin bir saygı duyuyor, hatta bazıları kendi dualarını bile bırakıyor. ağlama duvarı'na yahudi olmayan biri olarak baktığınızda, göreceğiniz tek şey fiziksel olarak büyük sıradan bir taş yapı olduğudur, ama yahudiler için burada yaşanan manevi deneyimler, burayı sıradan bir duvar olmaktan çok daha öteye taşıyor.

insanlar, dualarını duvara iletirken bir nevi tanrı'yla bir bağ kuruyorlar. mesela müslümanların kâbe'yi "kıble" kabul ederek namaz kılması gibi, yahudiler de dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar kudüs'e, yani ağlama duvarı'nın bulunduğu yere yönelerek dua ederler.